ingiltere'yi turnuvanın favorisi ilan edilip hayal kırıklığı yaşayan gençler görüyorum.
beckham'lı, rooney'li, lampard'lı kadronun hallaç pamuğuna döndüğünü gören jenerasyondan bir abiniz olarak hafif bir tebessümle okudum entrylerinizi.
ingiltere turnuva takımı değildir. velhasıl kelam ingiltere takım makım değildir.
nickoprost5 profili
-
20 haziran 2024 danimarka ingiltere maçı
-
4 nisan 2024 ukrayna nato'ya katılacak açıklaması
şartnameye göre savaşta olan bir ülkenin nato'ya katılabilmesi mümkün değildir. mümkün olsaydı bile ukrayna mutlaka üye bir ülkenin vetosuyla karşılaşacaktır (başta macaristan ve türkiye olmak üzere).
velhasıl ukrayna savaşı sonlandırıp kalıcı bir barış yapmadan nato'nun kapısının önünden bile geçemez. abd ve fransa hariç ittifakın hiçbir üyesi de ukrayna için kafasına çar bombası yeme ihtimalini göze almaz. nato'nun mevcut harbe hazırlık durumunu da değerlendirirseniz, şu anda rusya ile bir savaşın yaşanma ihtimalinin olmadığını anlarsınız zaten. -
tansu çiller'in siyasete geri dönmesi
bugün yaptığı açıklamada "milletimi özledim" diyerek siyasete dönüşün startını vermiş eski başbakan.
yolsuzluk, terör, devlet/mafya ilişkisi derken bir tansu çiller'imiz eksikti. hoşgeldin 90'lar
edit: muhtemelen iyi partinin merkez sağ/milliyetçi oylarını bölmek için erdoğan tarafından oyuna sokulmuştur. ee kenarda köşede o kadar yolsuzluk dosyası biriktirirsen kukla gibi oynarlar adamla işte böyle
edit 2: arkadaşlar tansu hanım devlet bahçeli'den 1, kemal kılıçdaroğlu'ndan 2, rahmetli dedemden 4 yaş büyükmüş.
tansu çiller özelinde bütün boomer siyasetçilere seslenelim: allah aşkına şu ülkeyi bi salın, gidin torun sevin
https://twitter.com/…?t=hu7d-1tcxaox1jpfqvly0w&s=19 -
23 temmuz 2020 ali babacan habertürk canlı yayını
bir siyaset bilimci olarak resmen adnan menderes'in reenkarne olmuş haline şahit oldum bu akşam. demirkırat, sonunda yeni binicisini bulmuş gibi. sayın babacan'ın gelecekte çok önemli bir siyasi figür olacağını düşünüyorum.
edit: burada sıkça rastladığım bir düşünceye açıklık getirmek istiyorum. babacan sanılanın aksine siyasal islamcı değildir, adnan menderes'de siyasal islamcı değildir. muhafazakar/demokrat gelenekle siyasal islamcı/faşist gelenek arasında zerre alaka yoktur. babacan, ak parti'nin yükseliş döneminde, (doların 1.80 olduğu, türkiye’nin ab'ye tam üyelik sürecinin tartışıldığı, tek derdimizin ab'ye girersek kokoreç yasaklanır mı sorusuna cevap aramak olduğu o güzel günlerde) en önemli rolü oynayan siyasetçi (dışişleri bakanı, ekonomiden sorumlu devlet bakanı) ve türkiyenin o dönemdeki başarısının aslında en önemli mimarıdır.
kendisi türk siyasi tarihinde geleneksel muhafazakar demokrat / merkez sağ ekol olarak konumlandırılır. akp zamanla (2013) ittihat ve terakki gibi radikal bir dönüşüm geçirerek yükseliş ilkelerinden uzaklaşınca, otoriter ve siyasal islamcı bir yapıya bürünüp varlığını istibhadla sürdürmeye karar verince, kısa süre sonra görevinden ayrılmıştır (2015).
kendisi msp, refah, saadet (siyasal islamcı kanattan) değil demokrat parti, adalet partisi, anap gelenekten gelen liberal sağ ekoldendir. bir liberalle bir siyasal islamcı arasındaki fark churchille mussolini arasındaki farktan daha fazladır bu arada. ayrıca mevcut düzen partileri içerisinde liberal politikalarıyla ekonomiyi canlandırabilecek, demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü yeniden tesis edebilecek ve batıyla halihazırda kopmak üzere olan ilişkileri onarabilecek tek kişidir.
sakin ve uzlaşmacı tutumuyla türkiye'nin akp'den sonraki geçiş sürecini en yumuşak ve zararsız şekilde atlatmasını sağlabilecek en önemli lider olarak görüyorum kendisini. -
michael schumacher
fia 94 sezonunda williams'ın süspansiyon sistemini ne hikmetse yasakladı.
yeni kurallarla sezona yetiştirilemeyen araç baştan sona kusurluydu.
aytron senna yeni aracından bir türlü istediği verimi alamıyordu, fakat dikkatini çeken birşey vardı.
schumacher'in takımı benetton 94 sezonunda beklenenin aksine çok hızlıydı. senna gerek aracın çıkarttığı sesten, gerekse kalkışta diğer araçlara oranla daha süratli kalkmasından dolayı araçta bir takım şeylerin legal olmadığına emindi ve bunu defalarca dile getirdi.
sezileri tarihin en büyük şampiyonunu haksız çıkartmayacaktı. fakat senna, sezilerinin haklı olduğunu görecek kadar uzun yaşayamadı.
williams 94 sezonuna kabus gibi başlamıştı. başta senna ve 2. pilot damon hill olmak üzere tüm teknik ekip aracın downforce sorunlarıyla boğuşuyordu.
başarısız güncelleme paketiyle birlikte zaten hali hazırda var olan arkadan kayma sorununa birde önden kayma problemi eklendi.
williams bu vahim tabloyla birlikte sezonun 3. yarışı olan imola gp'sinde gridde ki yerini aldı.
haftasonu kabus gibi başlamıştı. antrenman turlarında ford'un avusturyalı pilotu roland ratzenberger müthiş bir süratle pist duvarına çarparak hemen oracıkta hayatını kaybetti.
senna kazaya çıplak gözle şahit olmuştu. ratzenberger onun dostuydu. ölümünü canlı seyretmek onu çok yıpratmıştı. ama senna ölümün bu sporun bir gerçeği olduğunu kabullenen bir pilottu.
arkadaşına yapabileceği en iyi jestin podyuma çıktığında avusturya bayrağı açmak olduğunu düşünüyordu.
nitekim o haftasonu öldüğünde tulumunun iç cebinde bu kez brezilya bayrağı değil, avusturya bayrağı vardı...
brezilya'da senna'nın ruhuna yakışır bir cenaze töreni yapılırken formula 1 kendi iç sorunlarıyla boğuşuyordu.
fia ferrari ve mclaren ile birlikte schumacher'in takımı benetton’a da soruşturma açmış, ferrari gereken verileri hızla fia’ya verirken mclaren ve benetton verileri vermeyi reddettiklerinden 100.000 dolar cezaya çarptırılmıştı.
fia yaptığı araştırmada mclaren’in yazılımının vites değiştirmeye yardımcı olduğunu ve legal kabul edildiğini, benetton’ın ise çekiş kontrol sistemine etki eden bir elektronik yazılım kullandığını ancak bunu yarışlarda kullandıklarına dair bir kanıt olmadığı için (!!) ceza veremeyeceklerini açıkladı.
senna hislerinde haklıydı. benetton göz göre göre hile yapıyordu ve fia açıklama metninde tüm takımlarla adeta dalga geçiyordu.
takım ve senna'nın mirasını devralan damon hill kararlıydı. benetton pist üzerinde cezasız kalmayacaktı.
damon hill 94 sezonunun geri kalanında o kusurlu araçla öyle bir performans ortaya koydu ki son yarışa gelindiğinde schumacher'le arasında sadece 1 puan fark vardı.
hill ve schumacher avustralya gp'sinde şampiyonluk için yarışıyorlardı.
schumacher 35. turda east terrace virajında aracının kontrolünü kaybederek duvara temas etti, bunu fırsat bilen hill bir sonraki virajda içeriden atak yapmayı denedi fakat schumacher direksiyonu doğrudan hill'in üzerine kırarak hill'in süspansiyonunu kırdı ve iki araçta yarış dışı kaldı.
işte o cinayet teşebbüsü
bu kamikaze dalışının ardından schumacher kariyerinin ilk şampiyonluğunu kazanmış oldu ve f1 tarihinin en şaibeli sezonunu geride bırakmış olduk.
fakat bu yaptığı beyimize kafi gelmemiş olacak ki 97 sezonunun son yarışında, şampiyonluk mücadelesinde jacques villeneuve 'e de yahudi görmüş alman stukası gibi daldı
fia bu duruma daha fazla sessiz kalamadı ve schumacher' in puanlarını silerek tüm sezondan men etti.
98-99 sezonlarında zaten hakkinen pist üzerinde gereken dersi verdi şumiye.
2000-2004 yılları arasında hakkinen'in emekliliğinden sonra schumacher pistin artık en usta pilotuydu ve altında o zamana kadar f1 tarihinin gördüğü en mükemmel araç vardı.
şumi usta pilotluğunu kusursuz bir araçla birleştirince artık spekülasyonlara da gerek kalmadı.
tam 5 sezon boyunca pistlere hükmetti ve bu süreçte ona diş geçirebilecek yeteneğe yada araca sahip hiçbir pilot yoktu.
önce senna'nın, ardından steward'ın, prost'un ve hiçbir zaman kırılmaz olarak görülen fancio'nun rekorlarını birer birer kırdı.
taki 2005'te alonso ortaya çıkana kadar. artık şumi'nin karşısında ondan daha genç, yetenekli ve en az altındaki ferrari kadar rekabetçi araca sahip bir pilot vardı.
alonso 2005-2006 yılları arasında çifte dünya şampiyonluğunu ilan etse de şumi hala ona diş bileyebilecek, meydan okuyabilecek seviyedeydi.
ama "kariyer mühendislerinin" zirvede bırakma ve kendi marka değerine zarar vermeme telkinlerinin ardından 2006 monza gp'sinde birden sezon sonu f1'i bırakma kararı aldı.
şumi her ne kadar f1'i bıraksa da f1'den kopazmadı. hala yapabileceği bir şeyler olduğuna inanıyordu çünkü. f1'de henüz işi bitmemişti.
f1 çevreleride onun işinin bitmediğini ve kazanma arzusunun devam ettiğini biliyordu. bu doğrultuda 2010 yılında yeni kurulan mercedes gp ile f1'e geri dönme kararı aldı, yada eski dostu ve "kariyerinin mühendisi" olarak görünen takım patronu ross brawn tarafından dönmeye ikna edildi.
hepimiz şumi'den niki lauda'nın dönüşü gibi efsane bir geri dönüş hikayesi bekliyorduk fakat sezonun başlamasıyla hevesimiz kursağımızda kaldı.
araç nispeten rekabetçi olsada şumi'nin alışık olduğu sürüş stiline uygun değildi ve şumi bu süreç boyunca kayda değer hiçbir başarı elde edememekle birlikte takım arkadaşı rosberg'in gerisinde kaldı.
fakat ross brawn şumi'nin bu araçla şampiyon falan olamayacağını zaten biliyordu. kaşının gözünün hatrına da onu takıma almamıştı. şumi tecrübeleriyle ve birikimiyle aracın gelişimine katkı sağlayacaktı. oda öyle yaptı zaten.
mercedes gün geçtikçe güçleniyordu ama şumi'nin ismi ve marka değeri de aynı oranla zarar görüyordu.
schumacher artık f1'de işinin bittiğine gerçekten kanaat getirdi ve emekli oldu. eski dostu ama aynı zamanda ezeli rakibi hakkinen'in sağlıklı bir aile yaşantısı gerekçesiyle f1'den ayrılmasına bir türlü anlam verememişti.
altında hep başka bir sebep arıyor, içten içe ondan korktuğu için bıraktığını düşünüyordu ama zaman geçtikçe ailesinin önemini kavradı ve artık eski dostuna hak veriyordu.
f1'i de bıraktığına göre artık ailesiyle birlikte bolca vakit geçirebilirdi. yarış pilotu olmak isteyen oğlunun kariyeriyle ilgilenebilir, boş kalan zamanlarını eşiyle ve kızıyla geçirebilirdi.
işte fransız alplerindeler. gerçekten harika bir aile tatili gibi gözüküyor.
fakat yarış tutkusu ve adrenalin unicorn kanı gibi bir lanettir. birkez bu zehri tadanın hayatı boyunca yakasını bırakmaz.
öylede oldu. şumi kayak takımlarını giyip avrupa'nın en güvenli kayak pistlerinden birinde standart bir tur atmaya başlıyor, sonra standart bir tur daha, birkaç kaç tur daha derken aniden pistin dışına çıkıp kullanılmayan bir yoldan sürmeye devam etti.
sonrası bir uçurum, bir kayalık ve hepimizi nöroloji uzmanı yapan o meşhur süreç...
sumi'nin son durumunu bilmiyoruz çünkü ailesi hiç etik olmayan bir biçimde bunu saklamaya devam ediyor.
fakat mirası her haftasonu gözümüzün önünde.
mercedes gp...
şumi'nin hiçbir para birimiyle satın alınamayacak tecrübelerini ve birikimini kattığı, temellerini atıp cefasını çektiği, yenilmezliğini katıp adeta mürver asası haline getirdiği bu araçla lewis hamilton onun kırılmaz denen rekorlarını kırmakla meşgul şu sıralar.
ross brawn... gerçekten müthiş bir kariyer mimarı ve harika bir dost.