program hakkında ekşi sözlük'te neler yazılmış diye bir bakayım dedim, bakmaz olaydım.
diyecek bir şey bile bulamıyorum. sözüm ona ülkenin aklı başında insanlarının bir tık daha kalabalık olduğu bir mecra diye bahsediyoruz ama yorumlar korkunç. program izlenmemiş, söylenenler hakkında en küçük bir fikir yok, söylenenlerin arkasındaki ana fikir nedir diye üzerine düşünülmemiş (zaten program dinlenmemiş) vs. vs. ama sanki pür dikkat dinlemiş ve haklı eleştiriler getirmiş gibi programa çıkan kişiye demediği kalmamış.
abi siz veya biz gerçekten bu muyuz? programa çıkan kişiyi ben de çok tanımam etmem ama söyledikleri sözleri anon olarak buraya yazsak %100 eminim herkes altına imza atar.
ya programı dinlememişsiniz ya da kişinin kendisine karşı özel bir nefretiniz var. olabilir. bak olabilir, "vay efendim nasıl sevmezsiniz" de demiyorum yani. ama bir kişiyi subjektif olarak sevmemek söylediği x cümlesinin anlamsız/yanlış olduğu anlamına gelmiyor ki? bu nasıl bir düşünce yapısıdır? bu nasıl bir cehalettir?
abi ülke bitmiş yani. aklı başında dediğimiz kesimden de bu kadar oluyor. çok açık söylüyorum; başımızdaki ülkeyi lağıma çeviren malum parti gitsin, bu millette bu kafa olduğu sürece hiçbir şey değişmez. initial olarak bi pozitif hava yaratılır, 3-5 yıla bu millet mis gibi yeni bir akp doğurur.
abi siz oy vericeksiniz, sonra oy verdiğiniz kişinin kafasına akbaba gibi dikileceksiniz. adam senin cebinden paranı alıyor ya. senin dostun felan değil yani. sağı da solu da aynı bu milletin bu çok açık yani. benim adamıma laf etme. olacak iş değil ya.
bi is bulayim hepsini ayarlicam3 profili
-
16 kasım 2021 jahrein fatih altaylı programı
-
22 ekim 2020 para politikası kurulu toplantısı
genel anlamda faiz artırımı konusunda bilinmeyenler var. neden faiz artırılır, ne kadar artırılmalıdır, sonuçları nelerdir vs. gibi.
bir merkez bankası faizi neden artırır?
-eğer ödemeler dengesinde açık veriyorsa bir devlet, dışardan sıcak para akışı sağlayabilmek adına faizi artırır. bu hem iç piyasayı rahatlatacaktır, hem de türk lirasının değerini koruyacak veya yükseltecektir.
-yerel kurun döviz kurları karşısındaki değerinin korunması veya güçlenmesi için artırılır.
-maaliyet enflasyonunun önüne geçmek için. türkiye'nin sanayisi yarı mamul üretimi yapıyor. yani, yarı mamulü yurtdışından tedarik ediyor daha sonra belli süreçlerden geçirerek nihai malı üretiyor. bu da demektir ki türkiye'de kur - enflasyon geçişkenliği yüksek. faiz artırmayıp kuru serbest düşüşe bırakırsanız, ağır bir maliyet enflasyonuyla karşı karşıya kalırsınız.
-dolarizasyonu engellemek. eğer enflasyon oranı, sizin bankadan aldığınız mevduat faizinin net getirisinin oranından fazla ise, insanlar türk lirası mevduata değil; döviz kuru mevduatına döner. bu, ülkedeki dolar talebini artıracağından, dolar daha yukarı gider, tl değer kaybeder, yine döner enflasyona yansır (ve bu cycle devam eder).
-tasarrufları artırır. böyle sıkıntı sonrası dönemde insanların borçlanmadan yatırım yapabilmesinin önünü açar.
bir kaç sebep daha sayılabilir fakat biraz finansal okur yazarlığınız varsa, üç aşağı beş yukarı onları da tamin ediyorsunuzdur.
bu meselenin elbette bir de "ama" tarafı var. ekonomi ile ilgili alınan bu tür kararlar hiçbir zaman sadece yararlı olmaz. bir nevi double-edged sword'dur. peki zararları nelerdir faiz artırmanın?
-şirketler borç faizlerini ödeyebilmek için yatırımlarını kısarlar. işsizlik artar, büyüme düşer.
-insanlar birikim moduna geçerler. düşen iç talep şirketlerin bilanço ve gelir tablolarını alt üst eder. gelirlerin düşmesi ile yatırımlar düşer, büyüme düşer, işsizlik artar, şirketler borçlarını ödemede sıkıntı çeker.
-bankalardan kredi almak isteyenler zor duruma düşer.
-işlerini borçla döndürenler zor duruma düşer.
-iş kurmak isteyen insanlar, risksiz, emeksiz getiri olan bankalara parayı koyup vadeli hesabın getirisi ile geçinme yolunu seçerler, üretim azalır, doğal olarak bu da sanayi ve ekonominin yavaşlaması demektir.
yine yararlarında bahsettiğim gibi, zararları yönünden de bir kaç şey daha yazılabilir fakat kitap yazmıyorum sonuçta, hepsini yazmasam da olur.
peki tüm bunlar ne anlama geliyor? yararı kadar zararı da varsa, merkez bankası neden faiz artırıyor veya artırmalı?
buradaki amaç vakit kazanmaktır. manevra alanı yaratmaktır. faiz artırılır, durum kısa bir süreliğine stabil hale getirilir. bu sırada sıkıntıları düzeltmek için yapısal reformlar hayata geçirilir.
türkiye'nin çok saçma bir faiz artır - düşür - artır döngüsünün içine girmesinin ve bu döngünün hiçbir işe yaramamasının hatta zarar vermesinin sebebi hükümetin yapısal reformları yerine getirecek kadar işin ehli olmaması veya bu reformların bir kısmı hukuk, demokrasi vs. gibi alanları da kapsadığından işine gelmemesidir.
bu da demektir ki bugün merkez bankası ne karar verirse versin, hükümetin yapısal reformlar konusunda fikri değişmemişse, uzun vadede hiçbir önemi yoktur, en azından ben öyle düşünüyorum. -
dişçi korkusunu yenme yolları
yoktur efendim. çürüsün dökülsün dişler valla umrumda değil. 2020'ye giricez önümüzdeki yıl, ciddi ciddi 2050'ye yürüyoruz. bir zahmet şu allah'ın belası aletlere çeki düzen versinler. orta çağda o aletleri silah diye kullanıyorlardı. tıpta bütün alanlarda ilerleme var ama bu diş meselesinde zerre ilerleme yok. yeter la.
not: 20'lik dişi çekilmesi gereken yazar.