ofb19072
profili

  • cristiano ronaldo

    sadece sağ ayağı ile 500 golü olan bir mitolojik karakter. bu sayı brezilyalı ronaldo, thierry henry, andriy shevchenko gibi efsane forvetlerin tüm kariyerinde attığından daha fazla. sol ayağı ve kafasıyla ayrı ayrı üçer haneli gol sayılarına ulaştığını hatırlatmaya gerek olmasa da kariyerinin dörtte üçünde kanatta oynadığını eklemek gerekiyor. tarihin gördüğü en komple gol makinesi. gelen ortanın üstünden geçme şansı yok, sol ayağına gelen topu sağına çekmesine gerek yok. set oyunu oynadığınızda tilki gibi konumlanabilir, kontra aradığınızda 36 yaşında bile hala ölümcül olabilir. ceza sahası dışından 100'den fazla golü vardır, yarısına yakını serbest vuruştur. otuz beş metrenin uzağından attığı çokça golü vardır. yüz elliden fazla penaltı kullanmasına rağmen %85'e yakın gole çevirme oranı vardır. o fizikteki başka hiçbir futbolcunun atmadığı kadar fazla slalom gol atmıştır. avrupa şampiyonası, şampiyonlar ligi, premier lig, serie a ve la ligada gol kralı olmuştur. ilk ikisinde ayrıca tüm zamanların lideridir. galiba futbola gol denilen şey bu adam atsın diye girmiş. sonsuz saygıyı hak ediyor.

  • ersun yanal

    fenerbahçe taraftarı hangi konuda doğru tahmin yapmış ki bu konuda yapsın dediğim tecrübeli teknik direktör. kendisi hakkında yazacaklarım inkar edilemez gerçeklerdir. tamamen geçmişte ne yaşandıysa aktaracağım.

    kendisi formsuzdur, uzun süredir takım çalıştırmamaktadır. son çalıştırdığı takımda da ağır başarısız olmuştur. futbolda bazen bazı şeyler denk gelir, şampiyon olursunuz. bu şans bal demek değildir. ama olayların meydana geldiği dönemden bağımsız değerlendirilmeleri herkesi yanlışlara sürükler. örneğin guardiola barcelona'ya ilk geldiğinde elinde messi olmasa bugünkü kadar büyük hoca olmayabilirdi. yine futbolu bilen, iyi bir taktisyen olurdu ama elinde messi olmadan belki 1-2 la liga kazanıp daha düşük bir takıma yol alırdı.

    ersun yanal'ın fenerbahçe'deki ilk dönemi de böyledir. elinde türkiye'de 4-3-3'ü bugüne kadar oynamaya en müsait kadro vardı. topal gibi o zamanlar genç olan çok iyi bir kesici, meireles gibi portekiz milli takımı oyuncusu tecrübeli bir 8 numara, emre gibi bir oyun kurucu. ki bunların yedekleri de salih gibi bir önceki sene harikalar yaratmış wonderkid, cristian gibi as oynadığında 10+ gol 10+ asistle sezon bitiren bir adam. defansta yine portekiz milli bruno alves, kaya gibi egemen, bekler türkiye'nin en iyi bekleri. kalede volkan. sağ ve sol forvet olarak yine senede 15+ gol atan kuyt sow ikilisi. takımdaki tek sırıtan adam emenike idi, onun da yedeği yine önceki sene göz doldurmuş webo'ydu.

    bu şartlar altında kendisi göreve başladı. takım avrupa'dan men edildiği için avrupa'da boy gösteremedi ve maç yükü oluşmadı. türkiye kupası'nda fethiye'ye ilk maçtan elendi ve türkiye kupası yükü de oluşmadı. toplamda 39 maça çıktı.

    beşiktaş feda sezonundaydı. hocaları bilic'ti. olimpiyat'ta oynuyorlardı. son 2 sezondakinden çok çok düşük kalitede bir kadrosu vardı. galatasaray ise son şampiyondu, ama eylül ayında öyle bir kriz yaşadılar ki, hepimizin malumu. fatih terim gönderildi. balonların şahı olan mancini geldi. zaten yabancı hocaların buradaki başarısızlığı malumken bir de bunu sezon ortası yaptılar. bunun yanında şampiyonlar ligi'nde boy göstermeleri, türkiye kupası'nda da finale kadar gitmelerinden dolayı çok fazla maç oynadılar.

    bunun yanında sezon içinde de birçok kez işler fenerbahçe'nin istediği gibi gitti. trabzon maçını takım hükmen kazandı, galatasaray istanbul dışında 1 kere kazanabildi, kadıköy'deki gs derbisinde kalede eray işcan vardı, 90+ larda takım 4-5 maç kazandı. bunları tarihte ilk kez olduğu için ya da kötülemek için söylemiyorum. ama sen çıkıp ya çok şanssızız 2 maçtır 90da yiyoruz ah ersun hocam diye ağlarsan, biri de çıkar şampiyon olduğun sene kaç maçı 90da kazandın diye sorar.

    sonuç olarak işler hep fenerbahçe'nin istediği gibi gitti ve çok erken bir şekilde şampiyon oldu. bu noktada aziz yıldırım bu adamı sezon başı apar topar gönderdi ve efsaneleştirdi. ülkemizde mazlumlar efsaneleşir. ersun yanal'da da bu oldu. kendisi fb teknik direktörüyken bu denli tapılan bir adam değildi hafızası iyi olanlar hatırlar, bugün kendisinin ismini haykıranlar, kendisinin şampiyon olduğu sezon tribünlerde alex diye bağırıyordu da ne kavgalar çıkmıştı kutlamalarda hatırlarsınız. kendisinin efsanesi, kendisinden bağımsız büyümüştür. aziz yıldırım tarafından gönderilmiş, mazlum olmuştur. ertesi sezon şampiyon olunamadığı için efsanesi bir kat daha büyümüştür. (ki o da ayrı bir hikayedir, yine bir denk gelişler silsilesidir. fenerbahçe'nin otobüsünün kurşunlanması vs.) sonraki yaz fenerbahçe van persieleri nanileri alınca bir nebze unutulmuştur, şampiyonluk gelse tamamen unutulurdu, ama gelmemiştir. bu kez daha da büyümüştür. ersun yanal olsaydı neler olurdu diyerek büyümüştür.

    fenerbahçe taraftarı böyledir. son derece saplantılı, kahramanlar ve hainler yaratmaya meraklı, bu tür entrikalara hikayelere efsanelere bayılan bir taraftar topluluğudur. her ayrılıkta bir mazlum, her başarısızlıkta bir hain, her yol ayrımında bir kuyu kazıcı falan ararlar. otomatik olarak ersun yanal da bu saplantılı grup tarafından değişik bir yere kondu ve kurtarıcı mesih ilan edildi. bugün kendisinden bağımsız şekilde oluşan bu etiket kendisine büyük zararlar veriyor ve bu daha yolun başı. fenerbahçe taraftarı o her zamanki histerik haliyle bu adama bir kıyafet biçti, adamı ilah mertebesine çıkardı, olmadığı biri yaptı. şimdi adam bu beklentiler altında eziliyor ve ezilmeye devam edecek. belki dalga konusu olacak. fenerbahçe taraftarı budur, bu halinden kurtulmadıkça da fenerbahçe de bu olarak kalmaya devam edecektir.

    kendisinin ilk dönemdeki kadrosunun bir rüya kadro olduğu dile getirildikçe "ama aygıt gocaman o kadroyla 10 puan fark yedi" goygoyuna sığınıldı. kadrolu aykut kocaman hazımsızlarının anlamak istemedikleri şuydu, o takım avrupa ligi'nde yarı final oynadı. kupayı kazandı. 64 maça çıktı. rakibin devre arası drogba sneijder alırken sen ziegler webo aldın. rakipte mancini değil fatih terim vardı. ertesi sene ersun yanal ile 39 maça çıktın. ve bugün hakem hakem diye söylediğiniz nice rezaletleri yaşadı. berabere biten eskişehir maçındaki caner'in haksız kırmızısı, yenildiği beşiktaş maçında nizami golü verilmezken beşiktaş'ın gayrinizami golünün verilmesi, yenildiği sivas maçında ofsayttan gol yemesi vs. hani bugün kadrolu aykut hazımsızları aykut'u karalamak için 4 senede 3 galatasaray şampiyonluğu diye geveliyorlar ya, farketmiyorlar ki tapındıkları ersun yanal'ın aleyhindeki hakem hatalarına ağızlarını açma şansları kalmıyor.

    bu taraftara rasyonel olmayı, kibirsiz olmayı, sakin olmayı, adam gibi akıl yürütmeyi öğretemedikçe bu kulüp düzlüğe çıkamayacaktır. daha ne ersun'lar telef olacaktır. bu taraftar ligin en çok gol atan takımının hocasını defansçı diye yedi, bu taraftar duran toptan en çok gol atan takımın hocasını niye kornerlere 2 kişi gidiyor diye cahilce eleştirdi, bu taraftar geçen sene devre arasında 18 takım arasında tek transfer yapmayan takımın hocasını bir eli yağda bir eli balda gibi yansıttı, bu taraftar sırf şampiyon olunmasın da hoca değişsin başkan değişsin diye tribünleri boş bıraktı. bunlar kötü insanlar. bir kısmı da cahil. koskoca fenerbahçe efsanesi aykut kocaman'ı iftiralarla yıprattılar. şimdi ersun yanal'ın da bitmesine farklı bir yolla sebep oluyorlar. olmadığı biriymiş gibi gösterdiler, mesih yaptılar, zorla takımın başına getirttiler, en başta belirttiğim 'hayat şartları' durumuna takıldılar. kıvranıyorlar. bunlar bu cahillikleriyle daha çok adam yiyecek.

    ayrıca söylemeden geçemeyeceğim: ilk fenerbahçe dönemi ve trabzon'daki iki döneminde nerdeyse her oyuncuyla kavga etmiş adamı takımdaki ruhu arkadaşlığı tesis etsin diye getirmek :d