gozluk takan legolas10
profili

  • ya evlenelim ya da ben ayrılmak istiyorum

    bunu bana dediğinde ben 28 yaşındaydım, o da 24 yaşındaydı. 4 yıldır birlikteydik. harika günlerimiz, anılarımız, heyecanlarımız, umutlarımız, umutsuzluklarımız kısaca her duyguyu içeren günlerimiz olmuştu. ben 5 yıldır bir yazılım firmasında çalışıyordum, o da yüksek lisansı yeni bitirmiş ve işe girmişti. çocuk da istiyordu. ancak ben henüz erken olduğunu düşünüyordum.

    kendimi gücümün zirvelerinde hissetmeye başlamıştım. suratım da iyice oturmuştu, spor yapıyordum 1 yıldır. çok fazla kadının ilgisini görmeye başlamıştım, kafam karışıyordu. esra'nın (sevgilim) uygun kişi olup olmadığına tam manasıyla emin olamıyorum. biraz daha böyle devam edelim dediysem de dinletemedim, terk etti beni.

    şimdi 35 yaşında yalnız bir adamım. o ise benden 3 ay sonra bulduğu adamla evlendi. ikinci çocuğunu doğurmuş, geçen gün haberini aldım. mutlu sanırım, instağram'dan öyle anlaşılıyor. bu süre zarfında onlarca kadınla birlikte olmuşumdur ama hiçbir bedende onun huzurunu bulamadım. size bu cümle kurulduğunda iyi düşünün derim..

  • kültürlü erkek bulamamak

    dostoyevski, karamazov kardeşler'de bu konuyla ilgili şöyle diyor:

    “kültür erkeklerin sayısının azaldığı doğrudur. kültürlü olmanın erkeğe pek bir getirisi yok çünkü. ne kadınlarla olan ilişkilerinde ne de iş hayatında kültür pek bir halta yaramaz. sırf kültürlü diye bir erkeğin yanında güzel bir kadın göremezsiniz mesela. ancak altında ferrari'si olan erkeğin yanında bir araya gelseler kolordu oluşturacak kadar kalabalık bir kadım yığını görürsünüz. bunu fark eden erkek kültüre yatırım yapmak yerine gelir elde edeceği yollara yönelir.”

  • kendisiyle konuşan insanlar

    geçen gün evime çok yakın olan parktaydım yine. süs havuzunun kenarındaki bankta oturmuş fışkiyeyi izliyordum öyle. sonra az öteden çocukluk arkadaşım ilker'in geldiğini gördüm. o kadar çok sevindim ki bir an çocuklar gibi bağıracaktım sevinçten. çok uzun süredir görmemiştim kendisini. hemen muhabbete daldık, sanki uzun süredir görüşmüyormuşuz gibi.

    canım hayli sıkkın olduğu için genelde ben konuşuyordum, o dinliyordu. bir süre sonra fark ettim ki hemen 8-10 metre ilerideki bankta da başka birisi sık aralıklarla bizim olduğumuz yöne doğru bakmaya başladı. bir şeyler söylüyordu ama yanında kimse yoktu. heralde sıkıntıdan kendisiyle konuşuyordu. ilker bayağı bir komik çocuktur. iyi mizah yapar. küçükken de mahallede bizi çok güldürürdü. uzun süredir görüşmediğimiz için bu şebeklikleri daha da komiğime gidiyordu. kendi kendine konuşan bu adamla da ilgili bir iki şaka yaptı, gülüştük. bu arada karşı banktaki adam da ara ara konuşmaya devam ediyordu. ben gülmeye başladıktan sonra, sanki, direkt bana hitaben bir şeyler demeye başladı. ilker'e sordum, o da benimle aynı fikirdeydi. herif çok yalnız, muhabbetimize dahil olmak istiyor belki de diye düşündük. durumu anlamaya çalışırken adamın yanına başkaları geldi. ilker de oldum bittim böyle durumlardan rahatsız olur, sosyal fobi deniyor sanırım buna. sevmiyor böyle şeyleri. neyse benim bir yere yetişmem gerekiyor deyip bir anda kalktı gitti. onun ardından bakarken karşıdaki amcayla yanındakiler de bana doğru yaklaşmaya başladılar. zaten uyuz olmuştum herife, sıkma canını amca olur böyle şeyler deyip evin yolunu tuttum ben de.

    biraz açlık hissettiğim için direkt mutfağa geçip bir şeyler atıştırmaya başladım. annem de camda çiçekleri suluyordu. o sırada ilker'in annesi sokaktan geçiyormuş, annemle diyaloglarına kulak misafiri oldum. ben çorbamı kaşıklamaya devam ederken mezarlıktan geliyorum dedi kadın, ilker'imle biraz sohbet ettik dedi. çorbanın biraz tuzu eksikti galiba, daha iyi olabilirdi.

  • kadınların iyi araba kullanamamalarının nedenleri

    bir nörolog olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki en bariz sebep kadınların beyinlerinin bu tür eylemleri özümsemeye yatkın olmamasıdır. beynin motor becerilerini kontrol eden sağ arka lob yeterince gelişmemiştir ve dolayısıyla kadınlar göz-el-ayak koordinasyonu gerektiren eylemleri erkekler kadar iyi gerçekleştiremezler. örneğin 6 yaşındaki erkek yeğenim gta oyununda canı istediğinde görev yapıyor canı istediğinde katliam yapıyor. aynı yaştaki kız yeğenim ise arabayla sadece ileri geri gidebiliyor.

    bilim dünyasının en önemli isimlerinden michael ballack'ın ödül yağmuruna tutulduğu son makalesinden de anlıyoruz ki kadın beyni bazı konularda eksik. buradan erkekler kadınlardan üstündür anlamı çıkmasın tabii. erkek beyninin de eksik olduğu yanlar illa ki vardır da biz erkekler kadınları merak ettiğimiz için onların beyinlerini araştırıyoruz daha çok.
    bir de bu durum sadece trafikte tezahür etmiyor ayrıca. dünyaca ünlü cerrahların, terzilerin, aşçıların, sporcuların vs. kahir ekseriyeti erkektir. dikkat ettiyseniz bunların tamamı yüksek derecede beyin - el/kol bağlantısı gerektiren işlerdir.

  • çocuk sesine tahammül edememek

    zaten ilk görüşte sözlük yazarı olduğunu anlamıştım hırbonun. üstteki insanımsı yaratığın alt komşusu benim. pedagog olmama rağmen tam 2 yıl bunlara eşimle sabrettik. sırf mesleğimden dolayı bizim tevazumuzu istismar ettiler, sömürdüler. en son ilçe emniyet müdürlüğüne şikayet ettiğimizde az kalsın polislerden de dayak yiyorduk. meğer ilçe emniyet müdürü bu herifin abisiymiş. eşimle yeter artık bunca işkence deyip müstakil bir ev aldık. karı koca kredi ödemekte biraz zorlanıyoruz ancak şehir hayatı nedir bilmeyen medeniyetsiz öküzlerden kurtulmanın tek yolu bu.

  • boşanma oranlarının artma sebepleri

    bu durumun başlıca sebeplerinden biri de evlilikteki asimetrik karar mekanizmasıdır. eşlerin birbirleri üstünde olan tahakküm seviyeleri eşit veya çok yakın olmalıdır. yani kararlar ortak alınmalı, eşler birbirlerinin kişisel alanlarına aynı oranlarda müdahale etmelidirler. biz mesela 10 yıllık eşimle alınacak kararların bölünmesi konusunda harikayızdır. o benim arkadaşlarımla görüşmemi pek istemiyor. ailemin bizi ziyaret etmesinden de pek hoşlanmıyor. maçlara gitmemden de son zamanlarda rahatsız olmaya başladığı için maça da gitmiyorum artık. evde bilgisayarda oyun oynamamı da uygun görmüyor. şimdi ilk bakışta eşimin beni domine ettiği düşünülebilir. ancak madalyonun bir de öbür yüzü var. örneğin pikniğe giderken kola mı fanta mı alınır, ben karar veriyorum. onun istediği diziyi izlerken cips mi yesek mısır mı patlatsak, yine ben karar veriyorum. hatta inanır mısınız geçen gün sofraya fazladan bir çay kaşığı koyalım diye tartışmamızda benim dediğim oldu. ancak birkaç gündür içim rahat değil sanırım fazla üstüne gittim.. siz de bizim gibi dengeli bir çift olabilir ve boşanmanın b'si geçmeden mutlu bir hayat sürebilirsiniz.

  • iyi erkeklerin nerede olduğu sorunsalı

    victor hugo, iki şehrin hikayesi'nde bu konuyla ilgili şöyle diyor:

    “iyi erkekler, kadınlar için genelde görünmez erkeklerdir. onları ancak görmesini bilen kadınlar görebilir ancak bu kadınların sayısı çok azdır. iyi erkek, kendisiyle iyi vakit geçiren, insanlara saygılı, kadınlara sarkıntılık etmeyen ve annesini seven erkektir. sıradan bir kadının dikkatini çekecek şeyler değildir bunlar. kadınlar tecrübe edindikçe bu durumun farkına varırlar ancak artık vakit çok geçtir. bir kadının gençliğinde iyi bir erkeğe aşık olmasının ihtimali, trabzsonspor'un şampiyonlar ligini kazanması ihtimalinden daha azdır.”

  • 2020'de milyoner sayısının yüzde 38 artması

  • evliyken başkası ile tatile gitmek

    yine yobazlar gelmeden belirtelim.gayet de gidilir.9 yıllık eşimle son 3 yazdır bu yöntemi uyguluyoruz.daha ilk başta arkadaşlarım “olum karını neden tek başına tatile gönderiyorsun” diye tepkiler verdiler.bu düpedüz güvensizliktir.ben eşime güveniyorum.şu an nice sahillerinde güneşleniyordur muhtemelen.birisiyle de tanışmış gider gitmez.biliyorsunuz fransa'da müslüman nüfus da var.tanıştığı arkadaş da beş vakit namazında siyahi bir erkek kardeşimizmiş.sağ olsun eşime evini de açmış.iki gecedir telefonlarıma cevap vermiyordu.ertesi gün öğrendim ki fransızcasını geliştirmesi için geceleri sohbet ediyorlarmış.canım karım tatilde bile kendini geliştiriyor.

  • çok az yakışıklı erkek olması

    kadınların güzelleşmesini sağlayacak endüstriyel ürünlerin ve plastik cerrahinin uzay teknolojisinden daha fazla gelişmiş olmasından kaynaklı ilizyondur.