sizde sike sürülecek bir kültür de yok zaten. amk andavalları. sığır gibi yaşayıp geberiyorsunuz.
copimizm11 profili
-
bizim kültürümüzde opera bale yok
-
türkiye recep tayyip erdoğan'ı çok arayacak
kaçacak olması sebebiyle gerçekleştirilecek eylem. (bkz: #141195167)
-
down sendromlu diye bebek aldırtmak
bu durumu cinayet olarak gören hadsiz köpeklerin down sendromlu çocuk sahibi olmaları en büyük dileğimdir. böylece arz-talep ilişkisi çok daha verimli şekilde kurulmuş olur.
size ultrasonda desinlerki; "ensesinde kalınlık var, down şüphesi var, emin olmak isterseniz şu şu testleri yaptırabilirsiniz."
siz de başkasının işine karışmamayı öğrendiğiniz gün olarak o anı kayıt edersiniz sevgili hadsiz köpekler.
kime neyi ispatlıyorsunuz anlamıyorum ki..
insanları yargılarken iki kere de düşünmeyin, siz zaten mümkünse hiç düşünmeyin, "yargılamak benim ne haddime" diyerek oturun oturduğunuz yerde.. -
recep tayyip erdoğan
2001'de 690binden 1.1milyona çıkan kurla gelen (~%40 değer kaybı)
ve
2023'de 1.21milyondan 10milyona çıkan kurla gidecek olandır. (%880 değer kaybı)
1.21 milyondan 6 sıfır atıp 1,21 lira olan kuru şimdi 10 lira yaptı diye bakınca problem değil gibi geliyor ama yaşananlar 2001'deki gibi geçici bir kriz değil, kalıcı bir fakirleşme ve çöküştür.
(kimbilir seçime kadar kaç milyonu göreceğiz?)
2000'den sonra doğan arkadaşlar için açıklamak isterim: 6 sıfır nasıl atılabildi, kur neden o zamanlar yükselmeden sakin takılabildi?
bu millet, dolar kuru 22 şubat 2001 gecesinde 688bin'den 1.1milyon küsüre (~ %40 devaülasyon) fırlayıp kriz çıktı diye 2002 kasım ayında akp'yi seçti ve dolar kurunu 1.6 milyon küsür lira olarak akp'ye teslim etti. 22 şubat'da aslında sabit kur rejimi başarısız olmuş, dalgalı kur sistemine geçilmişti. haliyle baskılanan kur ise gerçek değerine aniden fırlayıp ortalığı karıştırmıştı, ama hızlıca adapte olundu. en azından mesela enflasyon bugünkü gibi %50 olduğu halde %16 olarak açıklanmıyordu, insanlar yine fakirdi ama borçlu da değildi, şımarıklık yoktu.
bu akp dünyada dolaşan ucuz sıcak para ve küresel genişleme politikaları sebebiyle dolar kurunu 1.6 milyon etrafında ve aşağısında bir kaç yıl tutabildi (2002-2008 arası) ve 2005 yılına 6 sıfır atarak başlamaya cesaret edebildi. çünkü enflasyon olmasına gerek kalmayacak kadar ucuz sıcak para borç alınabiliyordu. bu akp'nin başarısı değil, tüm gelişmekte olan ekonomiler için geçerliydi. dolar kuru 1,6 lira ve hatta bir ara 1,21 lirayı gördü, yani 1.21milyon lira. işte o 1.21 milyon lira şu an 10milyon oldu. herkes "ne üreticem ya zaten çok ucuza ithal ediliyor" diyip atölyelerini kapatıp üretim kabiliyetini yitirdi. hızla ucuz dolar kaynaklı ucuz kredilerle borçlandı, buna alıştı. sıcak para bu anlamda çok risklidir ama;
ama mesela güney kore, bu gelen sıcak paralar ile kendine bir sürü dünya markası yaratıp gelişmiş ekonomi kategorisine yükseldi, biz ise bu paraları düzenli döviz getirmeyen, ranta dayalı tek seferlik kolay para kazandıran betona gömdük. akp bu yöntem ile sermaye aktarımı yaptı, yeterince güçlenince de içindeki tüm kötülükleri üzerimize saldı. şimdi de tc vatandaşlığını ucuzlatıp, 250bin dolar taşınmaz varlık yeterli diyerek, para karşılığı beton satarak pazarlıyoruz.
güney kore bile bunları yaparken ahmaklaşan amerika küresel genişleme politikası ile ucuza dağıttığı paralarla kendini de vurdu, 2008'de mortgage krizi patladı, dev kurumları iflas etti. artık para daha pahalı olacaktı.
yani anlayacağınız üzere akp ne işler iyi giderken ne de kötü giderken bir şey yapmadı, sadece siyaseten işine gelen rolleri alarak algı kastı topluma. hatta işler 2010'dan beri kötü gitmeye başladıkça iyice sıçtı sıvadı, sadece günü kurtarma politikalarıyla herkesi daha da borçlandırdı, kendi bekasını türkiye'nin bekası gibi göstererek burnundan soludu. yaptığı yanlış yatırımlarla geleceğimizi de ipotekledi. mevcutları da sattı sattı sattı harcadı.
türkiye, akp eliyle dolar kurunun sürekli yükselmesine sebep olan sorunların hiç birini gerçekten çözmeyip, çözme fırsatını da tepti. büyük bir gaflet. ve bu gaflet, dalalete ve artık hıyanete dönüştü.
akp, eleştirdiği herşeyin tanrısı olup çıktı başımıza. yazık, çok yazık.
>2001 krizinde 17. büyük ekonomi olarak 16. lığı zorlarken şimdi 21. sıraya düştük. artık g20 ülkelerinden biri değiliz.
>dünya ekonomisinde %1.2 payımız varken şimdi %0,8 payımız var.
>ve insanlığa dair güzel olan ne varsa, tüm kategorilerde çok büyük sıralama düşüşü yaşadık, yaşıyoruz!
dolardan 10milyon kez daha az değeri olan para birimi, al sana itibar. -
ruşen çakır
sleeper agent. muhalif taklidi yapar, önemli konularda batının stratejik ortaklığını yapar. bu insanlar mülteci konusunda artık çenesini kapatacak!
türkiyelidir. ben türküm.
atatürk'ü sevmez, ben severim.
saidi nursi sempatizanıdır, ben kuvayı milliyeciyim.
bu adamdan türkiye'ye hiç bi fayda gelmedi-gelmez, ben türkiye cumhuriyetin kurucu ilkelerini hakim ve güçlü kılmak için yaşarım, çalışırım.
dünya benim ülkemin varlık sebeplerini içerden adam satın alarak yok etmeye çalışadursun; ben anti-emperyalistim.
ben hep var olacağım, onlar ise hep rezil olacak.
bu ülkeyi ümmetçilerden de sizin gibilerden de kurtaracağız. zaten bir bok yapabildiğiniz yok, gün sizin gününüz ama az kaldı, sabır.
edit: videosuna cevaben: (bkz: #126154547)
ayrıca: (bkz: #126050971) -
öldükten sonra ne olduğunu kimsenin bilmemesi
sır olmayan bilgidir. ben biliyorum.
doğduğun gibi öleceksin, yok olacaksın, hepsi bu.
ister çıldır ister intihar et istersen de şu kısacık hayatını elinden geldiğince güzel yaşa bari.
seçim senin. olduğunu sandığın gerçeklerin hepsi sen düşündüğün zaman var düşünmediğinde yok.
edit: ve asıl farkında olunmayan sır ise hiç bir mecburiyeti olmadan güzel olanı seçebilme ve yapabilme, en azından çabalayabilme seviyesine yükselebilmek. kim bilir belki de o zaman ölümsüz olacağız. belki de asıl verilmesi gereken sınav budur. bir şeye inanıyorum diyip günahlarımın faturasını ona yıkmaktansa, kendi aklıma ve vicdanıma güvenip ilerlemek daha tutarlı daha ikna edici ve daha iyi hissettiriyor. -
24 nisan 2021 tc'nin abd'ye vereceği karşılık
noldu ota boka konuşan tayyip niye sesin çıkmıyor hala..
gerçekten bir şey yapman gerektiğinde ölü taklidi yap, iş işten geçince de iç piyasaya şov yap geç di mi..
kınamaymış, eyyyy amerikaymış, yok şöyle yapacağız yok böyle yaparız bilmem ne bırak bu işleri.
mesela incirlik üssünü kapatabilecek misin ecevit gibi..
laf değil eylem bekliyoruz eylem.
eylemini görelim, lafta atar gider yapıp bizim gazımızı almaya çalışma yine..
eylemini görelim?
ama bize müstahak tabi. ecevit zamanı kıbrıs kurtarılırken bize uygulanan ambargolar yüzünden oluşan ekmek yağ tüp kuyruklarından dolayı şimdi chp'yi suçlamak kolay ama bence çok adice.
çok saçma sapan bir ülke olduk millet olarak. -
kadınların trafikte asla yol vermemeleri
öğrenilmiş çaresizlik midir, aşağılık kompleksi midir, gizli cinsiyetçilik midir bilemiyorum ama çok klasik bir örnek vereceğim;
iki tane tek şerit ve eşit öneme sahip yolun birleşip tek şerit yola bağlandığı yerlerde yazılmamış kuraldır: herkes sırayla diğer yoldan gelen araca izin vererek fermuar gibi birleşirler. bir sen bir o, bir sen bir o. ta ki bir kadın sürücüye denk gelene kadar.
maalesef çoğunluğu o sırayı hiç muhakeme bile etmeden önündeki ile arasına diğer yoldan geleni almamak için yırtınır, kornalara basar, oturduğu yerde tepinir hoplar zıplar ve ona kadın olduğu için yol verilmediğini zannederek hatta sıkıştırıldığını iddia ederek mağduriyet kasıp hayatına acılar içinde ezik bir şekilde devam eder.
sonrasında onun öne doğru yapışıp ağzına soktuğu direksiyonu çıkarışını izleyerek güler geçerim. -
10 kasım 2018 n11.com rezaleti
sakin olun olayı açıklıyorum, trendyolun yaptığı "kampanya dediğin bir gün değil üç gün olur" laf sokmalı karşı kampanyasını tiye alacak şekilde cevap vermişlerdir.
günlerdir "sirenler çalıyoooooor" diye televizyonda dönen n11.com reklamını hatırlayın.
ve trendyol uygulaması sürekli olarak siren çalan bildirimler çıkartıyor, gerçekten rahatsız edici.
olay budur, tabi siren kelimesi 10 kasım sebebiyle başka türlü anlaşılıyor.
sonuç: niyetlerde bir bozukluk yoktur, uygulamada pazarlama cehaleti söz konusudur. para kazanma hırsıyla gündemden kopmuş bir ekip kendini rezil ediyor.
bu aynı zamanda internet kullanıcılarının televizyondan nasıl uzaklaştığını da açıklıyor. pazarlama ve reklamcılık hele de bu seviyelerde çok daha akıllı insanların işi olmalıdır, burada akıl yok.
ve en önemlisi yeni dünyada algının, gerçeğin ne olduğundan daha önemli olduğunu da yüzümüze vuruyor bu yaşananlar. akp'de böyle başarılı olmaktadır, gerçekte ne olduğunu saklayıp algılarla yönetmektedir ülkeyi. pazarlama dehasıdır.
ama sizde az bi mantıklı düşünün, neden günlerdir milyon liralık reklam yatırımı yaptığı yılın en en önemli anına dakikalar kala kendi ayağına sıksın, nerdeyse telafi edilemez bir hata yaptıkları açıkça ortada. pazarlama müdürleri her kimse başı büyük belada, daha çok mevzu döner. -
iyi partinin bir fetö projesi olması
(bkz: don't feed the aktroll) bırakın kendi kendine çalsın oynasın.
bir ara "çok büyük ironi dönüyor lan burada" diyecek gibi oldum ama yok.
bir de bu saçmalığı 100'den fazla favorileyen var, ne desem gg. (acaba ironi mi sanıyorlar, yazılanlar baya saçma çünkü)
ayrıca bunları mahkemeye başvurup delil olarak sunsan sana kıçıyla gülerler (mi acaba?) -
volvo xc90 ve mercedes'in yaptığı kaza
neden volvo sorusunun cevabını veremeyecek kazadır.
bu hiç bir şey ifade etmez, fren yaparak alçalıp tamponun altına girersen volvoda aynı hale gelir, radyatör ve kaput kapağının bu hale gelmesi sadece görüntü kirliliğidir, güvenliğin ölçüsünü buradan anlayamazsınız.
sadece 20km hızla giderken volvo s40 ile kırmızı ışıkta aniden duran mercedesin yüksek tamponlu jipine arkadan vurdum, görüntü aynı oldu. dallama mercedes sürücüsü de "hani volvo sağlamdı bu ne hal" dedi, az daha dövecektim. "birader aynı tip araçları al, hangi marka olursa olsun bu şekilde kaza yaptır, yine en iyi volvo çıkar içinden ama görüntü hep buna benzer olur" dedim.
isteyen aynı kazayı s80 ile deneyebilir, yine fotoğraf atarsınız artık.
edit: yaptığım kazanın fotosu bu şekilde çarpınca mercedes'e de bir şey olmuyor görüldüğü üzere.alternatif