windows kullanan steve jobs2
profili

  • azerbaycan'da miksere kapılıp ölen kadın

    japonlar bu konuda da çözüm bulmuşlar. o makineyi kullanan operatörden mühendise kadar çalışan herkesin cebinde kendi ismi, soyismi, fotoğrafı ve uyarı bilgileri yazılı olan bir güvenlik kartı bulunuyor. böyle bakım, temizlik veya arıza zamanlarında güvenlik kartını makineyi çalıştıran düğme veya clamp'lerin hemen yanındaki küçük kancaya asıyorsunuz. kart asılı olduğu sürece makineye o kartın sahibinden başka kimse dokunamıyor. tabii ki öncelikle bunun eğitimini bütün çalışanların almış olması gerekiyor. ki japonlar bu konuda gerçekten çok iyiler.

    böylece yanlışlıkla çalıştırma gibi durumların önüne geçiliyor. bu olayda ölen kadın yine görünür durumda. çok daha büyük makine ve robotlar var. onun içinde test yapan mühendis veya kalıp değişimi yapan operatör de olabilir. böyle büyük robotlarda da alan sensörü ve kilitleme etiketleme sistemi bulunuyor. özellikle kilit sistemi çok pratik bir şey. araba anahtarı gibi düşünülebilir. kilidi yerinden çıkardığınız için robota hiçbir şekilde ilk hareketi veremezsiniz. örneğin robotta bir arıza meydana geldi ve ilgili bakımcının robota elle müdahale etmesi gerekiyor. bakımcı o yerinden çıkardığı kilidi kendi cebine koyuyor ve ondan sonra arızaya bakıyor. özellikle cebine koyuyor ki o kilit başka birinin eline geçip de robotu yanlışlıkla çalıştıramasın.

    yine alan sensörü de bu şekildeki kazaların önüne geçebilir. sensör, mikserin hareketli alanında bir cisim veya kişi algıladığında mikseri asla çalıştırmazdı. ya da çalışırken o alana bir cisim girdiyse mikseri anında emergency moduna alıp durdururdu. böyle hareketli makine ve robotlarda alan sensörü çok daha koruyucu oluyor. bu mikserde de alan sensörü olsaydı temizlik yapan kadın yaşıyor olacaktı.

    böyle miksere kapılma, preste ezilme gibi iş kazaları için alınabilecek önlemler saymakla bitmez. önemli olan bu yatırımı yapıp, çalışanlara gerekli eğitimi verebilmek ne yazık ki.

  • katırcı bedri ağanın torunu

    (bkz: vizontele fikri)

    zamanında beyoğlu'nda yürürken ayhan ışık'ın arkasından "turist ömer turist ömer" diye bağırmış; ama ayhan ışık dönüp bakmamıştır bile. daha sonra kendince yaptığı değerlendirmede sadri alışık'ın arkasından da "ayhan ışık ayhan ışık" diye bağırsa sadri alışık'ın dönüp bakmayacağı sonucuna varmış ve şaşkınlığını "bunlar garip şeyler, işte sinema." diyerek ifade etmiştir.