--- spoiler ---
enstrüman olarak zaten saz yani, basit bir enstrüman. adam gidip mozart çalmıyor.
--- spoiler ---
neşet baba'nın çaldığı alet (bkz: meydan sazı)'dır.
standart bir meydan sazında 23 perde varken neşet baba'nın sazında 46 perde vardır.
standart bir sazda 7 tel bulunurken meydan sazında 8 tel bulunur.
şimdi, bu enstrüman ile hatasız tek bir parça çalabilirsen neşet ertaş için ne istersen söyleyebilirsin.
bulutsuz3511 profili
-
neşet ertaş'ın abartılmış bir türkücü olması
-
1453 yılından entry'ler
29 mayıs 1453 arazimden gemi geçirilmesi rezaleti
-
z kuşağının türk tarihinin en şanslı nesli olması
y kuşağına da aynı muamele yapılırdı. bak biz aç geziyorduk şimdi yediğin önünde yemediğin arkanda diyorlardı. oysa mutlu olmak sadece yemekten ibaret değildi.
şimdiki nesil de internet bakımından şanslı olabilir ama ne yedikleri önünde ne de yemedikleri. pc bile alamayan zavallı bir nesil var önümüzde. çok zeki oldukları için de mutsuzlar. önlerinde o kadar çok ekonomik engel var ki üniversite bile okuyamıyorlar.
bu kadar imkanı olup bu kadar imkansız bir hayat yaşamak çok nadir denk gelir. o da maalesef bu kuşağa ve y kuşağına denk geldi. -
faiz indiriminin bağıra bağıra gelmesi
sadece spekülasyonu bile doları şahlandıran ve eğer indirim gerçekleşirse dolara nitroyu kökletecek olan durumdur. faiz indirimi bizim durumumuzda im-kan-sız-dır. deneyin de görün! ki gerek yok görülmüşü var! kaynak
-
günlük çalışma saatinin 11 saate çıkarılması
izlanda günlük çalışma saatini 6 saate düşürürken biz 5 saat daha fazla çalışıp karnımızı bile doyuramıyoruz. sonra da vay efendim niye intihar etti bu insan?
edit: ilk önce isveç yazmıştım ama izlanda imiş. bilgi için @lazardse'a teşekkürler. -
çadırı otele tercih ederim terörü
ilk deniz kenarı tatilimi çadırda geçiren biri olarak edindiğim tecrübeleri anlatayım.
1- yatak aldığınızdan emin olun. beş kardeşin beşi birden salak gibi yatak almadığımız için toprağa sarılıp yattık. bence toprağın altı daha rahattır.
2- ilk gün arı soktu. ikinci gün deniz kestanesi battı. üçüncü gün çadırın içinde çiyan gördüm. dördüncü gün, bir metrelik kırmızı bir yılan görünce başlarım doğasına kalkın gidiyoruz oldum.
3- deniz kenarı diye huzur bulurum sandım ama su sesi belli bir süre sonra insanın çişini getiriyor. tuvaleti olmayan bir yerde domalmak hele ki yılan, çiyan muhabbetinden sonra çok zor.
4- ansızın çıkan rüzgar sayesinde çadırın ha uçtu ha uçacak baskısı ile gerilmeye devam.
5- deniz kestanesi yüzünden şişen ayağıma doktor bulamamaktan bahsetmeden geçmiyorum tabii ki!
6- nem var, esinti yok, klima yok, duş kabini yok. denize girince üstündeki tuzu atman için çiş tazyikinde bir musluk dışında temiz su yok.
7- benim ebeme atlanmış ama yan tarafta çadırında mutlu mesut oturanlara koca bir nah çekme fikri gidip gelmekte!
8- otele gitsen gece ayı tarafından boğulma fikri yok ama çadırda inşallah sadece boğar fikri yükselen burcumuz.
9- ulan biz neandertal miyiz? kalkın gidiyoruz pansiyona. o da bir nevi çadır sayılır! -
bir insan neden çocuk yapar
- kuraklık başlayınca bir damla suyu o da bulamasın diye,
- denizlerin yok olduğu bir dünyada eskiden nasıl yüzdüğümü anlatıp kıskandırayım diye,
- işsiz kalsın da emekli ikramiyeme konsun diye,
- araba almayı hayal bile etmesin otobüslerde, metrolarda virüs kapıp bana getirsin diye,
- mükemmel (?) genlerimi o mükemmel (?) çocuklarına geçirsin diye,
- pazara, manava diye gidip hiç bir şey alamayınca parklarda ağlasın diye... -
friends reunion
ben aslında bu platformda küfretmem ama bu bölüm için edeceğim. niye mi? çünkü kıskançlıktan amk!
tüm bir bölüm için düşündüğüm tek şey şu oldu: ulan insanlar gençliğinde ne güzel işlerde çalışıp nasıl da mutlu bir hayat geçirmişler.
bir de bana bak: yarak gibi işlerde çalışıp yarak gibi bir hayat yaşamışım. en iyi, en yakın arkadaşlarını boktan sebeplerle mezarlara koymuşum. ben bu hayatın nesine küfretmeyeyim? yedi yaşımdan beri müzikle uğraşan ben sırf sgk için tüm hayallerimi bir kenara bırakırken insanlar mis gibi hayaller kurup hayal gibi hayatlar yaşamış amk!
evet çok güzel bir bölümdü ve bende matthew perry ile ağladım ama sanırım ağlama konularımız farklıydı.
belki onlarda mutsuzdur bıdıbıdı kem küm şeklinde mesaj atmayın çok fena bozarım. -
para mutluluk getirir mi getirmez mi sorunsalı
mutluluk görecelidir. mesela param yok diye sevişemiyorum. sevişemediğim için mutsuzum. param olursa sevişebileceğim. seviştiğim için mutlu olacağım!
para=sevişmek ne alaka diyeceklere şimdiden hayatta başarılar diliyorum ve bu konu hakkında daha fazla konuşmak istemiyorum. -
norm ender
bu adamın diss şarkıları daha vurucu ve güzel oluyor. yahu belli ki insan sevmiyorsun o zaman şırdan'ı bas bizde rahatlayalım.
-
youtube'ta gördüğünüz en hoşsohbet insan
altın elbiseli adam rahmetliyi hala açar dinlerim.