zerder2
profili

  • burası patlayacak bir şey yapın

    sakarya'da yaşanan patlamada iş güvenliği uzmanı aslı bozkurt'un ifadesinde geçen cümledir.
    tam hali şu şekildedir;
    "olayın olduğu gün sakarya’daydım. o bölgenin güvenli olmadığını bildiğim için fabrikaya gitmedim."
    "işçilerden sürekli kendisine şikâyet geldiğini aktaran bozkurt, "işçiler bana, ‘burası patlayacak, başımıza bir şey gelecek, bir şey yapın’ diyordu. yapmış olduğum incelemeler sonucunda her şeyi iş sağlığı güvenliği kurul toplantı tutanaklarına yazmama izin verilmiyordu"

    yani iş güvenliği uzmanı raporları yalan yanlış bir şekilde doldurması için çalıştığı firma tarafından mobinge uğruyor. aksi taktirde patlayan fabrika, firma ile anlaşmasını fesih ederek istediği gibi rapor dolduracak başka bir firma ile anlaşacak. bunu yapabiliyor çünkü sistem-yasalar-yönetmelikler buna müsaade ediyor. buna müsaade edenlerin* umurunda olan iki şey var; bir fabrikatörlerin* "rahatsız" olmaması, iki ab standartlarında denetim mekanizmalarının göstermelikte olsa yapılarak ilgili akreditasyonların ab kurumlarından alınması. ve maalesef tıpkı gıda kontrol görevlileri, yapı denetim firması çalışanları,çevre mühendisleri* gibi iş güvenliği uzmanları da benzer mobinglere yönetmeliklerin-kanunların yardımı ile kolayca maruz kalıyorlar. yani yediğimiz yemekler,içtiğimiz sular, oturduğumuz binalar, çalıştığımız fabrikalar, yaşadığımız doğa bizzat şirketler ve devletin işbirliği ile sadece göstermelik kontroller yapılarak önümüze sunuluyor. bize kalan ise kanser*, patlamada ölmek, doğanın talan edilmesi gibi felaketler zinciri oluyor.

    haberde çok daha ilginç detaylar var. mesela emniyet müdürlüğünün denetimlerinden önceden haberleri oluyormuş. bu nedenle denetim öncesi göstermelik önlemler alıp denetimi sorunsuz geçiriyorlarmış. fabrikatörlerimizin emniyette bağlantıları olduğu iddiası yani. şaşırdık mı?

    neresinden tutsan elinde kalan bir olay. allah ölenlerin ailesine sabır ve bütün bu yozlaşmışlıklara direnecek dirayet versin.

    edit: suçu iş güvenliği uzmanlarına atanlar esas meseleyi kaçırıyorlar. denetim mekanizmaları şirketlerin insiyatifine bırakılacak şekilde düzenlenirse o imzaları atanlar her zaman olacaktır.
    özetle yaşananlar iş kazası değildir, planlı-örgütlü cinayetlerdir.

  • sokak köpeğini canlıyken çöp arabasında preslemek

    nevşehir acıgöl belediyesinin icraatıdır.

    hiç bir zaman teyit etmeden paylaşmam böyle haberleri. belediyeyi aradım. gerçekten yapılmış. görevli ile konuşmamız şu minvalde gelişti:
    adamlar müslümanmış,
    ben müslüman mıymışım (gerçekten bunu sordu)
    dünyada gerçekten insanlar katlediliyormuş, onları paylaşmalıymışız,
    araçları yokmuş, (herhangi bir araç kullanılabilirdi dedim)
    barınakları yokmuş. (20 km ötede nevşehir belediyesinin barınağı var dedim)
    önce hayvan hastaydı dedi, sonra biri şikayet etti dedi.
    köpek aslında canlıymış şu an. (yersen)
    adam gerçekten müslümanmış. (üzerine basa basa vurguluyor)
    0(384) 311 20 02 belediyenin numarası. lütfen en azından arayıp tepki koyun.

    arkadaşlar böyle olaylar oluyor ve olacak. sokak canları kanunda "eşya" (evet cansız eşya) olarak muamele görüyor. yapılması gereken kanuni düzenlemedir. bir köpeğe zulmeden ile bir insana zulmeden aynı cezaları almalıdır. vicdan yoksunu bir coğrafyada bunun önüne ancak yaptırımlar ile geçebiliriz. ruhu kararmış vicdansızlar ancak başına bir şey geleceğini bilirse seve seve* zulmetmekten katletmekten vazgeçeceklerdir.

    el insaf editi: beni müslüman düşmanlığı ile suçlayan andavallara bir lafım olacak; her türlü fobia'ya (düşmanlığa,nefret suçlarına,ırkçılığa vb.) karşı bir bireyim. kızmanız gereken ben değil yaptığı cinayeti "ben müslümanım" diye savunup dini buna alet etme cüretini-seviyesizliğini gösteren kişiler olmalı.