bu aralar üzerine çok düşündüğüm konu. ama bence zamandan, uzaydan ve olasılıklardan öte bir varlık var. bazen reddetme durumuna geliyorum ama benim inanışım çok duygusal.
üçüncü katta oturuyoruz. bu kata uzanan, bir yeni dünya ağacı var. ama ağaç tırmanması zor, ince dallı ve bizim balkonla en üst dalları arasında az da olsa bir mesafe var.
ben uzun zamandır bir kedi sahiplenmek istiyorum. daha önce ilk defa, kendi evimde, bir kedi ile yaşama deneyimimi bir britishle yaşadığım için ve ister sekilcilik diyin, ister başka şey, bu türü de deli gibi sevdiğimden, british sahiplenmek istiyorum. hani milletin çikolata krizi tutar ya benim de çok uzun zamandır bir kedi krizim var ve artık son raddesini yaşıyorum. kediiiii, kediiii.
malumunuz britisler, has britishler pahalı. bana da diyorlar manyak mısın, git sahiplen bir tane. haklılar. ama sevda ve merak bu. neyse bir kaç teşebbüsten sonra ben bu kediyi sahiplenemedim. hiç bir kediyi içim almadı. parayı da koydum cebe ama ne bileyim.
sonra bir gün, anne bir kedi iki küçük yavrusunu bizim kata taşıdı. o ince dalları aşarak. gideceği çok daha kolay olan yolları es geçti ve iki yavruyu bizim kata bıraktı. biz sahiplendik tabi hemen, suları, mamaları, yuvaları, anneleri de epey alıştı gel zaman git zaman. bir gün fark ettik ki anne artık gelmiyor. ee yavrular da henüz o kadar büyümediler. bir gün, iki gün izledik, anladık ki anne gelmeyecek.
üst kat komşumuz sonra, evin az ötesindeki bir çöp tenekesinin yanında, bizim anneyi, araba çarpmış bir vaizyette, atılmış halde gördüğünü söyledi.
iki yavru bizim yavrumuz oldular. çok büyük bir sir perdesi değil ama bunun altında büyük bir tesadüften fazlası var. o anne yavrularını bir nevi kaderlerine ve yeni evlerine taşıdı.
inancımı kaybediyorum ama beni kadere, hayata, insanları birbirine bağlayan küçük mucizeler var. işte benim inancımın sebebi bu küçük mucizeler.
hekatecc1 profili
-
tanrıya inanma nedenleri