ve bi' bakarsın beş dakika görebilmek için yıllarca beklemişsin...
ve görememişsin...
calikusu4 profili
-
geleyim beş dakika göreyim seviyesinde sevmek
-
yazarların hissettiği en şiddetli fiziksel acı
orta bire gidiyorum. okulun kapanmasına anca bir ay falan var. tavana kadar uzanan kitaplıktan bir kitap almam lazım. çıktım sandalyeye. her nasıl olduysa dengemi kaybettim ve güüüm diye sağ kolumun üstüne düştüm. sıcaklamaya önce bir şey anlamadım. derken bir ağrı başladı anam anam anam... ben öyle ağrı görmedim. artık kırıldı mı, çatladı mı, ezildi mi, kimbilir ne oldu? bizim evde düşmek veya hastalanmak neredeyse yasak olduğundan, önce, neden düştüm, salak mıyım, gözüm nereye bakıyor paparasını yedim; sonra karşı apartmandaki kırık çıkık işlerinden anlayan yaşlı bir kadına gittik annemle. doktora gitmedik, çünkü sigortamız yoktu. yaşlı kadın bildiğimiz ayçiçek yağıyla kolumu ovdu, eve geldik. ben ağrıdan çıldırıyorum tabii. vakit gece yarısına gelirken babam eve geldi. içmiş içmiş, anca yolu bulmuş. noldu falan dedi üstünkörü, annem anlattı. ben ağrıdan nasıl ağlıyorum ama... ben birileri beni hastaneye götürsün diye umarken babam “zırlama be kes!” dedi. ağlaya ağlaya uyudum. ertesi gün ve toplamda bir ay kadar süre annemin yazmalarından birini kol askısı niyetine kullanarak okula gittim geldim, sınavlara girdim vs... o kol artık kaynadı mı, tam olarak ne oldu bilmem, hiç doktora gitmeden kullanılır hale geldi. ama hala arada sızlar ve uzun süre yukarıda tutamam. büyüdüğüm ortama bak aq.
-
ispanyolcadaki en güzel kelime
-
ekşi itiraf
gene klavyeyle baş başa kaldık. ne sinir...
sıkıntıdan patlıyorsun, yalnızlıktan patlıyorsun, mutsuzluktan patlıyorsun ve elindeki tek şey klavye. bir de okuma-yazma biliyor oluşun var. üstelik ikisinden de ikrah getirmişsin.
ne anlatmak istiyorum ne de dinlemek.
hep yaz olan bir yerde denize karşı oturmuş olmayı isterdim şimdi.
yanımda bu çalıyor.
eskiden kurtulmuşum, gelecekten umudum yok.
canım ne sıkılıyor ne de yanıyor.
uyuşmuşum. hissetmiyorum.
en yakın arkadaşını kaybetmek çok kötü bir şey.
üstelik hayattayken.