evet, ben onlardan biriyim!
rahatsız oluyorum arkadaş! o sırıtık suratla ve acımtrak ses tonuyla gözümün içine baka baka dileniyorlar.
her geçen zaman farklı farklı dilencilik türleri ekleniyor. mesela kırmızı ışıkta duran arabaların arasında dolanıp "bir şey diyebilir miyim?" türü dilenciler, arkasında kocaman kağıt toplama el arabası olan ve birden bire el arabasıyla üstüne yürüyüp "abla bir şey söyleyebilir miyim?" diyen ergen dilenciler. .. lan bunlara "hayır!" demekten bıktım!
silinsinler dünyadan.
terbiyesiz2 profili
-
dilenciden rahatsız olan insan
-
türk evlerinin aşırı eşya içermesi
evde 4 kişiyiz. ama 13 tane yorgan var. bu yorganlardan 4 tanesi bize, 2 tanesi de misafirlere olsa.... geri kalan 7 yorgan nedir anne? "ileride evlenirseniz hazırca dursun işte." annecim yorgan artık ulaşılamaz pahalı bir şey değil. yıllardır sana anlatmaya çalışıyorum kıtlık psikolojisinden çık diye. evlendiğimizde perişan olmayız merak etme!
6 tane halı rulosu var. iki tanesi yatağın altında, 4 tanesi kapı arkalarında. eniye satmıyoruz bunları anne? "aynı kalitede halı yok artık". ama bu halıların renkleri mobilyalarımıza uymuyor ki? kullanmayacağız sonuçta anne!
it leşi gibi gümüşlük var. her bahar temizliğinde gümüşlüğün içindeki hiçbir boka yaramayan, kristal bardakları falan filanları siliyoruz.
yatağımın altı ablamın çeyizlikleriyle dolu. eski moda tabak takımları, plastik kap kaşık, yatak odası örtü takımı... kendi eşyalarımı bile koyamıyorum yatağımın altına. benim eşyalar ortalıkta geziyor.
annemin bazasında da bir sürü seccade, 50ye yakın lif, dantel takımları var. banyoda örgü lif kullanmam ki ben, top lif kullanıyorum. neden bu kadar ördün anne? "olsun kızım birilerine hediye veririz". biz hediye versek de lifleri, başkaları da bize lif hediye edip duruyor, eksilmiyor ki lifler anne!
ben dantel sevmem ki anne!
misafirler için iki tane seccade yeter, daha niye fazladan seccade işliyorsun ki anne!