ölmeyi üç defa, evliliği bir defa denemiş ama ikisinde de başarılı olamamış 76 doğumlu bir abiniz olarak diyebilirim ki, öldükten sonra hayat olmadığından emin olmama rağmen onu bile üç kez denedim, evliliği bir daha denemeyi göze alamadım.
tavsiyem, evlenmeyin.
fitfikir2 profili
-
evlendikten sonra hayat var mı
-
ekşi itiraf
yaklaşık 8 ay evvel bir genç kız, söküp gitti yüreğimi.
sigaraya başladım.
yemek yemeye hasret kaldım
ne acıktım ne de doydum.
sabah 7 de işe gidiyor olmama rağmen gece 5lere kadar alkol almaya başladım.
kahvaltıdan önce bile dolabı kontrol ediyordum, geceden yarım kalmış alkol varsa içmek için.
düğün için ayırdığım bütün parayı sigara, alkol derken bitirdim.
fiziksel olarak iyice çökmeye başladım o aralar.
dayanamadım, onu başka gözlerin gerisinde aradım, bir kaç kızla yakınlaşmaya çalıştım ama sadece onlara duygusal olarak zarar verdim, onlardan özür dileyerek uzaklaştım. çünkü o genç kızı unutamadım.
alkol ve sigaranın yanına bir başka uyuşturucu madde daha ekledim, kendimi rezil edecek durumlar yaşadım.
daha fazla dayanamayıp amatem'e gitme kararı aldım, ama etrafımdakilerin zorlamasıyla askerliğin daha iyi geleceği fikrine sarıldım.
askere geldim.
kaçmak istedim, psikolojik çöküntü yaşadım.
kavgaya karıştım, ceza aldım, askerliğim uzatıldı.
çarşı izinlerinde alkol almaya başladım ve evet en sonunda yine uyuşturucu bataklığına saplanmakla burun buruna geldim.
gece çıktığım her nöbette o genç kızı düşünmekten bıktım, artık böyle yaşayamayacağıma karar verdim. intihar fikri yeşerdi içimde.
sonra bir şeyler oldu. bir yıldız keşfettim, sonra onun arkadaşlarıyla tanıştım.
yıldızlarla tanıştım, gökyüzüne aşık oldum. hepsinin adını öğrendim tek tek, hepsini ortak ettim derdime. o kadar çoklardı ki, her şeyi bir hiç olarak görmemi sağladılar.
omuzlarımdaki yükü kaldırdılar.
sigarayı bıraktım, alkolü bıraktım.
unuttum sandım.
oysa farkettim ki kuzey yıldızına onun adını yakıştırmışım. diğer tüm yıldızlar etrafında dönüyor benimse başımı döndürüyor diye.
sonra bir nöbetimde annem aradı, beni hiç arayıp aramadığını sordu o genç kızın.
hiç aramadı dedim anneme, hiç duymadım sesini. sonra kötü oldum deyip kapattım.
topçuydum, fırtına obüsün dibine yığıldım kaldım, yarım saat boyunca hüngür hüngür ağladım.
baş dönmesi, halsizlik şikayetiyle revire çıktım, tekirdağ devlet hastanesine yönlendirdiler.
yaşadığım şeylerin sebep olduğu stres kaynaklı, kalbimde aksaklık oluşmuş ve nabzım yavaşlama eğilimi göstermeye başlamış.
49 bpm ölçtüler.
yeterince kan sirkülasyonu olmadığı için, ellerim ölü eli gibi mosmor oldu. vücudumun bazı bölgelerinde egzama oluştu.
soğuğa karşı dayanamayacak kadar hassasiyet gelişti vs.
tüm bunlara rağmen hırs yaptım bölüğümde spor birincisi oldum.
kullanmam gereken kremler, ilaçlarım, nabız yavaşlamamın ortaya çıkarabileceği tehlikeler yüzünden ve eldivensiz dışarı çıkması uygun değil raporumdan dolayı gerigöreve çekildim.
6 ayda 20 kilo kaybettim.
12 saat nöbetlerimin birindeyim şimdi. iyiyim. kızgın değil, kırgınım.
evet. yaklaşık 8 ay evvel bir genç kız, söküp gitti yüreğimi.
benden çok şey götürdün, kalbimin atışı bile yavaşladı bu yüzden.
olsun, güle güle kullan. hep genç kalman dileğiyle..