ünlü olmak cidden çok zor. her insan gibi bir şeylerden uzaklaşmak için tatil yapıyorsun. sahilde denizden çıkmışsın, bok gibi görünme ihtimalin çok fazla ama takmıyorsun. biraz eğleniyorsun falan, sonra şu telefona bir bakayım diyorsun o da ne? denizden çıktığın halini biri gizlice çekip yayınlamış, altında da bir ton hakaret. çirkin, ürkütücü, gece görsem korkarım yorumları havada uçuşuyor. al gitti bütün kafa boşaltma emekleri, üstüne bir de kalp kırıklıkları.
kendisi çok yoğun makyaj yapan biri, e tabi bir de yaşlandı epey. yani böyle görünce şaşırmak doğaldır ama haberin altında öyle yorumlar var ki benim bile kalbim kırıldı burdan. bir insanın habersizce fotoğrafını çekip makyajsız tipine bakın şunun ahahah diye servis etmek, ne bileyim. zalimce ve üzücü.
heymcflyy3 profili
-
bülent ersoy'un makyajsız halinin ürkütücülüğü
-
hiç kötü filmi olmayan yönetmenler
(bkz: ingmar bergman)
kötü filmi yoktur , oyle gelse bile ben filmi anlamamışımdır. o derece iyidir.
(bkz: kieslowski) izlediklerim arasında hiç boş filmini görmedim. -
çift soyadı kullanan kadınlar
ailesinin soyadını bırakmak istememesi ile itici ve hasta ruhlu olduğu çıkarımını nasıl yaptığınızı anlamadığım kadınlardır.
kariyerli bir kadındır, başarılı bir iş gerçekleştirdiğinde ailesinin adının da anılmasını ister, kariyeri olmasa bile sırf ailesine bağlı olduğu için kullanabilir, bunların hiçbiri olmasa bile sadece sevdiği için kullanabilir. başka kadınlar da kullanmak istemez, sadece eşinin soyadını alır.
bunun erkeklerle gram ilgisi olmamasına rağmen kendileriyle ilişkilendirip ilginç düşünceler edinmelerine anlam veremiyorum. eşinin soyadını almak istemez, serzenişte bulunursunuz anlarım, ama kadın sadece kendi adını da istiyor. bu kadar. bunun neresi bu kadar rahatsız ediyor, anlamak mümkün değil.
size göre kadınlar evlenmezse evde kalmış ruh hastası, evlenip soyadını alırsa itici ruh hastası. her türlü hakaret edecek bir durum buluyorsunuz.