siyaset karmaşık denklemlerden oluşur, hele ki türkiye gibi yerel teşkilatlanmanın temel siyasi aktörler üzerindeki baskısının çok yüksek olduğu bir memlekette işin içinden çıkmak zordur.
öncelikle şunu belirteyim de paniğe gerek olmadığı bir netleşsin; kazanma ihtimali yoksa kılıçdaroğlu aday falan olmayacak tabii ki.
gelelim denklemlere...
millet ittifakı birbirine hiç benzemeyen ama memleketin iyiliğini isteme konusunda ortaklaşan siyasilerden oluşuyor. her biri farklı temeller ve idealler üzerine kurulu partiler. her birinin merkez, il, ilçe, mahalle, köy teşkilatları var. hepsi bir şekilde çalışıyor, emek veriyor. bu çalışan insanların da elbette beklentileri, geleceğe dönük hedefleri var. bu insanları motive edemezseniz partiler ayakta kalamaz.
millet ittifakının demokrasiye geçiş için belirleyeceği adayın, cumhurbaşkanlığı süresince "siyasi" başarısını ve oy potansiyelini artırması istenmiyor. çünkü bu farklı idealler üzerine kurulu partiler aslında âdil bir demokrasi ortamında birbirlerine rakipler. ancak şimdilik tabii ki öncelik memleketin bu felaket yönetimden kurtulması ve tekrar demokrasiye geçilmesi. bu nedenle millet ittifakı bileşenleri şu konuda centilmenlik anlaşmasına ihtiyaç duyuyor: cumhurbaşkanı olacak kişi, bu üstün yetkileri kullanarak bir sonraki seçimde oylarını artırmaya dönük bir siyaset tarzı sergilememeli. seçilecek cumhurbaşkanı, yetkilerini, çürümüş kurumları bir an önce sıhhatine kavuşturmak ve millet ittifakı bileşenlerinin ortak aklıyla ekonomik, sosyal ve hukuksal alanlarda acil aksiyonları almak, en kısa zamanda demokratik bir seçim ortamı oluşturmak için kullanmalı.
aksi durumun partiler açısından nasıl sonuçlar doğuracağını bir örnekle somutlaştıralım. diyelim imamoğlu aday oldu ve büyük ihtimalle de seçildi. imamoğlu gibi yetenekli, karizmatik ve hikâyesi olan biri cumhurbaşkanı olursa muhtemelen bir on - on beş yıl iktidarda kalacağı puanı toplar. çünkü genç ve dinamik bir siyasetçi. böyle bir durumda örneğin iyi parti, kaç yıldır emek verip bir noktaya taşıdığı seçmen potansiyelinin az ya da çok erimesi ihtimalini kendi elleriyle chp'ye hediye etmiş olur. bunu ne seçmenine, ne parti üst yönetimine, ne yerel teşkilatlarına, ne de türk siyaset tarihine anlatabilir. ittifak bileşenlerinin önceliği, bir an önce adil bir seçim ortamında, herkesin eşit şartlarda, gerçek bir rekabet içinde yarışmaya başlamasıdır. aktif siyasetçi bir cumhurbaşkanı adayı, icraatlarıyla, kişisel başarı hedefleri ve karizmasıyla partisini yukarı taşıyacağından, ittifak bileşenleri için saçma bir paradoks ortaya çıkacaktır.
işte bu nedenle millet ittifakı, seçilecek cumhurbaşkanının, demokrasiye geçiş sonrası siyaseti bırakma sözüyle gelmesini, yani kendi siyasi ikbaline yönelik hedefler içinde olmamasını tercih ediyor.
gelelim önceliğimize, yani bu seçimin mutlaka kazanılmak zorunda olmasına. millet ittifakının önceliği, seçimi kazanacak oy oranına sahip olduğu sürece, kemal kılıçdaroğlu gibi, yumuşak huylu, yaşını almış ve siyaseti böyle anlamlı bir jübileyle bırakmaya hazır bir aday. millet ittifakının kurucusu, önderi ve toparlayıcısı olarak da bu onuru hak ediyor aslında. yıllardır "bay kemaaal!" diye dalga geçen kişinin, bu bay kemal tarafından siyaset tarihinden elenmesi de açıkçası en epic senaryo olurdu. keşke böyle olabilse.
sorun ne? sorun kemal kılıçdaroğlu'ndan memnun olmayan önemli bir kesimin "kılışdar aday olursa oy vermem" tutumu. memleketin geldiği noktada kimsenin aday beğenme lüksü olmadığını düşünsem de, ortada böyle bir gerçek var, gözardı edilemez. seçimler yaklaştıkça anketlere bakılacak, eğer kılıçdaroğlu net bir oy oranıyla kazanamıyorsa, tabii ki aday yapılmayacak. bir yandan da bu süreçte, kazanması kesin olan diğer adaylar korunmuş olacak.
peki diğer isimlerin aday gösterilmesi durumunda yukarıda bahsettiğim "aktif siyasetçi" sorunu nasıl çözülecek? çok basit. gözden kaçan temel bir nokta var, ekrem imamoğlu ile mansur yavaş çok farklı iki profil.
- mansur yavaş, ekrem imamoğlu kadar genç değil, çok uzun yıllar siyasette kalmak gibi bir hırsı yok.
- ekrem imamoğlu tam bir siyasetçi, ancak mansur yavaş siyasetçi değil.
- ekrem imamoğlu için siyaset daha yeni başlıyor, mansur yavaş ise cumhurbaşkanlığı gibi onurlu bir makamla siyasete veda edebilir pekâlâ.
bingo!
millet ittifakının siyaseti bırakma sözü verecek aday konusunda kemal kılıçdaroğlu'na alternatif olarak mükemmel bir yedek adayı var: mansur yavaş!
bu yüzdendir ki, sinir bozmaya da, panik yapmaya da gerek yok. kılıçdaroğlu ya da yavaş "partisiz-siyasetsiz" cumhurbaşkanı olacak, parlamenter sisteme dönüldüğünde yapılacak ilk seçimde de, iktidar/koalisyon adayları start çizgisinde adil koşullarda yarışa başlayacak:
- ekrem imamoğlu
- meral akşener
- temel karamollaoğlu
- selahattin demirtaş
- ali babacan
- ahmet davutoğlu
- vs...
tanım: henüz onaylanmamış adaylıktır.
biraz sakinleştiniz mi şimdi?
askaros2 profili
-
kılıçdaroğlu'nun adaylığının onaylanması
-
15 sene önce evlerde fırın bulabiliyor muyduk
sonunda “on beş yıl evvel ananızın amı mı vardı?” diyecek konu kapanacak.