çok saldırıya uğramış, çok üstüne gidilmiş, çok linç edilmiş...ağlama melis, senin linç dediğin şeyi kılıçdaroğlu kulağına damla diye damlatıyor senelerdir. kendi partilisi ayrı, muhalifi ayrı linç ediliyor hala daha. adamın ne yeteneksizliği kaldı, ne acizliği, ne teröristliği ne hainliği... şehit cenazesinde yediği yumruğu ofsayt pozisyonu gibi çevirip çevirip izlettiler ana haber bültenlerinde daha da aciz göstermek için. beyaz götün göründü küs git şimdi.
jord16 profili
-
muharrem ince
-
muharrem ince
bu adam çok net toksik bir narsist. otur, klinik olgu olarak incele, o kadar!
narsist kişiler genellikle politikacı, yönetici, bilim adamı, lider olurlar bildiğiniz üzere. bu özellik tamam.
en küçük eleştiriye tahammül edemezler, eleştiri karşısında, saldırganlaşabilirler, bu kişileri cezalandırmaya kalkabilirler. twitter'da demirtaş, saymaz, portakal, mengü örneklerini gösterebiliriz buna. eleştirileri karşısında agresifleşti ve hatta onlara küstü. ceza olarak da programlarına çıkmayacağını söyledi, telefonlarına bile çıkmadı. onları kendi gibi önemli birinden mahrum etmiş oldu.
narsistler benim konumuma saygı göstermeyenlerin cezalandırılması gerekir diye düşünür. bunun en güzel örneği otel görevlisiyle yaptığı "benim korumayı bıraktırmayan sen misin? sen kimsin, itoğlu it! yarın bütün gün seninle uğraşacağım! " şeklinde tehditler savurduğu konuşma olabilir. yalova'da kendisine konuşturma yaptırmayan kafeyi kapattırması da güzel bir örnek.
narsistler bir başarısızlık karşısında suçu başkalarında atmada da profesyoneldir. bunun en örneği ise 2018 seçimlerini kaybetmesi üzerine, "sandıklara sahip çıkmadılar, bana bilgi vermediler" diye açıklama yapıp suçu partiye atması.
karşısındaki kişinin hayatı, ya da duyguları narsisti ilgilendirmez, öncelikli şey kendi çıkarlarıdır. bunun başkaları üzerinde yol açabileceği olumsuzlukları umursamazlar. adaylıktaki inadı bu konuda en bariz örnek zaten. seçimin ikinci tura kalması ve hatta kaybedilmesi ihtimali için "benim meselem değil" diyebiliyor.
narsistler gerçekleşmesi neredeyse imkansız hedefler belirlerler. yine adaylığını koyması güzel bir örnek. yüz bin imzayı zar zor topluyorken memleketin yarısının ona oy vermesi ihtimaline inanabiliyor adam. seçim vaadi olarak da uzay madenciliğinden falan bahsetmesi de örnek gösterilebilir yine imkansız hedefler konusunda.
narsistler hedeflerine ulaşamadığındaysa ya da ulaşamayacağını anlarlarsa depresif bir ruh haline girerler. seçim gecesinde neden ortalıktan kayboldun sorusuna yaptığı açıklama ruh halini güzel açıklıyor. muharrem ince'nin kendi cümleleriyle: "bitmedi bu, anlatayım. moralimi bozmak için ellerinden ne geliyorsa yaptılar. tv’lerde bir kemal bey’in reklamı bir benim reklam. kılıçdaroğlu’nun reklamını neden veriyorsunuz? aday değil ki! talimat veriyorlar reklamlarımı kesiyorlar. bu psikoloji altında bana miting yaptırıyorlar. seçim gecesine geldik, bana bilgi vermediler, nasıl çıkacağım milletin karşısına? keşke yapmasaydım, ama moralimi bozdular, gittim." görebileceğiniz üzere pişmanlık dile getirirken bile -ki narsistler asla gerçekten pişmanlık duymazlar- hep suçlama, hep bahane... ve morali bozulduğu gerekçesiyle ortaya çıkmama, içine kapanma, depresif belirtiler...
zaten bir narsistin en büyük silahı love bombing, gashlighting ve ghosting üçlüsüdür. muharrem ince geçen seçimde tam olarak bunu yapmıştır. love bombing döneminde insanlara vaatler, müthiş konuşmalar, her şeyin çok güzel olacağına inandırmalar, sizi de bu doğrultuda ikna etmeler; ardından "sandıkları tutmadılar, bilgi vermediler " diyerek insanları başkalarının suçlu olduğu konusunda şüphelendirip yönlendirmek, manipüle etmek, yani “gashligting” yapmak. son olarak da aslında tamamen narsistik özelliklerinden kaynaklanan, yeterince beğenilmediğinin, önemsendiğinin veya bir narsistin kabusu olan başarısızlık hissiyatının yarattığı yıkım yüzünden bir açıklama bile yapmadan ortadan kaybolmak. seçim gecesi ince ysk'nın geçici seçim sonuçlarını ilan etmesinden sonra bir açıklama yapacağını söylemişti. açıklamayı dinlemek üzere chp önüne "direne direne kazanacağız" sloganları atan gruplar gelmişti. ama bir saat kadar sonra ismail küçükkaya "adam kazandı" mesajını okumuştu. o gece hiçbir açıklama yapılmamıştı ince tarafından. insanlar muharrem ince'nin tehdit edildiğini, kaçırıldığını düşünmeye başlamıştı. muharrem ince ertesi güne kadar ortaya çıkmamıştı. bu hususta o gece alkolü fazla kaçırdığı için kameraların karşısına geçecek durumda olmadığı, bu nedenle partisi tarafından kendine gelene kadar zaptedildiği iddiaları da var. narsistlerin alkol sorunu olduğunu da ekleyebiliriz buraya, şayet bu olay doğruysa.
bir gerçek de, borderline'ların narsistlerin büyüsüne kapıldığı gerçeği. bu adama daha çok gençlerin bu kadar kapılmasının nedeninin genç erişkinlikte borderline kişilik özelliklerinin daha ağır bir hal alması olduğunu düşünüyorum.
edit: imlâ -
muharrem ince'nin hala mitinglere başlamaması
miting işini geçtim hadi. bütçe lazım ona, mitingi hazırlayacak kadro lazım... bunun eti butu ne ki miting yapsın. ben daha adamın daha doğru düzgün vaatini bile duymadım. yarın cb olsa napcak, ne edicek hala anlamadım. miting yapsa kaç yazar, ne anlatacak?
tutturmuş bir tarımda damla sulama başka da elle tutulur bir şey duymadım. habire nanoteknoloji, kuantum, uzay madenciliği falan diyor. galaktik bir imparatorluk için seçim yarışında olduğuna mı inanıyor bilmiyorum. füzyon diyor abi füzyon! ilk füzyon diyen adaymış kendisi. e bir sen dersin tabii, çünkü ne alaka mk! -
muharrem ince
hala doğru düzgün bir vaatini duyamadığımız siyasetçi. ağzından duyduğum kelimeler sadece bilim, nanoteknoloji, kuantum, füzyon, uzay mühendisliği... galaktik bir imparatorlukta başbakan adayı sanırım kendisi.
-
yazarların 2023 seçimlerinde oy tercihleri
cb için kılıçdaroğlu'na oy verirken, gönül isterdi ki milletvekilliği için de tip'e oy vereyim. ama bu d'hondt sistemi yüzünden kimse için demokrasi yok arkadaşlar. size faşizm yapan da bu sistem, biz değiliz. işin matematiği ne yazık ki bu. tüm demokratik ülkelerde yüzde 0-5 arası olan baraj sisteminin bizde daha yeni yüzde 10'dan 7'ye düşürülmüş olmasının sonuçlarından bahsetmeyeceğim bile.
cb için yüzde 50+1 gerekiyor. ama mv için cumhur ittifakı yüzde 43'ü sağlasa bile mecliste çoğunluğu sağlıyor. bu ne demek? cb istediğiniz aday olsa bile iş mecliste yasama, oylama işine geldiğinde cumhur ittifakı her teklifi yokuşa sürecek, böylece akp çoğunluğunun kararı aynı tas aynı hamam devam edecek.
peki bu durumda ne yapacağız? matematik, istatistik, sosyoloji, tarih, kısaca bilim ve sistem sana diyor ki, eğer akp ve rte'den kurtulmak istiyorsan cb için kılıçdaroğlu'na oy vereceksin. (çünkü istatistiksel olarak kk'nın kemiksiz chp'den yüzde 20'si, iyip'ten ve hdp'den de yüzde 10'u, toplam yüzde 40'ı var. kk'yı desteklediğini söyleyen tip gibi düşük yüzdeleri de eklersen yüzde 45'i kafadan var. bu esnada cumhur ittifakı yüzde 25 akp, yüzde 10 mhp, yüzde 5 yrp falan tabanı, kemiği dersen 40'ta kalıyor. kalan yüzdeden önceliği gerçekten rte'den kurtulmak olanlardan yüzde 6'sı bile kk'ya oy verse 50+1'i sağlanıyor ve seçim ikinci tura kalmamış oluyor. bu neden önemli? çünkü şayet ikinci tura kalırsa bir dahaki seçime kadar ortalık karışıp rüzgar tersine dönebilir. çok yakın tarihte yaşadık bunu. seçim öncesi sağda solda bombalar patlatıldı, halk korkudan istikrar dedi ve akp işi zorken rüzgarı tersine çevirip kazanan oldu.)
milletvekili seçimindeyse cumhur ittifakı yüzde 43 alınca bile mecliste çoğunluğu sağlıyor dedik. yukarıda partilerin sadece kemik oylarından yaptığım yaklaşık hesaba göre yüzde 40 gibi bir sınırda kalıyor cumhur ittifakı. eğer akıllıca davranılmaz, d'hondt sisteminin neye malolacağı bilinmezse sen ister muharrrem'i, ister kk'yı seç, cumhur ittifakı 43'ü kaptığı an meclis çoğunluğu yüzünden işler hep akp'nin istediği şekilde yürüyecek.
ne yapmalı? istanbul için chp-akp yarışı var diyelim ve senin önceliğin akp'nin gitmesiyse, tip'i, şunu bunu değil chp'nin adayını desteklemek zorundasın. çünkü sistem sen 1 tane tip'li sokacaksın diye 3 tane akp'li vekil sokuyor meclise. yani, afyon'da yaşayan bir chp'lisin diyelim ve akp'den sonra bölgedeki en güçlü aday iyi partininkiyse iyi parti'ye oy vereceksin. sistem bu.
o yüzden, o tatlı, demokratik türkiye rüyanızdan bir an önce uyanın. türkiye gerçekten uçurumun eşiğinde. herkesin yapması gerekenler var. bizler de siyasal manada kurtuluş savaşı mücadelesi vermek durumundayız. tekalif-i milliye emirleri gibi düşünün insanların bu söylediklerini. dedelerimiz mustafa kemal'in "zoruyla" yiyecek, giyeceklerinin, makinalarının, binek hayvanlarının, taşıtlarının %40'ını orduya teslim etti; tüm demirci, dökümcü, nalbant, terzi ve marangozlar ordunun emrinde çalışmak zorunda bırakıldı. çünkü sadece böyle kazanabilirlerdi ve kazandılar. bizim yapmamız gereken alt tarafı akıllıca oy vermek, çünkü sadece böyle kazanabiliriz. -
irfan değirmenci'nin tip milletvekili adayı olması
hayırlı olsun, bence güzel bir gelişme.
benim anlamadığım irfan değirmenci, mehmet aslantuğ gibi adamların katılmasının neden popülizm ya da yüksek takipçili sosyal medya hesaplarının alınması gibi algılandığı?
birincisi, türkiye bizim arkadaş çevremizden, ekşi sözlük'ten, ya da twitter'dan ibaret değil arkadaşlar. herhangi bir sosyal medya kullanmayan, gelişmeleri sadece televizyonlardan takip eden milyonlar var bu ülkede. dünya kadar insan tip'i perinçek'in partisi sanıyor, öyle düşünün. tip'in de hedefi yüzde 3-5 oy alabilen bir parti olmak değil belli ki. yozgat'ın şefaatli ilçesindeki apti amca da tip'i duysun istiyor. özetle kendini gösterebilmenin yolu daha bilindik insanları bünyesine katmaktan geçiyor. siyaset budur arkadaşlar. partili olmak budur, aksi takdirde bir sivil toplum kuruluşu olmaktan öteye gidemezsiniz.
ikincisi bu adamların hiçbiri alpay özalan, hakan şükürgibi futbolcu ya da mehmet aslan gibi playboy falan da değil. irfan dediğiniz adam ted kolejinden sonra iletişim fakültesi bitirmiş, konuk olarak katıldığı siyaset meydanında yaptığı konuşmadan sonra ali kırca tarafından staja çağırılmış ve hayatı boyunca siyasetle ilgilenmiş bir adam. mehmet aslantuğ deseniz işletme mezunu, seneledir politik duruşunu belli edip, en kritik anlarda nokta atışı yapan bir adam. bütün türkiye ahmet kaya'ya bıçak fırlatıp küfürler yağdırırken kim ne der, ekmeğimden olurum demeden, popülizme düşmeden aslanlar gibi onu savunacak taşağa sahip.
hiçbiri "herhangi biri" değil bu insanların. hepsi de hoş gelmişler. umarım faydaları olur. -
kemal kılıçdaroğlu pkk'nın adayıdır
ya gençler siz 4 sene önce uyuyor muydunuz napıyordunuz ben anlamıyorum. 2019'da, tekrarlanan seçimde demirtaş imamoğlu'nu desteklerken, akp kürtlerin oyunu alabileceği düşüncesiyle öcalan'ın mektubunu kullanıp binali yıldırım için oy istedi. gözü gören, aklı çalışan herkes demirtaş'la öcalan'ın farklı şeyleri savunduğunu, kimin pkk'nın yanında, kimin karşısında olduğunu anlar.
demirtaş'ın kk'yı desteklemesi pkk'nın kk'yı desteklemesiyle aynı şeyse, bu durumda 4 sene demirtaş'ın imamoğlu'nu desteklemesi de pkk'nın imamoğlu'nu desteklemesi demekti.
siz bakmayın, aslında pek çok parti hdp ile bir araya gelir, gelecek ama onlar da halkın ne kadar ezbere hareket ettiğinin farkında. kendi seçmeninin tepkisinden çekiniyor hepsi.
eminim çoğunuz üniversite öğrencisi ya da mezunu insanlarsınız. arkadaşlar bazı bilgileri güncelleyin, süzgeçten geçirin. kahvede oturan ilkokul terk dayıdan bir farkınız olsun. insanlar ne diyor, kim kimi destekliyor, dün neler yaşandı, bugün neler yaşanıyor bir kıyaslayın. yazık valla ya! -
2021 dünya güzeli
her sene aynı kadının güzel seçildiğini düşünüyorum. nasılsa hatırlamıyoruz diye yediriyorlar. meksikalı bilmem kim, evet.
-
evde beslenen köpeğin ikiz bebekleri öldürmesi
müthiş bir hayvan savunucusuyum. ancak şunu her zaman söylerim. hayvan hayvandır. hayvansal içgüdüleriyle hareket eder. bazen sorarlar hani, ısırır mı, tırmalar mı diye. ısırabilir tabi ki. tırmalayabilir tabi ki. daha önce yapmamış olması hiç yapmayacağı anlamına gelmiyor. hayvan bu. canı isterse ısırır da, tırmalar da.
o yüzden tasmasız halde köpeklerini gezdirenler, başı boş salanlara müthiş sinir oluyorum. hayvanlara olgunlaşmış insan muamelesi yapmaktan vazgeçin. kedi köpek sinirlenebilir, kıskanabilir, hiç düşünemeyeceğiniz bir şeyi tehdit kabul edebilir, oynamak isterken can yakabilir. oyun birden kavgaya dönüşebilir, canı yanarsa savunmaya geçebilir. hayvan hayvandır ve içgüdüleriyle hareket eder.
aileye çok üzüldüm. umarım umarsızca evcil hayvanlarını salanlara ders olur. -
kerimcan durmaz'a 14yıl hapis istemli suç duyurusu
yoh ebesinin amı'dır. tecavüzcüler, katiller, hırsızlar sokaklarda özgürce gezecek, 11 yaşındaki çocuğu öldüresive dövüp, ne niyetle ormana götürdüğü belli olmayan manyak bile tutuksuz yargılanacak, ama gay' in biri çükünü gösterdi diye 14 yıl hapis yatacak! hangi ülkenin adalet sistemi ola ki bu?
-
galatasaray lisesi'nin kapatılması
türkiye'nin en iyi lisesinin kapatılması talebi. sebebi neydi? sebebi futboldu. sdfghhjjjkhahaha
edit: gsl'li değilim. -
tekirdağ denince akla gelenler
sanırım 4-5 yaşlarındaydım, istanbul'dan vapura binip avşa'ya gidiyorduk ailece. vapurda sıkıldım tabii ben, babam beni oyalamaya çalışıyordu garibim. "bak bu halat", "bak şurası makina dairesi", "bak gemi şöyle gider" falan... sonra dedi ki "aa bak tekirdağ'dan geçiyoruz, gel camdan bakalım".
aman allah'ım, o kadar heyecanlanmıştım ki, nasıl bir yer diye sordum. anlamadı tabii heyecanımın sebebini, anlatıyor şöyle bir yer falan diye. ama dedi oraya gitmeyeceğiz, sadece önünden geçeceğiz. "olsun" dedim, "kedileri görürüz ama değil mi?"
evet, tekirdağ'ın kedilerden oluşan bir dağ olduğunu sanmıştım. ne olduğunu anlayınca biraz bozuldum. babam da hem güldü, hem üzüldü halime. sonra annemin yanına gittim kös kös. bir süre sonra koşarak babam geldi: "gel bak, yunuslar var."
sonra sırtına aldı beni, tekirlerden oluşan dağı göremedim belki ama ilk defa yunus gördüm. -
karadenizlilerin çok zeki olmalarının sırrı
açın show haber'i, göreceksiniz ki en düşük şartlarla yapılmış en acayip icatlar karadenizlilerden çıkar. buna alüminyum folyodan yapılmış rüzgar türbiniyle elde edilen elektrik de dahil olabilir, güneş enerjisiyle çalışan ahşap araba da, yamaca yapılmış akıl almaz ev, ya da ayı kovucu da... işlevselliği, kalitesi tartışılır çoğunun. peki bu icatlar karadenizlileri zeki yapar mı? zeki mi bilemem ama pratik zekalı olduklarını düşünüyorum.
elbette harvard'da, stanford'da okuyan biri kadar zeki değiller ama ilkokulu bile okuyup okumadığı şüpheli birinin zor coğrafi şartları yaptığı köprü, teleferik ya da icatlarla kolaylaştırmaya çalışması bence yeterince zeki olduğunu gösterir. en azından burda boş boş entry giren pek çoklarından daha zekilerdir.
sırrı nedir? bilemem. -
kanseri yok eden ilacı bulduk
pek inandırıcı gelmedi ama... ümit işte.
dayan anneciğim bir yıl daha... -
kadınların erkeği bu kadar bunaltmasının sebebi
kadını elde edene kadar 15 dakikada bir mesaj atıp, arayıp sorup, aşırı ilgi gösterip, elde ettikten sonra ilgi alakayı kesince ortaya çıkan tezatın dışavurumu olabilir.
kişi kendini de sorgulamalıdır. -
türk kızlarının etli butlu olmalarının nedeni
uzaylı olmalarındandır. erkekleri bu kadar fitken kızlarının etli butlu olmasının başka izahı olamaz.