Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. valinin oturuşunu beğenmediği öğretmeni azarlaması

    konumuz yine bireyselleşme.
    kendisiyle öyle büyük meselesi var ki kendisinden "vali" diye bahsediyor adam. kendi değerini o öğretmenin oturuşundan hesaplamaya mahkum çünkü. birey olarak yetişmemiş, birey olduğunun farkında değil, diğerlerinin birey olmasına da bu sebeple karşı.

  • 2. 25 kasım 2019 lecce cagliari maçı

    hâlâ ısrarla iki takım arasındaki maçları analiz edip de çıkarım yapmaya çalışan çok akıllı dostlarımız için tekrar eklemekte fayda görüyorum: arkadaşlar, bu espri spesifik olarak lecce ve cagliari takımlarıyla değil, dönemin serie a'sının sıkıcılığıyla ilgilidir. stadın yarısının gölgenin karanlığından görünmeyip diğer yarısının güneş ışığından parladığı, sert faullerle oyunun sürekli durduğu, futbol kalitesi ve heyecan düzeyinin düşük seyrettiği, genelde pek bir amacı olmayan takımların ve boş sayılabilecek tribünlerin bulunduğu bir maç hayal edin. şimdi bu dandik maçı banttan izlediğinizi düşünün. zamanında başlığı açan yazar arkadaşın değinmek istediği şeyin tam olarak bu olduğunu düşünüyorum. mesele lecce veya cagliari değil... oraya chievo-bologna da yazılabilirdi. çok akıllıymışsınız gibi "e ama bu iki takımın maçları golsüz geçmiyor, ayrıca serie a çok değişti!1!!1" yazmanızın sebebi nedir?

    yazar arkadaşımız bir tespit yapmış, bunu güzel bir espriye dönüştürmüş. neyini didikliyorsunuz ki yani, 10 sene önce hiç mi oturup gündüz maçı izlemediniz serie a'da? gerçekten de o maçları izlemek çoğunlukla ölümdü, futbol diye dayanamayıp izlerdin ama bittiğinde üzerine ağırlık çökerdi. lecce-cagliari maçları 0-0 bitmiyormuş, bak sen... ulan hangi takımlar arasındaki maç düzenli olarak 0-0 biter ki, dünyanın hiçbir yerinde öyle eşleşme bulamazsınız.

  • 3. kendi işini kurmazsan ölene kadar alarm kurarsın

    kendi işin olsa bile o alarmı kurmazsan, o kurulu işi de kaybedersin. sonra başkalarının işi için alarm kurmaya devam edersin.

  • 4. sevilen bilgisayar oyununu üç kelime ile anlatmak

    “round one, fight!”

  • 5. moral bozuk olunca kaçılan yer

    yatak.

    ben öyle yaptım şu an, taktım kulaklığı da dünyayı duymak istemiyorum!

  • 6. trendyol

    sözde 79.90'dan 49.90'a indirdikleri 4'lü sensodyne diş macunu setini migrostan 32.95' e aldım. indirimlerin nasıl yalan olduğu konusunda ufak bir fikir verebilir.

    tanım: her sene olduğu gibi sadece indirim reklamına para harcayıp gerçek bir indirim yapmayan e-ticaret sitesi

  • 7. 24 kasım 2019 lecce cagliari maçı

    gol takıntısı olan izlemesin.

  • 8. tolga çevik'in eşofmanlı seyirciyi kovması

    birader sen seyirci misin? diye sormuşluğu da var diyorlar.

  • 9. ben can gox sorularınızı yanıtlıyorum

    niye can göksun gibi güzel bir ismin varken, göksun diye gayet güzel bir soyadın varken, can gox falan diye şekil şükül yapıyorsun?

  • 10. zeynep tanbay'ın imamoğlu'na danışman yapılması

    abi neyi savunuyorsunuz? kadın ermeni soykırımı savunan terörist sevicinin teki.
    ımamoğlu yanlış yapmıştır işte o kadar.
    siz habura bakın demek nedir ya? o yanlış yapılmasın diye biz oy vermiyoruz akp'ye.
    olaya bak ya. fanatikligin lüzumu yok. hatadır üstelik de büyük hatadır.
    edit: fransada ermeni soykirimi yok diyin de görelim. o yaşadığınız fransa liyaketinize bakıyor mu iş için yoksa hapse mı koyuyor. tarihi konulara suç koymak gibi bir rezalete imza atan avrupa ve buna çanak tutan iç mihraklar. mide bulandırıcı olmakta yarışıyorsunuz.

  • 11. kendinle aran nasıl

    çok seviyorum merkez. canim kendim.
    omzumdan da öptüm kendimi oh miss!

  • 12. can yaman

    paylasılan videoda daha cok fetöden gözaltına alınıyor gibi amk malı

  • 13. samsun denince akla gelenler

    küçükken ramazan ayında sattığım atom tatlısıdır. şarkısı ise;
    "samsun'un suyundan
    amasya'nın unundan
    yeni çıktı fırından
    atoom var atoooom."dur.

  • 14. pendik'te doktora saldıran cani

    şimdi bu adam 6 ay hapis ve hükmün açıklanmasının geride bırakılması kararı ile yarın serbest kalacak.

    yüzde birini, bakın yüzde birini savcıya ya da polise yapsa o adam tutuklanmaz mı?

    halkına ayrı, adaletine ayrı sövdüğüm...

  • 15. ekşi itiraf

    geçen sene aralık ayının 26’sının ilk saatleri; gözlerim şiş, vücudum adeta buzulların altında kalmış gibi soğuk, moraracağı belli olan yerlerde belli belirsiz bir sıcaklık, ağlıyorum ama hislerim yok. paramparçayım. “tamam artık, kabullen. sen baya baya hem fiziksel hem de psikolojik şiddet görüyorsun” dedim kendime. hani her sorunda bir çözüm yolu arayan, asla umutsuzluğa düşmeyen insanlar vardır ya hah o bendim işte taa ki o geceye kadar. hayatımda hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim kendimi. biri ayağıma taşı bağlamış okyanusun dibine atmış sanki basiretim o kadar bağlı.

    aklımdan geçirdim tüm olanları. sorular sordum kendime: ilk defa mı oluyor? hayır, peki sen neden bir şeyler yapmadın? kabul etmek istemedim. insan başına gelmeden bazı şeyler anlamaz derler ya; her yerde hakkını arayan, toplum içinde korkmadan sesini çıkaran ben, şiddete bahaneler yaratmıştı işte.

    önceleri sözlü şiddeti - tabi ben sorun sanıyorum o zaman böyle adlandıramıyorum- çözmeye çalıştım. mesela neye kızıyorsa yapmamaya çalışmak gibi. harika bir çözüm gerçekten, malmışım. benim yapmayı bıraktığım ya da dikkat ettiğim her şeye tabi ki yenileri eklendi durdu. ondan sonra işe gittiğim ve yarım saat daha fazla uyuduğum için ya da toplantıdan yorgun argın çıkıp bana daha kolay olan yemeği yapıp onun istediğini yapmadığım için kavgalar eklendi durdu. çok yorgunum bana acımıyor musun dediğimde aldığım cevap “sana neden acıyayım ki?” oldu. normalde beni tanıyanlar bilir; böyle durumlarda birini itin götüne sokmayla ilgili korkum olmaz. ama o öyle bir an ki sanki her baş kaldırdığında ev daha da cehenneme dönecek gibi geliyor. bir süre sonra bütün olaylar sindirmeye başlıyor seni.

    hmm boşanmak... elalem ne der tipi bir insan olmadım hiç ama başlarda benim için bile çok iddialı bir kelimeydi. altını dolduramadım, yapacağımla ilgili kendime pek güvenemedim. “dünya bence ikimizin etrafında dönüyor” diyen, haftada bir çiçek yollayan adam baya baya beni yok ediyordu artık. okumamış cahil bir adam da değil. türkiye’nin hatrı sayılır okullarından birinde mühendislik okumuş, yüksek lisansını yapmış, 4 dil bilen ve tabi ki dışarıdan dünyanın en uyumlu insanı gibi duran biriydi üstelik. öyle saçma bir an ki bunları yaşadığınız için önce kendinizi suçluyorsunuz, utanıyorsunuz etrafa söylemeye sanki dünyanın en büyük kusurunu işlemişsin gibi.

    peki ben ne yaptım? beni kendinden koruyamamış bir adamı korumak istedim. kimseye söylemedim, kötü bilinsin istemedim. kendime söylediğim şey: “isteyerek yapmıyor aslında, çok seviyor” yine diyorum, malmışım. yardım almayı kabul etmedi, boşanmak istediğim için şok oldu hatta bir süre bunu yapabileceğime inanmadı. annem,babam dahil kimseye söylemeden gittim evimi tuttum, boşandım sonrasında ayrıldığımızı söyledim herkese. en yakın arkadaşlarım dışında kimse öncesini bilmedi. çünkü anlatsam kol kırılır yen içinde kalır durumu ve herkesin bir söz hakkı olacaktı hatta kim bilir belki haketmişsindir diyeceklerdi.

    acaba dediğim tek an mahkeme salonuydu çünkü bana bunları yapmamış gibi dünyanın en çaresiz çocuğu vardı karşımda. şaşkın, üzgün ve ne yapacağını bilemez halde. her şeye rağmen sarıldım dedim ki “sen kötü bir insan değilsin” yine diyorum malmışım.

    aradan neredeyse bir sene geçti. yapamadığı için beni suçladığı hiçbir şeyi kendi başına yapmadı, benim birlikte yapmak istediğim ya da çözüm olarak sunduğum her şeyi gitti tek başına yaptı, ben arkadaşlarımıza sebebini söyleyemez haldeyken o terkedilmiş ve mağdur olanı oynadı, tedavi olmadı ve işin kötüsü asla gerçekten içten bir özür bile dilemedi. ben mi? ben hala rüyamda o geceyi görüp ağlayarak uyanıyorum. ha ama mutlu muyum? denizin dibine düşerken bacağıma dolanan taşı kopardım, özgürüm, her şeyden önce kendime sahip çıkan benim artık.

    peki ben bunları şimdi neden mi yazıyorum? sus-ma-yın, itişme kakışma bu ama beni seviyor demeyin. kimseye kendinizden çok değer vermeyin ve en önemlisi korkmayın. bir imza attınız diye görmezden gelmeyin, durumu normalleştirmeyin. güvendiğiniz insanlara anlatmaktan korkmayın bırakın yanınızda olsunlar. içinize attığınız her şey sonra çok daha büyük etki yaratıyor. şiddet gördüğünüz için utanmayın çünkü bu işte utanacak en son kişi sizsiniz.

    not: benim bir yıl önce böyle bir yazı okumaya, birinin geçecek demesine çok ihtiyacım vardı. “geçecek...”

  • 16. yazılımcıların kullandığı kalıp cümleler

    "şuraya bir breakpoint koyda ne döndürüyor bakalım"

  • 17. kafa olarak insanı en çok yıpratan meslek

    a veya b mesleğinden ziyade tamamen işveren veya müdürle alakalı bir durumdur.

    (bkz: mobbing)

  • 18. sürekli siyah giymek

    "she always wear black but she has the most colorful mind" seklinde guzel de bir tanim vardir.

    yani siyah giyerim ama kafamin ici van gogh un eserleri kadar renkli.

  • 19. kıvanç tatlıtuğ'un üzerine giydiği kilim

    ben tv'de görünce psikolojim bozulmasın diye kanal değiştiriyorum adam kendini kıvanç ile kıyaslamış ya.

  • 20. binersem siksinler dedirten otobüs firmaları

    (bkz: has turizm)
    -istanbuldan adanaya yaklaşık olarak 14 saat süren olan yolculukta sadece 1 kez başka bir içecek alternatifi olmadan çay ikramı yapıldı.

    -oturduğum koltuk bozuktu, bu yüzden o kadar yolu dik bir koltukta gitmek zorunda kaldım.

    -ayakkabısını çıkaran dağ ayılarına herhangi bir uyarı yapılma gereği duyulmadı.

    -dinlenme tesisinde gecenin bir yarısı unutuldum. kalkışa dair herhangi bir anons yapılmadı tesiste. daha sonra geri bile dönülmedi. başka bir otobüse binerek kendi otobüsüme yetismek zorunda kaldım.

    kısacası bir daha binersem siksinler. hatta bensiz hareket eden otobüsü, yanımda oturan kişinin çantası burada ama kendisi yok diye uyarmayıp onun yerine yerime geçip uyumayı tercih eden insan azmanı barzo herif siksin

  • 21. yürek ağrısı yaptığı için dinlenemeyen şarkı

    münir nurettin selçuk, beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
    https://youtu.be/dteu8j0ijyc

  • 22. kızıl saçlı açık tenli pkk'lı hatun

    ajans işi, pr bu gençler. ünlülerin askere destek için üniforma giymesi gibi düşünün.

  • 23. akıl ve bilim partisi

    (bkz: akbil)

  • 24. kimse bana ne mutlu türk'üm diyene dedirtemez

    ne dedirtemez?

  • 25. otelin havuzuna giren ayı oğlu ayılar

    (bkz: dostum ayı demişsin bu bildiğin ayı)

  • 26. türk pasaportu ne kadar değerli sorunsalı

    yol geçen hanı gibi, kimseden vize istemiyorsun. neredeyse 5-10 siktiri boktan ülke hariç hepsi senden ciddi evraklarla vize başvurusu şart koşuyor.
    tabi ki demirin tuncuna, insanin piçine, pasaportun değersizine kalacaksınız.

    çünkü o güzel insanlar o güzel atlara binip ab ve abd’ye gittiler.

  • 27. kaptan pilot maaşının 80 bin lira olması

    bazı yazarlara ithafen bir pilot olarak ;
    evet ben dayanamayıp itiraf ediyorum biz hiçbir şey yapmıyoruz uçak kendi kendine a noktasından b noktasına ulaşıyor biz bu anı keyifle en önden izliyoruz.

    herhangi bir sorun anında da kaptan fatiha ve ayetel kürsi okuyor. first officer ise kaptanın eli ayağına dolaşır sureleri karıştırırsa onun yerine okuyor. maaşı da bize radyasyona çok maruz kaldığımız için ödüyorlar. tamamen keriz parası.

  • 28. black friday'de alışveriş yapmayan yazarlar

    babamın anlatırdı hep.

    bir gün bir adam oğlu ile çarşıya gitmiş, oğlu bakmış deve 2 akçe baba develer 2 akçe alalım bir tane demiş, babası da yok şimdi olmaz demiş. neyse gel zaman git zaman tekrar baba oğul çarşıya indiklerinde babası oğluna git şu develerin fiyatını bak demiş, oğlu da gelip baba develer 50 akçe demiş. sonra babası oğluna 100 akçe verip iki tane almasını söylemiş.

    buna şaşıran oğul merakına yenik düşüp sormuş babasına, baba develer 2 akçeyken almadın 50 akçeye aldın sebebi nedir ?

    oğluna dönerek, o zaman paramız yoktu demiş.

  • 29. yazarların fav rekoru

    psikolojik olarak onaylanma ihtiyacının bir sonucu olarak kullanılan favori butonunun asıl amacı, o entry'i kaydedip daha sonra okumak amaçlıdır. favori butonunun "bu entry bir kenarda dursun lazım olur" diye kullanılması gerekir. tabi amacı dışında kullanılmasının nedeni o butona sayaç özelliği eklenmesidir. bu da insanların onaylanma ihtiyacından sözlüğe trafik kazandırma amaçlı kapitalist bir harekettir. bu yüzden yazarlık sürem boyunca fav butonunu yukarıda yazdığım amaç doğrultusunda kullandım. toplam favorilediğim entry sayısı senelerdir 100'ü geçmedi.

  • 30. yaz saati uygulamasının tüm yıla yayılması

    yeni nesil zengin züppe takımından başka kimsenin işine yaradığını düşünmediğim uygulama. hanımefendiler 11-12 gibi uyansınlar 4-5 gibi gezmeye çıksınlar rahat rahat, mevlit falan yapsınlar. en çok bu grup seviniyordur buna.

    ben 7’de uyanıyorum. 8’de masamın başındayım. akşam 4’te hava kararmıyor oh ne güzel denilmesi umrumda değil zaten 6 gibi çıkıyorum açık havaya. yani ben hiç güneş görmüyorum, vahşileştim amk. yemeğimi tabakta değil önüme atıyorlar artık çiğ çiğ. hırlamaya başladım, dedeler gibi kabul etmiyorum, ben hırlamam götünüzden uydurmayın diye çemkiriyorum. asabım bozuldu lan.

  • 31. muharrem ince

    tutarsız işler yapmakta olan, aşırı hırslı ama sığ siyasetçi.

    1) "halk tv basın toplantımın yayınını neden kesti?" diye sorarak topluma chp genel merkezi'ni hedef gösteriyor. ancak, gerçek şu ki; halk tv'nin imtiyaz sahibi baykal ailesi. kanalın yönetim kurulu başkanı deniz baykal, başkanvekili ise kızı aslı baykal. her fırsatta ismini saygıyla andığı ve övmeye doyamadığı deniz baykal'ın ve ailesinin de kendisine karşı yürütülen kumpasa ortak olduğunu mu ima ediyor? ya da bu soruyu neden telefon açıp bizzat deniz baykal'a sormuyor? yoksa, toplumdaki "halk tv chp'nin yayın organı, haliyle genel merkez tarafından yönetiliyor." şeklindeki yanlış algıyı kullanmak ve ihaleyi kılıçdaroğlu'na bırakmak işine mi geliyor?

    2) kendisine atılan iftiranın ucundan çıkan talat atilla'nın yalancı ve güvenilmez biri olduğunu tekrar tekrar söylediği halde, aynı adamın "kaynağım chp yönetiminden." ifadesini ayet gibi doğru kabul ediyor. atilla'nın bu iddiasının da yalan olmadığını nereden biliyor? bu ihtimali neden hiç göz önünde bulundurmuyor? örneğin bir iddiaya/senaryoya göre; atilla bu haberi chp'den almıyor, tam tersine yayınlanmasından kısa süre önce chp'ye kendisi ulaştırıyor. yani önce aracılar vasıtasıyla kılıçdaroğlu'na, sonra da bizzat rahmi turan'a üflüyor istihbaratını (ya da masalını)... kılıçdaroğlu, aldığı istihbarat(?) başka bir kaynaktan (sözcü) da yayınlanınca, herkes gibi gazetelerden öğreniyor durumuna da düşmemek için "biliyorum, haberim var." diyor. oysa, o sırada farkında olmasa da; çıkan haberin de genel merkeze gelen istihbaratın da tek bir kaynağı var: talat atilla--- bu senaryoya göre kumpasın esas hedefi kılıçdaroğlu oluyor, ancak ince ne hikmetse - belki de son çaresi olan mağduriyet imkanını değerlendirmek adına - yalancı olduğunu düşündüğü adamın "kaynağım chp" ifadesini sorgulamaksızın benimsiyor. neden?

    3) "bu iddialar çıktığında, genel başkanın <hiçbir chp'li böyle bir şey yapmaz, ben kefilim.> diye ortaya çıkması gerekirdi." diyor, ama yine kendisi "chp genel merkezi'nde bir çete bana komplo kurdu." diyor. o zaman kendisi de tüm chp'lilere kefil değil, kılıçdaroğlu niye olsun? kaldı ki erdoğan'ın akp'den, bahçeli'nin mhp'den nice mensuplarını itibarlarını yerle bir ederek gönderdiklerini gördük, hangi genel başkan tüm partiye kefil olmuş ki kılıçdaroğlu olsun?

    4) "bu çeteyi biliyorum, kurultayda açıklayacağım." diyor. iyi de böyle bir çete varsa, bunların o koltuklarda oturduğu her gün chp'ye zarar değil mi? üstelik "bu çete yarın kılıçdaroğlu'na da komplo kurabilir." diyor, öyleyse kılıçdaroğlu'na da komplo kurulsun diye mi bekliyor? kendisine chp içinden komplo kurulduğunu belgeleyebiliyorsa niye hemen harekete geçmiyor? kılıçdaroğlu'nu, fox tv'deki yayında "biliyorum, ama açıklamam." dediği için eleştiriyor, ancak konu kendi iddiaları olduğunda aynısını kendisi yapıyor, "şimdi açıklamam." diyerek kaçak güreşiyor.

    nereden baksan tutarsızlık!

  • 32. yalnız tipler 22.00'dan sonra ne yapıyor sorunsalı

    bence asıl soru, yalnız tipler 22.00'dan önce ne yapıyor olmalıydı. ha söyleyim, iki zaman diliminde de aynısını yapıyorlar.

    edit: ayrıca, sadece sevgilisi olmadığı için kendine yalnız diyen demesin. gerçek yalnızlık bambaşka bir şey.

  • 33. vücuda yağ yakmayı öğretmek

    özet geçiyorum: şekeri ve karbonhidratı kesin ve hafif de olsa spora başlayın. kimsenin bilmediği bir sır paylaşıyormuş gibi uzun uzun yazı yazanları da dikkate almayın. basket geçmişi varmış da, kayak vazgeçemediği tutkusuymuş da; bunlardan kime neyse.

  • 34. migros'un 5 bin 999 tl'ye iphone 11 satması

    başlık yanlış. doğrusu migros personelinin 5999 tl'ye iphone 11 sahibi olması olacaktır.

  • 35. iptv ile kaçak yayın izlemek için para ödemek

    değil ip tv, selçuksports'tur bu ligin hakkı.

  • 36. erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular

    size önceden bildirilen bir kader var ama hayatınızdaki tek bir olay için.
    olay şu; x kişisiyle evlenirseniz dünyanın en mutlu kadını olacaksınız,mükemmel bir evliliğiniz olacak. ama x kişisi beş yıl sonra ölecek.bunu değiştirme şansınız yok.
    günü geldi x kişisiyle tanıştınız ve hemen aşık oldunuz,size evlenme teklifinde bulundu.
    1.x kişisiyle evlenir misiniz?
    2.evlenirseniz 5 yıl sonra öleceğini söyler misiniz ona?
    3.evlenirseniz öleceğini bildiğiniz halde çocuk yapar mısınız onunla?

  • 37. yoksullukla mücadelede dünyada en başarılı ülkeyiz

    link

    bir akp klasiği daha...

    fatma betül sayan kaya van’daki konuşmasında sarfediyor bu sözleri...

    “son 15 yılda dünyada yoksullukla mücadelede en başarılı ülke türkiye olmuştur. dolayısıyla tüm bu gerçeklere rağmen, bazı kesimlerce sanki yoksulluk artıyormuş algısının oluşturulmasını kasıtlıdır. her şeye rağmen onların bu ezberini artık bozmalıyız. bu nedenle sizlerden, bu `bilgileri ilgili her platformda dile getirmenizi`` ve kamuoyunu aydınlatmanızı bekliyorum”

    istediğiniz gibi son olarak bu bilgiyi en son izmir’de pazara gidelim diyen eşine sen bekle duş alıp geliyorum diyip banyoda av tüfeğiyle intihar eden ve cebinden 1,5 tl çıkan ali kabasakal dile getirdi.

    biz sizinle aynı ülkede yaşamıyoruz ya, tebrik ediyoruz sayın bakan sizi ve hükümetinizi başarınızdan ötürü!

    (bkz: vatandaşla dalga geçmek)

  • 38. aşkın nur yengi deyince akla gelenler

    ay inanmıyorum

  • 39. öğretmen azarlayan konya valisi'nin haklı olması

    kimse senin makamından mevkiinden dolayı sana saygı duymak zorunda değil. sırf kendisinden yaşça büyük diye herhangi birisine de saygı duymak zorunda değil. insan yaptıklarıyla saygı kazanır. sokakta görsem selam dâhi vermeyeceğim adam, nasıl geldiği belli olmayan bir mevkide diye niye saygı duyayım ki? ne yapmış bu adam, halka, insanlığa ne tür faydası vardır? kafanızdaki biat kültürünü yok ettiğiniz zaman insanlar birbirlerine korkudan değil yürekten saygı gösterir emin olun.

  • 40. muharrem ince komplosunu kılıçdaroğlu'nun kurması

    kılıçdaroğlu'nun en zayıf, ince'nin en güçlü olduğu (bugünlere nazaran) dönemde seçime gidilip kılıçdaroğlu kazanmıştı. o dönemde bu komployu düşünmeyen bugün yani kılıçdaroğlu'nun en güçlü ince'nin en zayıf olduğu dönemde bu komployu niye düşünsün...

  • 41. b12 vitamini eksikliği

    et yiyin et yiyin diyenlere de ayrı sinir oluyorum. olm et yiyoruz vücut almıyor, ince bağırsak emmiyor işte.

    uzun zamandır unutmuştum. bir ara iğnelerle falan düzeldi. geçen bir baktım millet deri ceketle geziyor, bende arkı mont yine de titriyorum. parmak uçlarınız öyle uyuşuyor ki kalem tutamıyorsun. gittim test yaptırdım yine eksik. yalnız şuna dikkat edin , ülser tedavisi olanların içtiği proton pompa hapları b12 eksikliği yapıyormuş. muhtemelen benimki de ondan oldu. yine mala bağladık. ben de diyorum niye depresyondayım, mala bağladım, üşüyorum ... halbuki hiç depresyona falan girmemem lazım muhteşem bir ülkede, muhteşem insanlarla güle oynaya, içe, geze yaşıyoruz.

    not: sanki ırksal özelliklerimiz b12 emmeye gömmeye müsait değilmiş gibi geliyor bana.

    not 2: vay arkadaş! ne vitaminmiş bee kimsede yok! iyi o zaman normalim ben de eheh.

  • 42. viski seven türk kızı

    bildiğim kadarıyla rakıdan biraya düştü onlar. viskiye yükselemediler

  • 43. lazlara gülerken neden kürtlerle alay ediliyor

    bence alay yok. ya mağdura yatma var yada kompleks. bence biraz kürtlerde kompleks var. biz usta birliğine gidince tim komutanımız şöyle dedi
    ''aranzıda kürt var mı?''
    o vakitler jandarma komando ve özelikle c-timlerine kürt alınımıyordu.(şimdi naslı bilmiyorum)
    yok dedik
    ''bu güzel'' dedi
    ''neden'' dedik.
    şöyle dedi
    ''size attığım fıracayı onlara atamıyorumki . hemen biz kürtüz ya komutan bizi ondan azarlıyor diye düşünüyorlar'' demişti.

    var böyle örnekler. adam iş başvursu yapıyor. yetersiz işe alınmıyor. ama adam ben yetersim demiyor. ben kürdüm ya ondan beni işe almadılar diyor.

    adam seyar satıcı vergi vermiyor. zabıta geliyor adama engel oluyor. direkt ben vergi vermiyorum demiyor. ben kürdüm ya ondan bunlar diyor.

    herif kıza aşık oluyor. kız beğenmiyor. ben tipsizim demiyor. ben kürdüm ya kız beni ondan beğenmedi diyor. saymakla bitmez.
    kompleks bence kürtlerde var.

  • 44. excel kullanıp düşeyara formülünü bilmeyen tip

    oğlum fatality44 bugün okulda ne öğrendin anlat bakayım...

  • 45. yılmaz güney'in zorba bir katil olması

    şu katil, kadına şiddet uygulayan, zorba ve kaba adamın güzellenmesinden artık bıktım. şöyle güzel adamdı, böyle iyi yönetmendi, bunun gibi oyuncu gelmedi, çirkin kral.
    sikeyim böyle devrimciliği. devrim zorbalığa karşı olur. zorbalar tarafından yapılmaz.

    kral ne arkadaş, ne demek kral. adam bir kişiyi sırf canı istedi diye öldürmüş, husumet dahi yok. sırf önüne çıkmış, silahını meskun alanda kullanamazsın demiş. gencecik bir hakim. hapse girmiş, hapisten kaçırılıp ülkeyi terketmiştir.
    sikeyim böyle devrimciliği. devrim zorbalığa karşı olur. zorbalar tarafından yapılmaz.

    hayat arkadaşını dövmüş, karakolluk olmuş. hala sırf solcu diye, "dağ" kafalı diye bunu savunan solcular var, başka bir gün konuşurken kadın haklarını savunacak iki yüzlü solcu arkadaşlar. biz hep sandık ki kadın cinayetleri, kadına şiddet son 17 yıldır hayatımıza girdi. bu adam kendi kadar ünlü olan hayat arkadaşına ne işkenceler etti... dövdü, başının üstüne şişe koyup nişan antrenmanı yaptı...
    sikeyim böyle devrimciliği. devrim zorbalığa karşı olur. zorbalar tarafından yapılmaz.

    filmlerinden birinde bir kadının vajinasına yılan sokarak işkence etmiştir. sonra tecavüze neden meyilli bir toplumuz diye düşünüyoruz. bu görüntüler her yaştan erkek tarafından televizyonda izlendi ulan, 12 yaşında izledim ben bunu ilk, cinselliğe ve kadına ilk bakışı bu olduğunu düşünsenize bir çocuğun?
    sikeyim böyle devrimciliği. devrim zorbalığa karşı olur. zorbalar tarafından yapılmaz.

    şişirilmiş sözde solcu devrimci kabadayının, eşkiyanın biridir bu adam. sizin romantik devrimci güzellemelerinizle şu adamı ülkede baş tacı yapıp psikopat ruhlu erkeklere malzeme vermenizi sikeyim.

    edit 01: film çekimi için bir atı vurmuş olmasını atlamışım. @half engineer half human hatırlattı sağolsun.

    edit 02: yılmaz güney'in kendisi için "ben de sınıf mücadelesini sürdüren bir adamım" diye yaptığı tanımlamayı alıntılayan bir arkadaş olmuş. yılmaz güney lüks içinde, dündar kılıç'ın kumarhanelerinden birisinin parasının kendisine ve işlerine sorgusuzca akıtılması ile çekmiştir çoğu filmini. hiç de öyle sınıf mücadelesi değildir hayatı, kumar parası, mafya dostluğudur. birkaç filminde canlandırdığı sahneler de direkt dündar kılıç'ın başından geçenlerdir.

  • 46. 25 kasım 2019 ssg'nin yaptığı dehşet espri

    bu da inceyse biz kör olmuşuz.

  • 47. kadınların bir erkekte aradığı en önemli şey

    güç. evet çok kişi de yazmış ama ben kendim de örnekleme yapmak istediğim için yazıyorum.

    bu güç dediğimiz para pul değildir. saygınlık ve korumacılık gibi olabilir daha çok. mesela bir arkadaş grubunda sizin söyledikleriniz daha mantıklı ve makul geliyorsa, insanlar sizi dinleyip hak veriyorlarsa kadınlar bundan etkileniyorlar.

    ya da kimsenin ses çıkarmadığı bir haksızlık varsa ve siz bunu söylüyorsanız, yine etkileniyor kadınlar.

    yoksa yığınla paranız olsun. çevrenizde itibarınız olmazsa size bakan gözlerle bankamatiğe bakan gözler arasında bir fark bulamazsınız. hem sevgili hem arkadaş olarak.

  • 48. düşün ki baban bunu okuyor

    öyle bir günde başa taşınmış ki bu başlık daha dün kaybettim.
    baba bu yaşta gitmesen olmaz mıydı? senin 11 yaşında bir kız çocuğun var. bırak beni ben artık çocuk değilim. 11 yaşında bir insan babasız kalmamalıydı baba. inşallah allah seni cennetiyle mükafatlandırır. çok iyi, güleş bir insandır. seni çok seviyorum. çok söyleyemedim yaşarken bunu sana, erkeğiz napalım söylenmiyor öyle pat diye. hep seveceğim,her zaman.

  • 49. haç işaretli poşet veren eczane

    içine konulan ilaçların patentlerini sorgulamayan beyinlerin poşetin şeklinden dolayı ümmetçilik kastığı durum.

    edit: link

  • 50. luka doncic

    doncic harika bi basketbolcu ama birini överken birilerine nefret kusmasak... yao uzun ve çinli olması dışında pozisyonuna göre inanılmaz teknik bir oyuncuydu. basketbol hayatını bitiren o sakatlıkları yaşamasa büyük ihtimal nba tarihinin en elit uzunları arasında anılacaktı ki yarım yamalak kariyerinde gösterdikleri bile çok özeldi.