magliadelcingalo5
profili

  • arkadaşlık kesme sebepleri

    kıskançlığını sezersem isterse 30 yıllık arkadaşım olsun asla acımam, geri dönüşüm yoktur, bitiririm. dünyanın en tehlikeli duygusudur zira.
    (bkz: dostum) dediğim, iyi ve kötü günde ailemden önce aradığım bir kaç arkadaşlığımı bitirmişliğim vardır. öyle bir siliyorum ki kafadan, asla özlemiyorum da, kin de duymuyorum, tamamen nötr hissediyorum. hatta benden sonra ne oldu diye merak dahi etmiyorum. ona verdiğim kıymete, fedakarlıklara da üzülmüyorum. hayatımda olması gerektiği zaman geldi ve gitmesi gerekiyordu, gitti diyorum. gerekirse ortak bağlantılarla da görüşemeyi kesiyorum ya da azaltıyorum.
    bazen karşı tarafta vicdan azabı yaratıyor aslında ve çeşitli aksiyonlar alıyorlar ama benim için bir önemi olmuyor.

  • bütün canlıların ödemelerini yapacağız

    ben 2 gün uyku uyumadım bebeklerini emziren bir kedinin trafik kazasında ölmesiyle.
    canlıdan değil de maldan bahsediyor gibi konuşuyor.
    ayrıca bu yangınlarda bağıra bağıra ölen binlerce sahipsiz hayvan var. onlar hangi kategoride acaba. ben utanıyorum. uykularım kaçıyor, içim daralıyor. gün geçmiyor ki daha az şaşıralım.
    zaten bir faydan yok, bari ses etme . sinirimiz, moralimiz bozuk. midemiz bulanıyor. sesini de duymak, yüzünü de görmek istemiyoruz artık...

  • öğrenciyken yaşanmış unutulmaz garibanlık anısı

    çok fazla hikayem var ama bir tanesi çok sık gelir aklıma ve gözlerim dolar. üniversite 3. sınıftaydım. elazığ’da nasıl kar yağmış, öyle böyle değil. yıllar önce çok daha çetin olurdu hava şartları. bölümden ana caddeye yürürken kulaklarım ve burnum donmuş ve hissetmiyor. üzerimde zamanın şartlarına bağlı olarak çok da kalın olmayan ve ablamdan bana kalma montumsu bir kaban var. ayağımda kışlık değil mevsimlik ve içine su kaçıran bir ayakkabı .durağa geldiğimde cebimden otobüs biletimi çıkardım. çantam bile yok, elimde büyük meşin kaplı defterim, donmuş elimde donmuş parmaklarımla tutmaya çalışıyorum ve minibüsler durup duraktan bazı insanları alıp yoluna devam ediyor. hiç param yok dolmuşa binecek. gözümden yaş akıyor ama soğuktan mı ya da param olmadığından mı artık bilemiyorum. belki 10 tane dolmuş geçti, otobüs halen yok. bölüm hocam geldi durağa, selamlaştık ve kendisi dolmuşa binerken ‘hadi’ der gibi işaret yaptı. ‘yok hocam benim otobüs son durakta işim var, bekleyeceğim’ dedim. halbuki dolmuş son durak eve çok yakın. o kadar özenerek bakıyordum ki binip gidenlere. yaklaşık 45 dakika bekledikten sonra otobüs geldi.
    şimdi bana ‘ne kadar çok kıyafet, çanta, ayakkabı alıyorsun’ diyenlerin çoğu bu ve benzer hikayelerimi bilmiyorlar. ben bile bazen kendimi anlamayacak düzeyde alıyorum.
    özellikle kış mevsiminde içi sıcak arabamla işe gidip gelirken köprü trafiğinde yanımda ilerleyen otobüse dönüp bakamıyorum. içindeki ayakta yolculardan neden bilmiyorum ama utanıyorum.

    ve diyorum ki; iyi ki yaşamışım o zorlukları. yoksa bugünkü ben olamazdım. o şartlarda dahi beni okutan ve bana meşin kaplı defteri ve otobüs biletini alan babama minnetle...

  • türkiye'deki pahalılığın artık cana tak etmesi

    bugün abimin dükkana bir adam gelmiş ve yalvarmış. ‘buraları süpüreyim bana 20 lira ver’ demiş.bir diğeri de evden kap kacak getirmiş satıyormuş. o kadar üzgünüm ki ne yapacağımı bilmiyorum. ne olacak insanların hali. evde oturun demesi çok kolay tabi.

  • ölümden korkmayan insan

    annemi 3 yıl önce alzheimerdan kaybettim. ölmeden önceki gece babama ‘ben yarın ölücem ama çok korkuyorum’ demiş.
    aynı sahneyi geçen gün bir dizide gördüm. bi kötü oldum. bence korkar insan. her şartta korkar. çocuklu ya da çocuksuz, yaşlı ya da genç fark etmez. ölüm bu ...