fikritakip4
profili

  • milletin önüne 243 sayfa mutabakat metni koymak

    (bkz: yav hee he)

    sen ilgisiz ve umursamazsın diye, türk halkı okumaya üşeniyor diye yazılı bir taahhüt yapmasınlar.

    hatta sizin için sadece anayasayı da değil, tüm yasaları kaldıralım, hatta sözleşmeleri bile, her şey sözlü olsun, nasılsa sen ve halkın büyük bölümü okumayacak.

    artık nereden ne buluruz da nasıl çakarız muhalefete diye kafayı sıyırdınız.

  • istanbul'da nerede ne yenilir

    evde, kahvaltı.

    kolay, güzel, görece ucuz, sağlıksızlık katsayısı düşük.

    not: başlık düzeltilmeli. yenilir değil, yenir. yemek eyleminin edilgen durumu yenmek.

    ekleme: başlıktaki mevcut edilgen eylem bozukluğunu göz ardı etmediğimizde, yenmek eyleminin edilgen durumunu düşünerek soruya şöyle yanıt verebiliriz: beşiktaş'ta kartal, kadıköy'de kanarya, seyrantepe'de aslan yenilir.

    (bkz: 4 büyük takımı aynı sezonda yenen takım)

    ekleme 2: sanırım, üç büyüklerin üçünü de aynı sezon içinde deplasmanda yenebilen takım çıkmamış. üzücü...

  • dünyanın en kötü tatlısı

    bir gün içinde elli küsür sayfa entry girilmiş anket başlığı. başka bir deyişle, "kolay zamanlar insanları"nın burun kıvırdığı, güzel yapıldığında her biri birbirinden güzel olan tatlılar.

    kabak tatlısı, revani, kerebiç, un helvası, peynir helvası, kireçte kabak tatlısı, güllaç, ekmek kadayıfı, hatta basit halka tatlısı. her biri azıcık malzeme ile yapılmış ve asırlar boyunca insanları mutlu etmiş tatlılar. o küçük gördüğünüz halka tatlısı bile limon oranı doğru yakalandığında, hele ki bir de yeni yapılmışsa mükemmeldir.

    topluca burun kıvırdığınız şeker, çok uzak değil sadece 60-70 yıl öncesinin geçmişinde ulaşılması hiç de kolay olmayan, çoğunlukla sadece üst sınıfların ulaşabildiği çok değerli bir şeydi. yine beğenmediğiniz, yeterince protein yok diyerek küçük gördüğünüz un, sizin bir insan bireyi olarak şu anda varlığınıza sahip olmanızı sağlayan en temel şey. bunlar, insan türünün tarihinin temellerini oluşturuyorlar. günümüzden 10.000 yıl civarı öncesinde un üretmeye başlamasaydı eski insanlar, insan türü bugün ayakta kalabilir miydi bilinmez. ama şu anki nüfusuna asla ulaşamazdı. ve sizler de hiçbiriniz, hem de hiçbiriniz, var olmayacaktınız. küçük görmeden önce, bu her biri çok değerli insanlık miraslarını, takdir etmeyi becerebilseniz keşke.

    keşke adım bile bilinmeden leblebi ya da leblebi şekeri gibi çok basit ama birçok insana çok güzel mutlu anlar, anılar yaşatmış bir ürünü ilk kez yapıp insanlık tarihine bırakan bir insan olabilsem.

    neyse. sizden önce yaşamış insanların ürettiği her şeyi gömmeye, değer bilmemeye devam edin. siz ne üretiyorsanız?... bakalım nereye kadar sürecek bu şımarıklık?

    (bkz: winter is coming)

    (bkz: bekleyin ben de sizin gibi bekleyenlerdenim)

    eksilerinizi itina ile verdim.

  • türkiye'nin asla düzelemeyecek olmasının sebebi

    şerefsizliğin karakter olmuş olması, bu topraklarda yaygın şekilde.

    kıvırtmak, yavşamak, yalakalık, pişkinlik, el öpmek, adam satmak, vb. dilimizde var olan ve şerefsiz hareketlerini anlatan süper figüratif ifadeler bolca var ve bunların başka dillerde direkt karşılığı yok.

    bir de deyimler ve atasözleri var:
    bana dokunmayan yılan bin yaşasın.
    gelen ağam, giden paşam.
    üzümü ye bağını sorma.
    doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
    köprüyü geçene kadar ayıya dayı demek.
    nerede beleş oraya yerleş.
    devlet malı deniz yemeyen keriz.

    her iki liste de uzatılabilir. bu kadar çok ifade, deyim, atasözü bu topraklardaki yaygın/kabul gören karakter/davranış biçimi hakkında bir ipucu veriyor.

    ikinci olarak da şerefsizliği karakter yapmış bunca insan şerefli pozu keser, hem etrafa hem kendisine. kendini şerefli olduğuna inandırır. çünkü üzerine çok konuşulan ve çok değer atfedilen bir şeydir şeref bu topraklarda. ama şerefli olmanın kısa yolu icat edilmiştir: “atar” yaparlar, “racon keserler”. ama bunu da sadece ezebileceğine inandıkları güçsüz kişilere... güçlü gördüklerinin karşısında “el pençe divan dururlar”, “dut yemiş bülbül gibi olurlar”.

    bir gün türkiye’deki erkekler ve kadınların şerefsiz karakteri üzerine ayrıntılı bir entari yazacağım, uzun olacağı için üşeniyorum.