pajo2
profili

  • muharrem ince

    erdoğan için en ideal rakiptir. erdoğan ile kavga etmeyi hüner zannettiği için sadece diğer muhalif partilerin tabanlarından oy toplamış, karşı blokta ise yaprak kıpırdatamamıştır. tam da bu nedenle erdoğan ilk turda güle oynaya cumhurbaşkanı olmuştur. erdoğan'ın ezberini bozan ise kendisiyle polemiğe girmeyen, kavga gürültü etmeden yapacaklarını anlatan, cumhuriyet değerleri ile barışık, ama üzerlerine klasik chp'li algısı da yapıştırılamayan siyasetçiler olmuştur.

    (bkz: mansur yavaş)
    (bkz: ekrem imamoğlu)

    uzun lafın kısası, ince seçim öncesi muhaliflerin gazını alan, "of ne laf koydu be!" diyerek psikolojik rahatlama yaşamalarına yarayan bir aparattır. erdoğan karşısında asla kazanamayacak, strateji ve taktik bilmeyen, duygularıyla yol alan ve kaybetmeye mahkum bir figürdür. tam da bu nedenle "adam kazandı" diyerek ortalıktan kaybolması ve girdiği her savaşı kaybetmesi kaçınılmazdır.

  • muharrem ince

    tutarsız işler yapmakta olan, aşırı hırslı ama sığ siyasetçi.

    1) "halk tv basın toplantımın yayınını neden kesti?" diye sorarak topluma chp genel merkezi'ni hedef gösteriyor. ancak, gerçek şu ki; halk tv'nin imtiyaz sahibi baykal ailesi. kanalın yönetim kurulu başkanı deniz baykal, başkanvekili ise kızı aslı baykal. her fırsatta ismini saygıyla andığı ve övmeye doyamadığı deniz baykal'ın ve ailesinin de kendisine karşı yürütülen kumpasa ortak olduğunu mu ima ediyor? ya da bu soruyu neden telefon açıp bizzat deniz baykal'a sormuyor? yoksa, toplumdaki "halk tv chp'nin yayın organı, haliyle genel merkez tarafından yönetiliyor." şeklindeki yanlış algıyı kullanmak ve ihaleyi kılıçdaroğlu'na bırakmak işine mi geliyor?

    2) kendisine atılan iftiranın ucundan çıkan talat atilla'nın yalancı ve güvenilmez biri olduğunu tekrar tekrar söylediği halde, aynı adamın "kaynağım chp yönetiminden." ifadesini ayet gibi doğru kabul ediyor. atilla'nın bu iddiasının da yalan olmadığını nereden biliyor? bu ihtimali neden hiç göz önünde bulundurmuyor? örneğin bir iddiaya/senaryoya göre; atilla bu haberi chp'den almıyor, tam tersine yayınlanmasından kısa süre önce chp'ye kendisi ulaştırıyor. yani önce aracılar vasıtasıyla kılıçdaroğlu'na, sonra da bizzat rahmi turan'a üflüyor istihbaratını (ya da masalını)... kılıçdaroğlu, aldığı istihbarat(?) başka bir kaynaktan (sözcü) da yayınlanınca, herkes gibi gazetelerden öğreniyor durumuna da düşmemek için "biliyorum, haberim var." diyor. oysa, o sırada farkında olmasa da; çıkan haberin de genel merkeze gelen istihbaratın da tek bir kaynağı var: talat atilla--- bu senaryoya göre kumpasın esas hedefi kılıçdaroğlu oluyor, ancak ince ne hikmetse - belki de son çaresi olan mağduriyet imkanını değerlendirmek adına - yalancı olduğunu düşündüğü adamın "kaynağım chp" ifadesini sorgulamaksızın benimsiyor. neden?

    3) "bu iddialar çıktığında, genel başkanın <hiçbir chp'li böyle bir şey yapmaz, ben kefilim.> diye ortaya çıkması gerekirdi." diyor, ama yine kendisi "chp genel merkezi'nde bir çete bana komplo kurdu." diyor. o zaman kendisi de tüm chp'lilere kefil değil, kılıçdaroğlu niye olsun? kaldı ki erdoğan'ın akp'den, bahçeli'nin mhp'den nice mensuplarını itibarlarını yerle bir ederek gönderdiklerini gördük, hangi genel başkan tüm partiye kefil olmuş ki kılıçdaroğlu olsun?

    4) "bu çeteyi biliyorum, kurultayda açıklayacağım." diyor. iyi de böyle bir çete varsa, bunların o koltuklarda oturduğu her gün chp'ye zarar değil mi? üstelik "bu çete yarın kılıçdaroğlu'na da komplo kurabilir." diyor, öyleyse kılıçdaroğlu'na da komplo kurulsun diye mi bekliyor? kendisine chp içinden komplo kurulduğunu belgeleyebiliyorsa niye hemen harekete geçmiyor? kılıçdaroğlu'nu, fox tv'deki yayında "biliyorum, ama açıklamam." dediği için eleştiriyor, ancak konu kendi iddiaları olduğunda aynısını kendisi yapıyor, "şimdi açıklamam." diyerek kaçak güreşiyor.

    nereden baksan tutarsızlık!