lysosome2
profili

  • türk mühendislerin hiçbir şey geliştirememesi

    "türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânını vermiyor"
    -ahmet hamdi tanpınar

    'hiç bir şey geliştirememesi' kısmını çok abartılı görsem de, yalnızca mühendislerin değil, fen bilimleri ve sosyal bilimler çatısı altındaki alanlarda yer alan lisans ve lisansüstü mezunlarının da olduklarından çok çok düşük verimle çalıştıklarını yakından gözlemledim. bunun sebebi de türkiye'de yaşanmakta olan kriz ortamı.

    university of north carolina school of medicine'da araştırma yapmakta olan nobel ödüllü değerli hocamız prof. dr. aziz sancar şöyle demişti "türkiye'deki gençlere benim tavsiyem, günlük politikalar ile uğraşmayın bütün enerjinizi işinize verin. bilim öğrenmeye çalışın, günlük dedikodularla uğraşmayın. memlekete hizmet için bilim lazım."

    ve aynı konuşmada şunu eklemişti: "eğer ben türkiye'deki günlük kavgaları takip edersem üzüntümden çalışamam."

    şimdi objektif açıdan hocaya hak vermekle beraber, türkiye'de yaşayan herkesin derinden hissettiği ekonomik, sosyal, hukuki kaygılar varken, bu nasıl olacak? fanusa kapansanız gelip 'fanusa kapanma vergisi' alacak durumda bir sistem var. bunca gelecek kaygısı ile full idealizme sahip olmak çok çok küçük bir yüzdedeki işinde aşırı hırslı insanların yapacağı şey.

    diyeceğim o ki, mühendisler eğer ar-ge yönünde zayıfsa bunun suçunu sadece mühendislerde aramayın. siz o mühendislere silikon vadisi ortamı sundunuz da yan gelip yattılar mı? yoksa lisanstan mezun olur olmaz iş yaşamına 25+ bin lira kyk borcu + çakal iş verenlerin kaprisleri ile mi başlıyorlar? bunu sorgulayın.

  • ibrahim tatlıses

    alın öve öve bitiremediğiniz ibrahim tatlıses aslında bu

    ibo show'da tuğba ekinci'ye yavşayıp, ekinci "zorla numaranı vermeye kalktın orada çalıştığım müdüre de, sonra kovuldum ben o numarayı almadım diye, anlatıyım mı?" diye sorduğunda "yavv karıştırma kardeşim reklama gir" diye programı kesen,

    yine ibo show'da hadise'ye "o iş nasıl gidiyor?" dedikten sonra seyircilerin önünde avucunu açıp yalayan, hadise'ye tekrar dönüp "senin bacını severim", "bu saatten sonra beni sevecek hali yok, şöhret olmuş, şöhret olmasa olurdu" diyen,

    popstar türkiye'de avustralya'dan gelen kadın yarışmacıya önce asılıp, sonra yine başka bir yarışmacıyla beraber görünce, el ele tutuşma üzerinden namussuz ilan eden ve yarışmacı "el ele tutuşmadım ama tutuşsam bile sizi ilgilendirmez, el ele tutuşmak neki?" dedikten sonra "daha neler var diyorsun? hı? şey filmi mi çeviriyoruz burada?" çıkışı yapan,

    yine popstar türkiye'de evli olduğunu bildiği, "eşin burda mı?" diye sorduğu yarışmacıyı "kocana olan aşkın nasıl? müziğin üstünde mi?" diye yoklayıp, yarışmacının ibrahim abi demesinden rahatsız olduktan sonra, "seni sevdik güzel kız" diyen,

    yıldız tilbe'ye canlı yayında türkiye'nin önünde "seni pezevenklerin elinden aldım" çıkışı yapan ve 'kadın onurunun' aslında kendisi için hiç bir anlam ifade etmediğini kanıtlayan kişi.

    dostlar, bunlar herkesin pür dikkat olduğu, tüm sosyal maskelerin takınıldığı kameralar önünde canlı yayınlarda yaşanan rezillikler. bir de kameraların ardında, ibrahim tatlıses'in özel ve iş hayatında, etrafında bulunan/bulunmak zorunda kalan kadınların yaşadığı muhtemel baskı ve tacizi düşünün. perihan savaş'a, derya tuna'ya, asena'ya ve nice kadınlara şiddet uygulayan, yere göğe sığdıramadığınız bu adam, en bayağı üslubuyla yıllarca tv'lerde gençlere kötü örnek olmuştur.