neden bay anderson1
profili

  • the matrix resurrections

    çekilin. nickimin hakkını vermeye geldim. bazı dallamaların "aksiyon filmi bu, john wick bu, bu ne biçim fragman?" vs gibi anlamsız ve boş serzenişlerini gördüm. eğer detaylı izlerseniz çok ince ve çok soru işareti barındıran bir fragman olduğunu farkederdiniz. bir kaç önemli sahneye birlikte bakalım.

    ilk olarak açılış sekansında gördüğümüz dünyanın artık eski filmlerdeki dünya gibi yeşil tonda olmadığını farkediyoruz. belli ki makinalar hala geliştirmeye devam ediyorlar.

    eski dünyanın tonu yeni dünyanın tonu

    daha sonra masada gezinen kediyi görüyoruz. kedi miyavlayınca arkadan neo'nun kafasını çevirip kediye doğru baktığını farkediyoruz. bu kediyi daha önceki filmlerde de görmüştük. neo kediyi gördüğünde "dejavu" diyordu. kedi için bir çok anlam yüklendi film boyunca, matrix'te oluşan bir glitch, senkronizasyon bozukluğu, gerçek ile yansımanın örtüşmemesi, matrixteki tuzaklar vs.

    eski filmdeki kedi yeni kedimiz

    neo'nun konuştuğu doktorun/psikologun gözlüklerinin renginin göze sokarcasına mavi olduğunu görüyoruz. belli ki neo'nun bu yeni simülasyon içinde uyanmamasını istiyor ve ileriki sahnelerde göreceğimiz mavi hapları neo'ya veren ta kendisi.

    doktorun mavi gözlükleri

    hızlı geçen ara sahnelerde inanılmaz detaylar var. bir kere 3.filmde neo savaşıp öldükten sonra neo'ya ne olduğunu görüyoruz. makinalar neo ile ilgileniyorlar. bu sahnenin anlattığım gibi olduğunu şöyle anlayabiliriz: neo'nun gözleri 3.filmdeki gibi kör ve paramparça. bu görseli de ekliyorum.

    neo'nun cesedi neo'nun cesedi ve göz detayı

    daha sonra hızlı geçen sahnelerde neo'nun yeniden uyanışına tanıklık ediyoruz.

    neo'nun uyanışı

    daha sonraki sahnelerde neo'nun içinde bulunduğu dünyayı sorgulamaya başladığı sahnelere tanıklık ediyoruz. güneşe bakışı, içinde bulunduğu toplumun davranışlarını sorgulaması. hatta wachowski'nin toplumsal eleştiri olarak bir kaç sahne koyduğu da belli ama umarım bir yere bağlanır, umudum sadece eleştiri olarak kalmaması yönünde.

    neo'nun sorgulamaları özellikle güneşe baktığı sahne çok önemli. güneşin önemini 3.filmi izleyenler hatırlayacaktır.

    bahsettiğim toplumsal eleştiri sahnesi bu sahnede neo'nun bakışları çok şey ifade ediyor. bir yandan da makinelerin insanların uyanmaması için böyle bir sistem geliştirmeleri de kanımca güzel bir bakış açısı olmuş. basit gibi gözüken ama çok şey ifade eden bir eleştiri wachowski'den.

    daha sonra neo ile konuşan bir kadının alice harikalar diyarında okuduğunu görüyoruz. zaten filmi izleyen herkes bu kitabın hikayedeki önemini biliyordur. asıl önemli olan o kitabı okuyan kadın. hiç emin değilim ama kadın sanırım oracle (kahin). gülüşü, takıları ve giyinişi ile bende o fikri uyandırdı.

    alice harikalar diyarında
    sen kahin misin? ek olarak bu karakterin gözlüklerinin renginin ilk sahnedeki psikologun gözlüğünün aksine kırmızı olması detayı da bu teorimi güçlendiriyor.

    şimdi gelelim benim de kafamı çok karıştıran kısımlara. açıkçası beni en heyecanlandıran ve düşündüren kısımlar burası.

    neo'nun aynada kendisine baktığı sahnede yaşlı halini ya da başka birinin bedeninin içinde olduğunu görüyoruz. neo'nun gerçek hayattaki yansıması mı yoksa başka bir şey mi emin olamadım.

    neo'nun yansıması

    daha sonraki sahnelerde ilk filmde olduğu gibi "follow the white rabbit" kültünü doğuran tavşan dövmesini görüyoruz. bu dövmeye ilk filmden aşinayız.

    ilk filmdeki dövme
    yeni filmdeki dövme

    şimdi asıl bombanın olduğu yere geldik. trinity bir sahnede neo ile konuşurken yüzünden ve saçlarından yeşil kodların aktığını görüyoruz. bu bana makinelerin trinity için de bir planlarının olduğunu ya da trinity'nin eski üçlemedeki rolünün aksine çok daha fazla ve çok daha önemli bir karakter olduğunu düşündürtüyor.

    sonrasında ise bir başka şok yaşıyoruz ve trinity'yi gerçeklik algısını bozarken görüyoruz. bunu neo dışında kimse yapmıyordu. ve trinity'nin yansımalarına baktğımızda yansımaların trinity olmadığını görüyoruz!!!! sanki 2 farklı karakter daha var. acaba trinity isminin hakkını mı verecekler??

    trinity'nin yüzündeki kodlar

    trinity'nin yansımaları ve farklı karakterler

    daha sonraki bir sahnede neo'nun başına silah dayanmış halde. fakat neo silahı hiç umursamıyor ve akan yağmur damlalarını elinde gezdirip sorguluyor. bu sahne bana simülasyon evren içinde simülasyon evren olayını anımsatıyor. basit gözüken ama ilginç bir sahne.

    neo'nun gerçekliği sorgulaması

    sonlara geldiğimizde de ilgimi çeken bir sahne daha var. neo ve trinity'yi kovalayan insanların gözleri yemyeşil. evet baya bildiğiniz parlak matrix kodu yeşili. çok ilginç daha önce görmediğimiz bir olay bu.

    soldaki ve motorun önündeki adamın yeşil kodlu gözleri

    son olarak da neo ve trinity'nin beraber zıplamaktan ziyade uçtuğunu görüyoruz. bu sahne bana daha önce söylediğim trinity'ye daha fazla misyon yüklenildiği iddilarımı güçlendirmemde yardımcı oluyor.

    neo ve trinity'nin beraber uçması

    şuan için bu kadar fakat yeni bir şey farkedersem veya öğrenirsem editlerim. sinematografi olarak sanırım son yıllarda imaxte izleeyeceğim en iyi film olacak. beni aşırı tatmin etti. durdurup durdurup tabloya bakar gibi baktığım oldu çoğu sahneye. burda yazılanların aksine ben filmin gizem dolu olduğunu ve matrix severlere bir çok açık kapı bırakıp bizi şaşırtacağına inanıyorum. tabi ki konuşmak için erken ama ben 2.veya 3.film gibi boş aksiyon olacağını zannetmiyorum. genç morpheus ve fragmanın sonundaki adamın kim olduğu konusuna da sonradan değinirim kafama oturdukça. ben de hala çok şeyden emin değilim ve kafam karışık. umarım tatmin oluruz.

    edit: @snidget isimli yazarın uyarısı ile bi düzeltme yapmak istedim. alice harikalar diyarı'nda kitabını okuyan genç kız 3. filmdeki tren istasyonu sahnesinden tanıdığımız hint kız sati imiş. kendisine teşekkür ediyorum.