ya arkadaş hepiniz eskimo musunuz? ya da her haftasonu everest zirvesine çıkıyorsunuz heralde. plüton gezegenine tayin olmuş gibi botlar önerip durmayın ya. yok mu şöyle şık şehirde, toplantıda, yemekte giyilebilcek bi bot
vankomisin3 profili
-
erkek bot tavsiyeleri
-
mhrs süresinin 5 dk'ya düşürülmesi
eşim anestezi uzmanı
ben üroloji uzmanıyım
mecburi hizmetimiz biter bitmez istifa edicez. gerekirse 2 sene daha babamız bakar. yurtdışına gidicez. olmuyor çok uğraşıyoruz bizi buraya bağlayacak bir sebep arıyoruz, yok. her geçen gün kötüye gidiyor. arkadaşlarımızın yarısı bizim gibi şuan aynı planı yapıyorlar. bu paraya bu iş yoğunluğu olmuyor, memleketimiz izmir orayada dönemiyoruz gurbet illerde 3 kuruşa 1 köfte ile yaşıyoruz. acilde 7 pratisyen hekim var maaşları 7000 tl. kapıdaki güvenlik 5500 alıyor bide çocuklarla dalga geçiyorlar. inanın 7 pratisyenin 5 tanesi almanca çalışıyor. durum hiç iyiye gitmiyor
edit: mesela bunu yazarken pazar nöbetinden çıkıyorum aslında çalışmaya devam ediliyor ama 1 hafta izin aldım taa 1 ay öncesinden bildirerek(öyle istiyorlar) mhrs randevularımı kapatarak. çıktım eve gidicem poliklinikte bişey unutmuşum bi gideyim dedim. birde ne göreyim kapıda kuyruk (mhrs kapalı izindeyim randevu alınmıyor). içeri girip eşyamı aldım üstüme atlayan atlayana. izindeyim diyorum (zaten izin aldığınızda bilgisayarda sizi banlıyorlar o hafta sisteminiz açılmıyor), indeyim gidiyorum kusura bakmayın haftaya gelin diyorum teyze bana bağırıyor sonucum ne olacak ben ölüyorum, bize kim bakacak, başhekim nerde. bende kusura bakma ama bende insanım izin yapıcam müsade edersen dedim çıktım -
doktorların hastaları dinlememesi
meslektaşlarımın %80’i dinlemek için elinden geleni yapıyor buna eminim.
daha taze olan bir poliklinik hikayesini anlatayım sıcak sıcak.
teyze geldi belinin iki yanını gösteriyor (gelenlerin çoğu gibi), böbreklerim ağrıyor diyor. iki taraflı böbrek ağrısı denk gelmesi zor, bide böbrek olduğunu nasıl anladın, böbreğin direk yer belirten ağrı siniri yoktur, gerilmeyi algılar ama mide ve barsak sinirleriyle birlikte taşınır ağrısı dolayısıyla bulantı kusma, yansıyan ağrılar gibi semptomlarda yapar.
neyse diyorum her seferinde insanlar bunu bilmek zorunda değil doktor benim, yazık kadın o yüzden gelmiş zaten. muayene ediyorum eklemlere belde basınca ağrı duyuyor ve heh işte orası diyor, böbrek ağrısı dokunmayla falan olmaz. ultrasonlada bakıyorum(ki kimse yapmaz), idrar tahlili görüyorum falan filan yapılabilecek herseyi yapıyorum. böbrekler muhteşem. başta tahmin ettiğim gibi muhtemelen teyzede kemik erimesi ve omurgada mikro kırıklar var zaten çoğu teyze göbekli taşımıyor vücut.
teyzeye anlatıyorum uzun uzun, böbreklerinde şişme yok, etinin kalınlığı güzel, idrar tahlili mis gibi. bunları anlatmam 10 dk zaten. o sırada kapıda homurtular başlıyor sıram geldi diye. teyzeye diyorumki bi fizik tedaviye git d vitamini, kemik dexa taraması falan yaptırmak için. ben ürolog olduğum için d vit bakamıyorum zaten sistem uyarı veriyor. teyze ne dese beğenirsiniz? peki benim böbreklerim neden ağrıyor? o kadar işin sonunda başa dönüyoruz. böbreklerinin ağrımadığına ikna edemiyorum. sonunda bana tavır yapıp gidiyor. benim ağzım ise konuşmaktan kurumuş. bu teyzeden aldığım puan 25 mi öyle bişey, oda 65 yaş üstü olduğu için. döner almam için minimum 25000 puan yapmam gerekiyor. evet hastaneler böyle işliyor