girlgonewild6
profili

  • ibrahim keloğlan

    adalet bakanı yılmaz tunç'un anlattığı üzere, cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan bir gece yarısı kendisini arayarak, eros'a yaşatılan korkunç ölüm için "nasıl olur böyle bir şey?" diye sormuş.

    hem bu ülkenin adalet bakanı'na, hem de cumhurbaşkanı'na, böyle bir "şey" nasıl olur anlatalım:

    böyle bir şey, hak savunucuları yıllarca meclis'e gidip aksini talep etmişken, hayvanlara yönelik şiddete ertelemesiz, yatarı olan hapis cezaları getirilmemesi ile olur.

    hayvanlara yönelik işlenen suçlarda şikâyet hakkının yalnızca hayvan sahibine ve tarım ve orman bakanlığı'na verilmesiyle, sayısız vaka ile ilgili olarak soruşturma dahi açılmaması ile olur.

    tarım ve orman bakanlığı yetkilileri ile cumhuriyet başsavcılıkları'nın işlenen suçlarla ilgili harekete geçmeyerek, ihbarda bulunmak isteyen kimseleri birbirlerine yönlendirmeleri, bu arada kaybedilen vakit ve toplanamayan deliller ile olur.

    bir köpeği başına kürekle vurarak öldüren belediye çalışanına 1 yıl 3 ay hapis cezası verilip hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesiyle olur. belediye bünyesindeki başka hiçbir yetkilinin yargılanmamasının yanında, tüm hayvan hakları savunucusu derneklerin ve barolarının katılma talepleri reddedilirken, konya büyükşehir belediye başkanlığı'na mahkemece "suçtan zarar gören" sıfatının verilmesiyle olur. #konyadakatliamvar

    karşıyaka'da bir kediyi asansörde botlarıyla tekmeleyerek öldüren şahsa, 1 yıl 3 ay hapis cezası verilip hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesiyle, kulübesinde yakılarak öldürülen şila'nın katiline 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmesiyle, dakikalarca eziyet edilerek öldürülen yavru köpek köpük'ün katilinin işlediği suçun karşılığının 6.000 tl para cezası olarak belirlenmesiyle olur. #köpükiçinadalet #şilaiçinadalet

    hayvanları açıkça kanuna aykırı şekilde toplama kamplarında hapsedip, belediye başkanı tarafından canlı yayında hayvanları "uyuttukları" ağzından kaçmışken, beykoz belediyesi'nin hâlâ övülmeye ve örnek gösterilmeye devam edilmesiyle olur.

    hayvanları açıkça kanuna aykırı şekilde toplama kamplarında hapsedip, belediye başkanı tarafından canlı yayında hayvanları "uyuttukları" ağzından kaçmışken, beykoz belediyesi'nin hâlâ övülmeye ve örnek gösterilmeye devam edilmesiyle olur.

    "sahipsiz hayvanların yeri barınaklardır" denilip, doğmak dışında hiçbir suçu olmayan sokakta yaşayan hayvanları "başıboş" diye yaftalamakla olur. hayvanlara yönelik algı operasyonu yaparak şiddeti körükleyen medya organlarını ve sosyal medya hesaplarını yargılamamakla olur.

    böyle bir şey, iktidarın başlattığı ve çığ gibi büyüttüğü nefret diliyle olur.

    umuyoruz ki kamuoyu tepkisi çeken bir olaya ilişkin bu üzüntüyü gösteren ve eros'un başına gelenlerin arkasındaki sebeplerinin tamamını sona erdirebilecek kişiler, bu sebepleri artık göz ardı etmez.

    umuyoruz ki tıpkı hayvanları koruyamayan hayvanları koruma kanunu gibi, halkın gazını almayı amaçlayan bu göstermelik eylem ve söylemlerin ötesine geçtiğimiz uygulamalarla karşılaşırız.

    umuyoruz ki yarın hayvanları suçlu ilan eden bir konuşmaya veya bir eros'un daha ölümüne uyanmayız.

    #erosiçinadalet
    #katilleraramızda

    (bu yazı instagram @hakim_komite sayfasından kopyalanmıştır.)

  • mehmet şimşek'e alternatif vergi önerisi bırak

    vatan hasretiyle yanıp tutuşan ama kurulu düzenleri sebebiyle türkiye'ye yerleşmeyip sadece yaz dönemi 2 ay boyunca tatil icin ülkemize gelen gurbetçilerden ülkemize giriş ve çıkışlarda 1000 euro alınsın.
    oy vermekle vatansever olunmaz, giriş çıkış parası da versinler.

    verginin adını da buldum:
    sıla vergisi

  • recep tayyip erdoğan

    2002 senesinde bırak başbakanlığı, siyasi yasaklı olmana rağmen bush tarafından beyaz saray'da ağırlandın.

    "büyük ortadoğu projesi eşbaşkanıyım" ve hatta "eğer emir komuta merkezim emrederse papaz elbisesi bile giyerim" dedin.

    abd ırak'a girerken, "türkiye, abd'nin ırak'ta başarılı olmasını samimiyetle arzu etmektedir"
    ve hatta "en az kayıpla evlerine dönmeleri için dua ediyorum" bile dedin.

    lozan'a göre türk toprağı olan ege'deki 19 adamız yunanistan tarafından işgal edildiğinde sustun.

    süleyman şah türbesini apar topar kaçırdın, bayrağımızı indirdin.

    sisi'ye karşı rabia ile milleti gaza getirdin sonra "siyasette küslük olmaz" deyip gülümseyerek el ele görüşmeler yaptın.

    ergenekon ve balyoz operasyonlarında türk generalleri hapse attın.

    kozmik oda kumpası ile tsk ve mit'in en elzem bilgilerini açık ettin.

    çocuklarını bedelli askere gönderip amerikalarda okuttun ama yerli ve milli hep sen oldun.

    oslo'da devleti pkk ile masaya oturttun, "pkk ile görüşen arkadaşı ben gönderdim, sıkıntısı olan varsa bana söylesin" dedin.

    "her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldık" dedin, devlet kurumlarından t.c. ibarelerini sildin.

    habur'da davul zurnayla pkk'lıları karşıladın. barzaniyle, şivan perwer'le el ele tutuşup megri megri diye şov yaptın.

    fetö terör örgütüne devletin en kılcal damarlarını teslim ettin.

    "ne istediniz de vermedik" dedin. göz göre göre darbe yapacak güce ulaştırdın, bir kuru kandırıldık ile yırttın.

    darbe sonrası bankasında hesabı var diye çaycıyı içeri attın ama gazetesinin sahibini ihaleye boğmaya, beraber maklube yiyenleri bakan yapmaya devam ettin.

    15 temmuz'dan iki ay sonra abd'de kapalı kapılar ardında bloomberg, kissinger, rothschild ve ortak fon ve banka ceo'larıyla neler konuştun, neler vaadettin?

    ve bu görüşmeden 2 hafta sonra 'başkanlık sistemini' ilan ettin.

    "bu can bu bedende, bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi alamazsınız" dedikten kısa süre sonra rahip brunson'u abd'ye tıpış tıpış teslim ettin.

    rusların uçağı düşürüldü. ankara'nın göbeğinde rus büyükelçi öldürüldü.

    diyet niyetine milyarlarca dolara s400 aldın.
    abd korkusundan depolarda çürümeye bıraktın. f35'ler de nanay oldu.

    türkiye'de cemal kaşıkçı öldürüldü. "dosyayı suud'lara vermeyiz" dedin. birkaç gün sonra hop onu da verdin.

    birleşik arap emirlikleri'ne "15 temmuz darbe girişiminin finansörü" dedin. sonra her ne hikmetse tekrar kardeş bae oldu.

    ama en önemlisi oy uğruna imar afları ile affettiğin binalar, vasıfsız yöneticilerinin beceremediği koordinasyon yüzünden can veren onbinler, yaralanan yüzbinler hepsi senin eserin.

    sorun sende değil zaten.
    sana hala inananda.

    var zannediyorlar seni

    bence hiç olmadın.

    *

  • melih bulu

    biri twitter'da şöyle bi şey yazmış, burdan paylaşmak istedim:

    "ya düşünsenize atandığınız kurum sizi o kadar istemiyor ki, sadece kurumun tamamını değil, ülkeyi ayağa kaldırıyorlar sizden kurtulmak için. ben olsam ağlayarak gezegeni terk ederdim utancımdan"

  • kaliteli yaşamak için tavsiyeler

    sizi dibe çeken insanları hayatınızdan çıkarın.

  • şu an hissedilen duygu

    sıkıntı, stres, karamsarlık.
    başka bi ailenin üyesi olmak isterdim. insanın ailesini seçebilmesini isterdim.