bodrum kattaki 46 mevcutlu, tuvaletin hemen yanındaki sınıfımız. yavuz isimli sıra arkadaşım. sıra arkadaşımın beslenme olarak her gün ( gerçekten her gün) bazlama ve haşlanmış yumurta getirmesi.
bir de hayatımın en trajik anlarından birini o zaman yaşamıştım. yaklaşık 4 yaşına kadar emzirildiğim için yeterince kalsiyum aldığımı düşünüyorum ve bugün bile sütten tiksinirim. pikniğe gidilecek herkesin annesi bir şeyler hazırlamış. bizim durumumuz kötüydü ama annem kendince hazırlamış bir şeyler. bir tane de kakaolu süt almış içersin diye. sütü sevmediğimi biliyor ama muhtemelen öğretmen ile konuşup alınmıştır o diye düşünüyorum şimdi sorsam hatırlamaz. neyse pikniğe gittik poşetimi açtım yiyecekler var kenarda da süt. tepki vermedim ama içimden anneme söylendim tabi. sonra hangi amaçla yaptığımı bilmiyorum, sütü açıp çimlere döktüm. olay orada koptu. sütü dökerken aklıma babam geldi. mevsimlik işçi, aldığı üç kuruş maaşı bana harcayan babam. onun parasıyla alınan sütü tadına bile bakmadan çime dökmüştüm. bu aptallığıma o kadar sinirlendim ki ağlama krizine girdim. ben kimim de canım babamın emeğini böyle düşüncesizce savurabilirim ? akşama işten dönecek babamı yolun kenarındaki duvarın üstünde bekledim. babam gelince üstüne atladım ve özür diledim ama ağlamadan. hatamı anlattım ve gözleri parladı hiç unutmam. tosunum buna mı üzüldün takma kafana dedi, dünyanın en yakışıklı adamı gibi gülümsedi. sadece bunu söyledi ve eve onun kucağında gittim.
ne zaman hata yapsam düzelteceğime inancı hiç eksilmeyen, son gününe kadar dağ gibi arkamda duran, dünyanın en yakışıklı babası. dünyanın en güzel insanı. mekanın cennet olsun. oğlun hata yaptığında bugün bile düzelteceğine inandığı bir babasının olduğunu biliyor. hayatım boyunca kulaklarına hiç temas etmedi benim ağzımdan bu sözler ama olsun. duyuyorsun biliyorum. seni çok seviyorum babam. aslan babam !
koca dana1 profili
-
ilkokul birinci sınıftan akılda kalanlar