zorsa yapmayın.
ulan kime sorsan dünyanın en zor işi yaptığını söyleyip zırlıyor. yani madem zorlanıyorsun, yapma amk, bu kadar basit.
tabii bunun alt metni "en zor işi ben yapıyorum, çünkü en mükemmel, en zeki, en kutsal benim." ezikliği, başka bir şey değil.
hayatı boyunca salt kendisi olmak bakımından değer görmeyen ve saygı duyulmayan (aynı şekilde kendisi de etrafındakilere salt kendileri oldukları için değer vermez ve saygı göstermez) boş insanların bu ağlaklıklarından bıktım amk.
horror vacui4 profili
-
en zor mesleğin öğretmenlik olması
-
spor salonlarının kapatılmaması
10 yıllık demir bağımlısı biri olarak yazıyorum: pandemi olduğu sürece spor salonlarının açık kalmasını savunan biri net geri zekalıdır. kimse kusura bakmasın.
temizlikten ödün vermeyen spor salonları normal şartlar altında bile hijyenik bir ortam değilken, "herkes havlusunu getiriyor.", "her yer dezenfekte ediliyor." gibi argümanlarla bunu savunmak aptallık göstergesidir. ter ve nefes yoluyla meydana gelen virüs salınımı yeter de artar. evet, egzersiz yapmanın bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve bunun da kişinin virüse karşı daha dirençli olmasını sağladığı bilinmekte fakat siz hasta olmasanız bile spor salonu gibi hiçbir şekilde hijyenik kalmayan bir ortamdan virüsü taşıyarak bir yakınınıza bulaştırabilirsiniz.
bununla birlikte spor salonlarının saat, kişi sayısı vb. düzenlemeler yapması da imkansız. benim gibi 10 yıllık bir demir bağımlısına "sen şu saatte geleceksin." diyemezsiniz. antrenman saati, yemek saati, uyku saati vs. planlı olan biri böyle uygulamalara başvuran bir spor salonunu ciddiye almaz.
egzersiz yapmak isteyenlere önerilerim şöyle:
vücut geliştirme yapanlar spor salonuna gitmek yerine salona verdikleri parayla kendilerine ekipman alabilirler (örneğin bende toplamda 100 kilo ağırlık plakası, olimpik bar, z bar, iki adet kısa dumbell barı, duvar barfiksi, farklı ağırlıklarda direnç bantları var. biraz yaratıcılığınızı konuşturursanız bench press gibi en temel bileşik egzersizleri rahatlıkla yaparsınız).
vücut geliştirme yapmayanların işi daha kolay. evde ekipmansız yapabileceğiniz onlarca egzersiz var. koşu bandı, eliptik bisiklet gibi kardiyo ekipmanları olmadan da formunuzu koruyabileceğiniz antrenman sistemleri mevcut.
ezcümle egzersiz yapmak için bahaneler üretmeyin, pandemide salonların açık kalmasını savunmak gibi aptal düşünceleri kafanızdan atın. -
aşırı sanatsal kız isteme videosu
videoyu başa sarıp sarıp izliyorum. gerçekten sanatsal bir çalışma. dalga geçmek için söylemiyorum. koca bir kültürü muazzam bir sinematografiyle 2 dakika 19 saniyeye sığdırmış.
bu "kısa filmin" sahibinin adı ise gökhan toka imiş. -
metalcilerin azalarak bitmesi
hiç de bitmedik. hâlâ buradayız.
metal müzik benim için hiçbir zaman bir kimlik kurma, kendini bulma, bir geçiş süreci olmamıştır. zira ben müziği tüketmem; dinlerim. dinlediğim müzikle bir olur, onu anlamaya çalışırım. tabii death metal, black metal gibi gerçekten yorucu ve müzik demeye dilimin varmadığı türler bu faaliyetimin sınırları içinden geçemez, orası ayrı konu (bazı grupların bazı şarkılarını tenzih ederim)
"bir süre sonra kafa kaldırmıyor" diyenler zaten gerçek anlamda bir metal müzik dinleyicisi olmamış, daha doğrusu "müzik dinleyicisi" olamamış ve metal müziği bahsettiğim süreçlerin bir parçası olarak kullanmış kişiler kanaatimce. "bitti" dedikleriniz işte bu "tüketici" kimseler.