adamlardaki otomotiv sektörü öyle büyük ki, adamların nüfus bakımından ilk 10’a zor giren şehirlerinin bile porsche volkswagen gibi markaları var.
düşünsene 8-10 tane şehrinde farklı markalarda araba üretiyorsun, bu markalar da porsche, bmw gibi markalar.
porsche balıkesir
mercedes manisa
bmw eskişehir
volkswagen bursa
2 dakika durup düşünün ve almanya’nın endüstrisini hayal edin.
aynen almanya kesin bizi kıskanıyor.
lannister804 profili
-
porsche'nin 60 yıllık logosunu değiştirmesi
-
artan ev fiyatlarının önüne geçme yöntemleri
artan fiyatların sorumlusu hükümet diyen ve ardından hükümetin bu sorunları çözmesini bekleyen düşük iq başlığı.
ulan 20 sene oldu, hala sanıyorlar ki hükümet bir şeyleri bilmediği için çözemiyor. bir de utanmadan öneri yapıyorlar, şunları yapsa çözülür diye. evet arkadaşlar epey masum, 20 senedir bunları yapmayı bilmedikleri için bir türlü yapamadılar.
bre cahiller, 20 senedir 80 milyonluk ülkenin kaynağı ile 100 senelik sorunları bile çözerdin isteseydin. ama isteseydin.
siz ne biçim adamlarsınız da 20 sene geçtikten sonra hala “şöyle yapın da sorun çözülsün” diyorsunuz hakikaten anlam veremiyorum. gerçekten sorun çözmeye çalışıldığını sanmanıza diyecek söz yok. -
ateizmin çelişkisi
descartes’ı yasa kabul edip her şeyi descartes’a göre düşünmemizi isteyen yazar beyanı.
descartes’in söylediğinin doğru olduğunu kim söyledi sana? bir şey, onu değiştirmediğin sürece aynı kalırmış. bak sen.
bundan 500 yıl önce yaşayan adamın söylediğinde bilimsel doğruluğu nasıl arayabilirsin? işinize geldiği gibi yazıyorsunuz hep.
sanıyorlar ki ateist olanlar aptal insanlar ve hemen “aa hakkaten ya bak descartes da öyle demiş” diyecekler.
bırak 500 yılı, son 50 yılda bile bilimsel bir çok temel değişti ve kitaplar yeniden yazıldı.
ulan bu adamın zamanında dünyayı düz sanıyorlardı, güneş sistemini bile bilmiyorlardı. kalkmışsınız burada kelime oyunları yapıyorsunuz “descartes” der ki bilmem ne. descartes bugün yaşasa şu yazdığınıza diyeceği tek şey siktirin gidin bu nasıl tez olur.
edit:
ayrıca, ateizmde çelişki falan olmaz. inançsız insanlar kimseye bir şey inandırmaya çalışmazlar, gerçeklikleri de işlerine geldiği şekilde reddetmeye çalışmazlar. çünkü ateistlerin tanrı olgusuna düşmanlığı yoktur.
bana şu an evrenin tanrı tarafından yaratılışı izletilse tanrının var olduğuna net şekilde ikna olmuş olurum. olan şey için “sen yoksun” diyecek kadar çıldırmadı kimse.
amaaa, bana dese ki “her şeyi ben yarattım, hadi diz çök iman edeceksin”. bak işte o zaman işler değişir. o veya bu sebeple, beni yaratan, beni doğuran, beni yoktan var eden veya her kim olursa olsun, ondan korkmam için ya da ona tapmam için haklı gerekçeler sunmaz. ben bu beyin ile bu özgün düşünceleri oluşturabilecek kapasitedeysem beynimi sadece benim kullanmama izin verebilirim. bundan ötesi, iradeni reddetmek olur. ben irademi kimseye kiraya vermem. bunu yapmamı istiyorsa tanrı o zaman beni öyle yaratmalıydı. yalnızca bu sebep bile, eğer iradeye sahip yaratıcı varsa sizden böyle bir istekte bulunmayacağını kanıtlar nitelikte. tanrıyı egoist bir varlık olarak zikreden her kesim, inanmak istediği tanrıya haksızlık etmiş olur.
o yüzden, iş sadece tanrının varlığına inanmakla bitmiyor sevgili dostlar. kaldı ki tanrının formülünün mc2 olup olmadığını kimse bilemez. biz ona enerji deriz, ama o evreni yoktan var eden güç olabilir. sonuçta bu da bir varsayım.
inançlı insanlara bunu söylediğimiz zaman beğenmezler, çünkü illa ki cezalandıran bir tanrı olmasını isterler. sanırım dünyevi işlerde kolaylık sağlıyor onlara. o da onların bileceği iş. -
afgan pakistanlı kazak özbek akını
londra'da yaşıyorum, bol bol hindistanlı, pakistanlı, nijeryalı, sri lankalı dolu. bazı bölgelere gittiğinizde ingiliz bulma olasılığınız sıfır.
ama adamların yasaları o kadar iyi işliyor ki, bu insanların hepsi ingiliz kültürüne adapte olmuş / olmak zorunda kalmış. hatta adapte olmakla kalmamış, ingiltere'yi benimseyip korumaya başlamışlar. nitekim sokakta bir polisle karşılaştığınızda hindistanlı olabiliyor. havaalanındaki vize memuru sri lankalı olabiliyor. hatta turist vizesine başvuran bir türk'e vizeyi veren ve buna yetkisi olan kişi bir pakistanlı olabiliyor. ilk geldiğimde sigorta başvurusu için devlet kurumuna gittiğimizde içeride bir tane ingiliz memur yoktu.
bu insanların hiçbiri "biz kendi kültürümüzü yaşarız, burayı hindistan'a çeviririz" demiyor. suç işleyenler olduğunda bağımsız mahkemelerde en adil şekilde yargılanıyor.
kaldı ki 10 milyon nüfuslu başkent londra'nın belediye başkanı bir pakistanlı. londralılar bu durumdan memnun.
(bkz: sadiq khan)
yasalar işlediği sürece, kurumlar düzgün çalıştığı sürece korkulacak bir şey olmaz.
yasaların tanınmadığı ülkelerde ise ister safkan ingilizleri, ister has türkleri, ister uçan hollandalıları doldur, yine de burnun boktan kurtulmaz. önce kurumlar çalışacak.