birçok şey anlamını yitirip, amacından saptığı gibi yds de payına düşeni almaya son sürat devam etmektedir.
bakın bu bir sıralama sınavı değildir. durum tespit sınavıdır. son 2 3 yıldır artık sorular zor değil bakın; anlamsız, ne anlattığı anlaşılmayan bir hal aldı.
ösym neyi kanıtlamaya çalışıyor çözemiyorum. sıralama sınavı olsa hiç sorun değil. soruları zorlayacağız diye olay anlamsız yere doğru gidiyor. yapmayalım veya yds'yi kaldıralım.
ales sözel bölüme çevirdiler artık. insanlar 200tl dil tazminatı almasın diye bence bu kadar tantanaya gerek yoktu.
15 yıldır yds'ye giren 90+ biri olarak görüşlerim bu yönde olan sınavdır.
edit: sınav sonrası can sıkıntısıyla yukarıdakileri yazdık ama
yine de sınava hazırlanmak isteyenler için şöyle birşeyler karalamıştım (bkz: #77580826)
çalışan arkadaşlar inanarak çalışmaya devam etsinler.
bir sabahci kahvesinin ciragi3 profili
-
24 mart 2024 yds
-
akademisyen maaşlarına seyyanen zam gerekliliği
slayttan okuyan, torpille gelen vs diye eleştirilmekteler.
ülkede 184.566 adet akademisyen var. hadi diyelim 100 bini öyle olsun. geriye kalan 85bin bu ülke için emek harcıyor.
bakın eğitim ve araştırmanın geri dönüşü, diğer alanlardaki gibi kısa sürede olmaz. şoför yolculuğu sağ salim bitirirse 5 saate geri dönüşü olur, bir çiftçi belki 6 ayda sonucu alır.
ama araştırma ve eğitim uzuun yıllar sonra meyvesini verir ve çiftçi veya şoför gibi somut bir çıktısı da olmaz. ülkenin refahına katkı sağlamış olur ve bu başarıyı belki de akademisyenlerden başka herkes sahiplenir.
yukarıda bahsettiğimiz 85 bin insanı küstürürsek 100 yılımızı heba etmiş oluruz.
bakın singapur başbakanı bir röportajda ne diyor;kaynak
--- spoiler ---
size nasıl başardığımızı söylemekten çekiniyorum ama ne yaptığımızı size anlatacağım. ilk olarak, kimsenin bize geçim borcu olmadığı, dünyada kendi yolumuza bakmamız gerektiği varsayımıyla yola çıktık. kaynakları olmayan yeni bir ülke ve zekamıza ve yeteneklerimize güvenmek zorundaydık. ikincisi, insanımıza yatırım yaptık çünkü bakırımız yok, petrolümüz ve gazımız yok. singapur'un petrol şirketi yok. sahip olduğumuz singapurlular. biz onlara yatırım yapıyoruz, onları eğitiyoruz, yetiştiriyoruz, çalışkan kılıyoruz, birlikte çalıştırıyoruz, üretken olmalarını, kendileriyle gurur duymalarını ve birlikte sonuç alabilmelerini sağlıyoruz. eğitim sistemimiz bu konuda çok şey kattı.
well, ı hesitate to tell you how we succeeded but ı will tell you what we did. first, we started off on the assumption that nobody owed us a living, that we had to fight our way in the world. new country with no resources, and we had to depend on our wits and our abilities. secondly, we invested in our people because we do not have copper, we do not have oil and gas. there is no petroleum company of singapore. what we have are singaporeans. we invest in them, educate them, train them, make them hardworking, make them work together, make them be productive and proud of themselves, and able to deliver results together. our education system has made a lot of difference on that.
--- spoiler --- -
ingilizceden sonra öğrenilmesi gereken dil
çalışma alanına göre değişiklik gösterecek dildir.
ticaretle uğraşılacaksa en genel şekilde; en fazla ihracat almanya'ya, en fazla ithalat çin'den,
uluslararası ilişkiler alanında; hangi bölgede uzmanlaşılacak ise o bölgenin dili,
çoğu işlerin literatürü farklı dillerde yazılmıştır. örneğin demiryollarının dili fransızca'dır.
örnekler çoğaltılabilir.
ama bence sadece ingilizce yeterlidir, tam olarak yazma ve konuşma öğrenildiği takdirde.