herkesin hikayesi farklı. bilmeden babaya da yüklenmemek lazım. ne evlatlar var ana babasının parasını yiyip sabahlara kadar serserilik yapan, bir baltaya sap olamamış, emekçi ana babasının başına türlü dertler açan. bu bir dramdır ama suçlusu hayat şartlarıdır, kişiler değil.
falanfilan3 profili
-
babasının evden kovduğu covid'li gencin ölmesi
-
yozgat'ın uranyum üretmesi
1970’lerden beri türkiye’de uranyum çıkartılıyor. kendimiz için mi çıkarttık başkaları için mi bilemem ama bize çok yabancı konu değil.
manisa ve çevre illerinde, uranyumdan kaynaklı, türkiye ortalamasının 10 katı kanser vakası var. hatta bir köyde bu oran 10% gibi muazzam bir rakama ulaşmış.
ilgili, akademisyenlerle çekilmiş belgeseller ve araştırmalar mevcut. bölgeye gittiğinizde, uranyum kalıntılarını çıplak gözle görebilirsiniz.
şimdi; bir çok kişi orwell'ın big brother’ını referans göstererek türkiye’deki baskıcı tutumdan dem vurur vaziyette. aynı kitapta dünyanın belirli kutuplara ayrıldığı da yazılıdır. biz de şu an asya yani geldiğimiz ve ait olduğumuz bölge ile hareket ediyoruz. bu sadece asya ülkeleri ile sınırlı değil; çin, rusya, güney amerika ülkelerinin bazıları da bu kutuba ait.
ülke olarak rahmetli inönü’nün kıvrak zekası sayesinde 2. dünya savaşına girmedik. üstüne silah, uçak ve nakdi yardımlar aldık. ancak 1950’lerden beri de amerika başta olmak üzere batı kutbunun icazetini almadan hükümet kurabilen/sürdürebilen tek bir hükümet yok. tayyip erdoğan da bir çoğunuzun malumu “belki de” icazetini aldı ve hükümetini kurdu. resmi kanıt olmasa da milyarlarca dolar para desteği de aldı. kanaatimce "bop eş başkanıyım" demesi de bu anlaşmalar neticesinde verilen taahhütlerin sonucu "olabilir". ama siyaset malumunuz, görüldüğü gibi bir şey değildir. söylem ve icraatlarda farklılıklar olur. bu işin doğasında var. (bkz: siyasetle ilgilenenlerin ekseriyetle yavşak olması)
fetö’ye, din temelli oluşumun, gücü aldıktan sonra devlete sızması olarak görebilirsiniz. veya bir amerika projesi olarak da görebilirsiniz. (buraya bulguları yazıp konuyu bulandırmazsak) benim şüphe etmediğim tercih ikinci seçenek olacaktır.
abd'nin istediği gibi ülkeler yaratma arzusu yeni bir şey değil.fetö yapılanmasının da oluşturucusu diyemesek de(öyle olma ihtimali de var, örnekler mevcut) belli bir zamandan sonra yönlendirenlerin/yönetenlerin bunlar olduğu görülüyor. akp de fetö ile anlaşmadan iktidara gelemezdi muhtemelen. söylemler ve icraatler birlikte görünse de, gizliden bu yapımın altını da kazmaya başladılar. 2004’teki cemaat tarafından sızdırılan, mgk tarafından alınan fetö eylem planına bir göz gezdirin lütfen. dönemin başbakanı rte’nin imzası ile alınmış bir karar. sonrasında 2007 kararı. today's zaman tarafından yayınlanan köşe yazıları da, bu ayrılığın kamoyu bilgisinden çok daha önce başladığını gösteriyor.
türkiye bir yandan abd ile bağlarını güçlendirerek, gerek maddi gerek askeri desteğini aldı. aynı zamanda abd’nin yönettiği örgütün altını kazmaya başladı.
2015’ten sonra da görüldüğü gibi abd ile ayrılık süreci resmi olarak başladı.
peki ama neden abd güdümünden ayrılıp asya cephesine katılmalıyız?
arapların petrolü abd’ye dolar ile satmasıyla başlayan süreç, doları, petrolün ve sonrasında dünya ekonomisinin karşılığı haline getirdi. 10 yıllık tahvil faizleri ile gelişmemiş olan ülkelerdeki döviz giriş-çıkışlarını kontrol altına alabiliyorlar. yani akp’nin gelmesiyle bu ülke refaha kavuşmadı. abd’nin tarihteki en düşük tahvil faiziyle gelişmemiş olan ülkelere aktı o paralar. peki şimdiki durum ne? son 3-4 yılda neredeyse 10 kat arttı 10 yıllık faizler. haliyle paralar daha güvenli bir liman olan anavatanlarına geri gitmeye başladı. bu yöntemi soğuk savaş enstrumanı olarak kullanmaya başladılar. keza çin devlet başkanının son yıllarda buna benzer bir açıklaması da var.
bizim özgürlüğümüzün önündeki en büyük etken abd. ama ideal yönetim tarzı da akp ideolojisi değil. geçiş süreci için başka bir şansı yok bu ülkenin.akp ile yürümelidir. bu ülke etnisite ve inanç farklılıklarından dolayı laiklikle yönetilmeli.
birbirimize dahi tahammülümüz kalmamış. biri diğerini çomar olarak suçlarken, diğeri de vatan haini diyor. her iki kesimin de ortak paydası gerçek laiklik olacaktır. şuanki gibi kıytırık olanından değil.
eyyorlamam bu kadar.
edit: linkler güncellendi. -
stephen hawking'e rahmetli diyemezsin
bu kadar pırıl pırıl ve akıllı görünen bir çocuğun zihnini bulandırmaktan başka bir işe yaramayacak söylem. yazık.