bir arkadaş “fenerbahçeye penaltı verilmesi ve haklı bulunması için oyuncuların kurşunlanması mı gerekiyor” diye sormuş.
hatırlatmakta fayda var, fenerbahçe takım otobüsünün kurşunlandığı, onlarca sporcu ve personelin ölümden döndüğü gün bile fenerbahçe haklı bulunmadı ve ekşisözlükte sevinç dolu entryler girildi. yani demem o ki bu ülkede arsız, namussuz ve şerefsiz bitmez. bu olayı bile “mağduriyet yaratma” olarak gören insanlara bir şey kanıtlamaya çalışmayın.
şampiyon gibi oynadığımız, 5-1 lik skorla devam etmekte olan maçtır.
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. 21 kasım 2020 gençlerbirliği fenerbahçe maçı
-
2. mng kargo boykotu
1 hafta boyunca elime geçmeyen kargoyu gidip şubeden alayım dedim "biz bu kadar malın içinde kargonuzu nasıl bulacağız" deyip geri çevirdiler. pişkinliğe gel..
daha ofisin içindeki kargoyu teslim edemiyor, adrese teslimi nasıl yapacak çok merak ediyorum. 10 günü geçti sipariş mng kargo içinde dolaşmaya başladığından beri.
kısacası boykot edilecek bişeyler varsa ben de edeyim. -
3. geleceğimizi avrupa'yla kurmayı tasavvur ediyoruz
yavaş dön reis ümmet yetişemiyor
-
4. 21 kasım 2020 beşiktaş başakşehir maçı
sergen hoca 20:00’den sonra sokağa çıkma yasağı olduğu için ilk yarıda işi bitirmemiz lazım demişti.
-
5. sinemada izlendigi için gurur duyulan fimler
sinemada izlediğim film çoktur ama sinemada izlediğim için gurur duyduğum film yok. mal mısınız amk
-
6. filtre kahve içenlerin asıl amacı
allah kimseyi filtre kahve içmeyi zenginlik göstergesi sayacak kadar fakir etmesin. amen.
t: canı istemiştir. -
7. öykü gürman
35 milyon nüfuslu laik ve geneli inançsız olan kanada'nın fakir ülkelere göndermek için sipariş verdiği 400 milyon adet covid-19 aşısı hakkında da dar ve sığ görüşlerini almak isteriz.
hazır gereksiz fikirlerine başvurmuşken aşırı müslüman ve katı inançlı suudi arabistan'ın yemen'de müslüman çocukların açlıktan ölmesine sebep olması hakkında da bir fikir saçsın. değersiz görüşünü öğrenmiş olalım.
kendisine hatırlatmak lazım genelleme düşük zeka belirtisidir. sen şarkını söyle fikir belirtme. -
8. erkek erkeğe aşk yaşamak
saygı duyduğum desteklediğim aşktır, erkek erkeğe yaşayın aşkınızı kadın neymiş yahu.
(bkz: rakip eksiltme) -
9. mng kuryesinin kargoyu kayınbiraderine vermesi
rezaletin dik alasıdır.
arkadaşlar kendi çapınızda boykot ederek mng kargonun siparişlerinin %2-3üne yetişemezsiniz. bunun çözümü iş ortaklığı yaptığı e-ticaret sitelerine bu linki göndererek şikayet etmek. hepsiburada, trendyol, morhipo ve özellikle teknosa, mediamarkt gibi elektronik ürün satıcılarına konuyla alakalı şikayet oluşturunuz.
emin olun genel merkezin gündemine gelecektir. mng kargonun kuyruğuna o zaman basılmış olur işte.
#112660334 -
10. türkiye'nin en güzel kızlarının olduğu il
istanbuldur.
nüfusun fazla olduğu yerde her zaman daha fazladır. memleket sorulmamış oran sorulmamış. oran sorulsa* istanbul kaybedebilirdi ancak soru gayet açık. -
11. corona mevsimsel gripten daha az öldürücü
ben hiç çevremde gripten ölen duymadım. tamam gripten ölenler vardır ama ben çevremde hiç ölüm sebebinin grip olduğunu bildiğim kişi hatırlamıyorum. ama koronadan ölen 20’den fazla kişi duydum.
-
12. 20 kasım 2020 aksoy'un cumhurbaşkanlığı anketi
yok şunlar şuna oy vermez yok mansur yavaş aday olursa kürtler seçime gitmez polemiklerini bırakın. kürtler eğer rte'nin mansur yavaştan daha iyi olduğunu düşünüyorsa, seve seve rte'ye oy verebilirler.
-
13. koronavirüsün akciğere inmesini önlemenin yolu
virüs akciğere inmeyecekse inmiyor, inecek olan adamda engellemek zor.
kesin olmamakla birlikte, bir doktor olarak kişisel gözlemim erken dönemde, henüz semptomlar bile çıkmamışken veya semptomlar çıktığından itibaren 24 saat içinde yakalanan pozitif vakalarda, favipiraviri hemen verirseniz akciğere inmeyebiliyor. akciğere inmemesinin sebebi o hasta için virüsün zaten inmeyecek olması mı yoksa favipiravirin virüs yükünü düşürmesi mi bunu şu anda anlamak zor, bu durumu ancak ilerleyen dönemlerde retrospektif bilimsel çalışmalar gösterebilecek. -
14. ahmet hamdi çamlı'nın erdoğan'a mektubu
(bkz: yeliz'den mektuplar)
şu adamın vekil olup herhangi bir üniversite mezununun işsiz olması akp'nin özeti resmen.
akp'nin özeti niteliğindeki bir başka başlık:
(bkz: 9.8 tl'lik covid-19 kitini 32 tl'ye alan bakanlık) -
15. istanbul'u konstantinopolis yapacağız diyen alman
biz berlin'i çoktan yozgat yaptığımız için çok da tınlamadığım almandır..
-
16. kadınların konuşmaya bayıldığı 3 konu
phoebe waller-bridge’in yapımlarını neden seviyorum diye düşündüm kendi kendime geçen gün. uzun yoldan bir açıklama buldum buna, izninizle paylaşayım:
bugüne kadar izlediğim dizi ya da filmlerden, kadın protagonistlerin yer aldığı hikayeler çoğunlukla erkekler tarafından yapılmıştı, erkek bakışıyla yaratılmış karakterlerdi, hikayeleri ne olursa olsun bizim onlardan beklediklerimizi yaratan bir veri toplamı vardı ve bu toplamı erkeklerin bakışı oluşturuyordu aslında.
bir filmi ya da diziyi izlerken, karakterleri sınıflandırdığımızı, onlardan bir şeyler beklediğimizi düşünüyorum (bir başkadır’ı izlerken imamın sahtekar, acımasız, baskıcı bir karakter olmasını beklemiştim mesela. sonrasında bu beklentiden de utandım). bunlara klişe mi dersiniz bilemiyorum ama bana klişelerden daha derin, neredeyse sezgisellikle yaratılmış imajlar gibi görünüyorlar. kadın karakterlerden de kadınlıklarının alıştığımız performansını izlemeyi bekliyoruz.
phoebe waller-bridge’in yapımları, öte yandan, bizlere kadın varoluşlarının bin türlü halini izletiyor. izlerken stereotipleri ya da ezber ettiğimiz kadın imajlarını değil gerçek, bin türlü, kesişimsel karakterleri izliyoruz. kendi varoluşuma dair bir şeyler bulduğumu hissetmemin sebebi de bu sanırım. kaldı ki sizin için yaratılmamış bir dünyada varolmaya çalışmak halihazırda sizi ilginç kılacak bir zemin hazırlar bence zaten.
bu kadar lafı neden ettim? başlığın altında kadınlardan daha aktif şekilde kadınlara dair ucuz stereotipleri tekrarlamaya bayılan erkekleri bu körlükle suçlamak için, dünyanın yarısını paylaştığınız insanları, taktığınız gözlüklere çok güvendiğiniz için görmekten aciz olduğunuzu anlatmak için sanırım.
kadınlar her şeyden konuşurlar, konuşmaya bayıldıkları konuların çeşitliliğini sınıflayamayız ama erkekler duymak istediklerini duyarlar genelde. çünkü yalnızca duymak istediklerini duyacak kadar imtiyazlıdırlar da.
kendimden örnek vereyim (bu saatte bu entry’yi yazıyor oluşumun bir hikayesi var): bundan bir saat kadar önce çok yakın bir kadın arkadaşımla whatsapp’ta kafa kafaya vermiş politik bir mesele üzerinde tartışıyorduk. hikayenin sonunda beni online gören ve iletişim bilgilerime yalnızca beraber iş yapmış olduğumuz için sahip olan, benden yaşça çok büyük bir adamın flört etme girişimiyle rahatsız edildiğim için arkadaşımla sohbetimizi apar topar yarıda kesmek durumunda kaldım. hissettiğim rahatsızlıktan ve gerginlikten ötürü uykum kaçtı, kendimi bu entry’yi yazarken buldum.
ya yaa. alles hängt zusammen. -
17. 21 kasım 2020 recep tayyip erdoğan açıklamaları
süreci özetliyorum.
1- biden seçildi
2- biden, tl ile derdimiz yok, demokratik olun adam olun dedi.
3- berat gönderildi.
4- erdoğan hukuk ve ekonomide reform dedi.
5- adalet bakanı, hakim ve savcılara adil olun dedi.
6- bülent arınç, demirtaş’ın haksız yere içerde olduğunu açıkladı.
7- mhp çakıcı kozunu oynadı.
8- çakıcıya soruşturma açıldı, akp arkasında durmadı.
erdoğan hükümeti ciddi anlamda güç kaybetmiş, tekrar demokrasi çizgisine batının (biden) talebi ile çekilmiştir. avrasya oyunları rafa kalkmıştır.
ülkede son senelerde yükselen milliyetçilik akımı bitmiştir, çoğulculuk tekrar raftan indirilmiştir.
bundan sonra ne olacak?
1- demirtaş çıkarılacak
2- mhp iktidardan şutlanacak
3- dolar ve euro düşürülmeye çalışılacak
4- sermaye grupları ile yeni anlaşmalar yapılacak
5- tüm bunlar yolunda giderse erken seçim startı verilecek.
lakin, o işler geçti, titanik çoktan su aldı. dağılıyorlar. bakın size enteresan bir örnek vereyim. dün turkuaz medya (albayraklar) kanalı enteresan bir haber yayınladı. “kıymasız ekmek köftesi tarifi” bu haber alttan alta savaşın başladığını gösteriyor. bu haber net şekilde halkı tahrik etmektir. en koyu akp’liye bile ekonominin halini anlatmaktır. -
18. rize'de atatürk'e hakaretin kanlı bitmesi
bu olay ekşide her gün olduğu gibi dine, müslümanlara, kutsal değerlere hakaret sonucu gerçekleşseydi burada "oh iyi olmuş, güzel haber" vs. diyenlerin çoğunun "ortadoğulu yobazlar, vahşet, nerede fikir özgürlüğü" diye sayfalarca anırdığını görecektik.
-
19. vietnam denince akla gelenler
dünya gözüyle görülebilecek en şahane manzaraların başında gelen halong bay.
bir de pazarda satılan kızarmış köpek. ama bütüncek, yekpare, tamamı. offffff :(((
(bkz: köpek kızartması) -
20. kyk borçlarının silinmesini istemeyen güruh
bu borcu ödemeyen veya böyle taleplerde bulunanların benim gözümde vergi borcunu ödemeyen işadamından farkı yok. ben sizin babanızın verdiği vergilerle bu krediyi aldım ve son kuruşuna kadar da ödedim. şimdi siz benim çocuğumu okutacaksınız
-
21. market deposunu meyhaneye çeviren yurdum insanı
polisin çocuk azarlar gibi koca koca adamları azarlaması , muhabbetin ne ile edileceğinin karar merkezi gibi konuşması.. nereden tutsan elinde kalır . kes cezasını , yap işlemini ne diye işi şova dönüştürüyorsun . bu ülkede az biraz yetkisi olan kendini allah zannediyor ya ona yanıyorum.
-
22. bir başkadır
türkiyede kaliteli yapım az olduğu için bir kere kaliteli bir şey çekince içine her konuyu sıkıştırıyorlar. muhafazakar-laik ilişkisi, kürt sorunu, tecavüz, lezbiyenlik, deizm adamlar ne bulmuşsa koymuş dizinin içine. bir yerden sonra oha artık falan deniyor.
diziyle ilgili en rahatsız edici şey ise laik kesimin komple kaşar olması. erkeği de kadını da direk orospu. üniversiteye okumaya başını açıp giden kız da 10 sene sonra yoga sınıfından erkek kaldıracak mesela. laiksen one night stand takılıyorsun onu da becemiyorsan psikolog kadın gibi tek başına pörsüyorsun. harbi o kadının hali ne öyle ya. sen robertte, amerikada oku sonra evde kal. elin oğlu diplomana değil yaptığın pilava bakar işte.
ama muhafazakarsan kadın-erkek ilişkisi tam tersi. dindar bile olsan tecavüze uğramış bir kadını sahipleniyorsun mesela. eşinin öldüğü karavanda uyuyorsun, sevdüceğine çikolata kalıbından küçük sürprizler yapıyorsun. karın kafayı bile yese yanında oluyorsun. ölümüne yani her şey.
bu muhafazakar övüp laik gömme zihniyetini 2013 yılından sonra bırakmış olmamız lazımdı ama bazılarında hala devam ediyor. ülkede o kadar şey yaşadı hala mı muhafazakarlardan bir beklentiniz var? olay stockholm sendromuna dönmüş galiba. -
23. iphone 12
avrupalı ve amerikalıların şu telefonu 1000 lira veriyor gibi alması aşırı sinir bozucu yahu. cehennemde yaşıyoruz resmen.
-
24. şok marketin bisikletle sipariş teslimi
umarım bu teslimat işleri için yeni elemanlar alınmıştır da ilave istihdam olmuştur, yoksa mevcut çalışanlara bir de bu işi yıkmak ciddi şekilde zorlayıcı olacaktır.
edit: gelen mesajlarda mağaza müdürlerinin bile teslimata çıktığı belirtiliyor. -
25. izmir'de 15000$'ı reddeden bilgisayar mühendisi
izmir'de elon musk'a bile vermezler o parayı. *
-
26. kişinin sahip olduğu en can sıkıcı özelliği
çok çabuk vazgeçmek. ciddi ciddi arkadaşlarıma şunu söylüyorum. bir gün bitkisel hayata falan girersem başımda oturup geri döner diye beklemeyin aylarca. 15 dakika bekleyin çekin fişi. o dakikadan sonra sikseniz dönmem ama siz yine de sikmeyin.
-
27. covid-19
adını yazamayacağım ama gerçekten sağlam 'sektörün kalesi' denilen bir firmanın mutfağından yazıyorum.
gelir kaybı %40.
400 den fazla yönetici işten çıkarıldı. henüz üretimden çıkarma yok. bakın talep var arz edemiyoruz.
içim acıyor.
hala bu virüsün arkasında komplo teorisi arayanlar var. sabaha kadar yazsam anlatamayacağım bir sürü şey yaşadık.
insanlar anlamıyor. insanlar dinlemiyor.
arkadaşlar, belki sizi ilgilendirmeyen bir şey gibi duruyor. ama bahsettiğim o %40 geleceğin teknolojisi. güvenliği, global bir üretimin yok oluşu.
bütün ülkelerde binlerce insan şu an işini kaybedebilir. yarın sabah, iğrenç bir mail gelebilir.
sonunda hiç bir şey olmayacağını, hiç bir şeyin değişmeyeceğini bilerek. belki bir umut, belki bir şey değişir diye bekliyorum. ama görüyorum ki bir sürü sığ, beyinsiz, hiç bir şeye faydası olmayan aptal, sırf internete girebiliyor diye aptal aptal komplo teorisi yazıyor.
domuz gribi böyle bir şey değildi.
siz bu gerzek komploculara inanmayın. maskenizi takın ellerinizi dezenfekte edin. korunun kalabalık ortamlara girmeyin! -
28. masterchef türkiye
chp’li başkan tarafından yönetilen bir ile misafir olduklarında il valisini, akp’li bir ile misafir olduklarında belediye başkanını konuk eden program.. herifler çanakkale’ye geldiklerinde 20 yıllık belediye başkanı yerine 1 aylık valiyi konuk ettiler. bursa çekimlerine bakıyorsun konuk alinur aktaş.. bu kadar mı korkuyorsunuz lan reisten? :) yemek programlarını da izlemiyordur herhalde..
-
29. 32 dk'da artışı kontrol altına aldık
21 kasım 2020 saat 20:00'de sokağa çıkma yasağı başlamasının ardından yaklaşık yarım saat sonra sağlık bakanı fahrettin koca ; aldığımız tedbirler sonuç verdi, artış hızını yavaşlattık açıklamasıdır .
önceden mantıklı sallardı, artık yalanları da yanlış ve inandırıcı olmamaya başladı. +30.000 vaka olduğu günlerde 1000 vaka açıklayan adamdan da bu beklenir zaten.
yarın kafana göre 100-200 eksik yaz, 'kontrol altına aldık dememiş miydim' de kim bilecek... -
30. corona virüsünde koku ve tat kaybı
hele hele hele hele dallamaya bak hele.
tat koku kaybı olsa ne olurmuş sanki herkes gurmeymiş ya nefes darlığı çekseymişiz. sizin anlamsız duyarınızı sikeyim ben.
beş duyunun aynı anda ikisi yok oluyor adam bunu normal karşılıyor. ben bunu atlatan birisi olarak söylüyorum. doktora sormuşmuş, yarrakmış, kürekmiş. neyi abartıyormuşuz.
iki duyumuzun yok olmasını abartıyor olabilir miyiz sevgili dallama?
yarrak gibi histir. mayıs ayında atlatan bir suser olarak söyleyeyim tam kapasiteye dönmem 1,5 ay sürdü. resmen 1,5 ay boyunca sadece yaşamak için yiyip, içtim. şu an kardeşim o hâlde atlattı ancak koku %20 tat %0 yaşıyor çocuk.
o psikoloji ile vücudunuza ne girdiği belirsiz bir virüs ile yaşarken, tıbbın bile çare koyamadığı anlar yaşarken bu paşam doktoruna sormuş sanki doktoru bu virüs ile ilgili çok bir sikim biliyor da burada millete aforizma kasıyor. -
31. 140 journos'u izlemiyoruz kampanyası
zaten izlemiyordum ama teknik açıdan destek vermiş oluyorum, iyi iyi.
-
32. 21 kasım 2020 covid-19 hasta sayısının 5532 olması
imamoğlu değişkeni girince bozulan fahrettin sabitinin son göstergesi. 5532 hasta kabul edilen insan var. emin olun, hastaneye alınamayan, yer bulunamayan, sedye için bile araya torpil sokmaya çalışanlar var bunun dışında.
bunun 10 katı vaka yoksa, hiçbir şey demiyorum. -
33. ilk buluşmada hesabı ödeyen kız
aramaya inanın arkadaşlar, çünkü vardır.
yıllar önce buluştuğum bir kız, yemek yediğimiz mekandan kalkmamıza yakın tuvalete gitmiş ve dönüşte hesabı ödeyip gelmişti. “neden böyle bir şey yaptın?” diye sorduğumda da “e ben seni çağırdım, usül de mi bilmezsin?” demişti.
şimdi hatırlıyorum da, el arabasıyla taşıdık çıkışta kızın belli bölgelerini. -
34. osman öcalan'ı kim çıkardı trt'ye
o değil de; çevredki halkın alkış yapması, artık milletin akp'den bıktığının resmidir.
-
35. cağ kebabının yan dönmüş et dönere benzemesi
cag kebabi %100 kuzu eti veya oglaktan yapilir.
doner cogunlukla dana + kuzudan yapilir dana eti baskindir.
cagda kiyma olmaz.
bazi yorelerde donere kiyma konur bazilarinda direkt kiymadan yapilir.
cag kebabinda reyhan olur.
donerde olmaz.
doner tam pismis olarak servis edilir.
bu yuzden dik olarak takilir ve yagini daha az kaybeder.
kuzu eti zaten cok yagli oldugundan yagini kaybetse de lezzetinde eksilme olmaz.
birinin dik birinin yatay olmasinin sebebi budur. eskiden doner de yatay yapilirdi ancak eti kuru oldugu icin sonradan dik yapilmaya baslanmistir.
hatta bu konu hacivat karagöz neden öldürüldü filminin ufak bir sahnesinde irdelenmistir.
ayrica;
cag kebabinin pisirmesinin bir kismi siste donerek bir kismi ise cag ya da bico adi verilen porsiyonluk sislerde yapilir.
cag cok yedirtir.
doner bir yerde tikar.
ikisinin tadi size ayni geliyorsa kotu bir haberim var;
muhtemelen tat alma duyunuzu kaybettiniz, korona oldunuz. -
36. erkeklerin konuşmaya bayıldığı 3 konu
am
göt
meme -
37. supernatural
her ne kadar beş sezonda sonlandırılmamasına içerlemiş, "eeh tekrara bağladılar" deyip iki üç sezon atlamış olsak da, 327 bölümlük bu dizi hayatımızın uzunca bir bölümüne yerleşti, finalinde de duygulandırmayı başardı şerefsizler. düşük bütçeli six feet under finali gibi olmuş, ona rağmen. güzel eğlenceli vakitler için teşekkürler. brothers in arms'ın sözleri de finale cuk oturmuş. her carry on wayward son dinlediğimizde yad ederiz artık.
-
38. 21 kasım 2020 işe gidenler
adam istifa edilebilir, arkada binlerce işsiz bekliyor yazmış. sonra neden zamlar düşük, yan haklar neredeyse yok diye sorgulama sakın. sen gittikten sonra, yerine gelen de bu şartları kabul ediyorsa, bu sistem hiç düzelmez.
dünya artık dönüşümü kabul etti, yüzlerce makale yayınlandı, yeni normal hakkında. yine ülke olarak çok gerilerden takip ediyoruz. gerçekten cumartesi iş yerine gidip, verim sağlayanların yüzde kaçı, evden çalışsa da aynı verimi sağlayabilirler. şahsi fikrim %90. tamamen ego tatmini. geri kalanlar zaten gitmek zorunda olan kesim.
geçmiş olsun diliyorum. -
39. ülkücüleri karalama kampanyası
karalama kampanyasına gerek mi var?
-
40. satrancın en stratejik taşı
tempo kazandırabilecek doğru konumdaki taşlar hangisi ise onlardır. sizleri 1994 yılına davet ediyor ve kasparov'un kramnik'e karşı vezir feda ettiği müthiş bir maçı izlemenizi istiyorum. sanırım en stratejik taşın veya taşların doğru konumlandırılmış taşlar olduğuna dair en güzel örneklerden biri.
kasparov vs kramnik 1994 -
41. ulaşılan en yüksek kilo ile şu anki kilo farkı
35
-
42. üniversitelilerin ısrarla okula gitmek istemesi
size bi hikaye anlatayım. itiraf da olabilir:
bilen bilir, yurtlarda sevgilisinden ayrılan kızlar krize girer kendini yerlere atar, ayılır bayılır. bildiğin şovdur bu. kendi gibi olanlardan destek aldıkça bu şov daha bi abartılır. eee biz de insan ruhu incelemeyi öğrenmeye gitmişiz. bu fırsatı kaçırmaz gidip şovu izlerdim. not falan alırdım. yurtta kalmak istememin sebeplerinden biriydi. ne kadar çok insan o kadar değişik vaka.*
bunlar ayılıp bayılınca taşradan su ürünleri fak fik fok ya da zilli dilli "edeb"iyati okumaya gelen yol arkadaşları hemen ambulans çağırırdı. aynı şeyi baba evinde yapsa ağzında insan dışkısı koleksiyonu yapılacağını bildikleri halde değişik bir cesaretleri ve özgüvenleri olurdu.
neyse dostlarım, insan yurtlarda sabretmeyi öğreniyor ama final zamanı, hele de yüksek lisansı hedefleyenler için bu kızların ayılıp bayılmaları sinir bozucu olabiliyor.
işte bu finaller zamanı sevgilisinden ayrılan bir kız var. bir kaç gün arayla şovunu yapıyor. her akşam intihar edeceğine dair halka sesleniş. neredeyse "saat 20.00' da bileklerimi keseceğim eyy halkım!" falan diye herkese saat konum falan verecek. yeter ki sevgilisinin kulağına gitsin, balkon konuşması yapmaya razı.
yine bir akşam " ben onsuz yaşayamam. artık yaşamak istemiyorum. " falan diye koridorda hönkürmeye* başladı. şov için ısınma hareketleri yapıyor.
baktım geleceğimi yakacak bu kız. yuksek lisans, doktora vs bitirip çocuklarımın anası, henüz var olmayan sevgili kocişkomun biricik karısı olabilme ihtimalimi düşürüyor. finallere az kaldı. bari 4 yılı bitirebilseydim vs. derken müthiş bir fikir geldi aklıma. bence müthişti yani.
aramızın iyi olduğu yurt görevlisi de o gün nöbetçi. fırsatı kaçırmadım. gittim dedim ki "bu kız intihara meyilli. ailesinin bilmesi gerekiyor. belki memleketinde psikologa götürürler. yurtta intihar vakası yaşanırsa hepimizin psikolojisi alt üst olur. o günkü görevli de sıkıntı yaşar. sonuçta her gün ambulans geliyor. nasıl olur da kızın durumunu fark etmezsiniz derler"
görevli ablanın gözler açıldı. işin ucunda kendisi vardı. "ben bi müdüre hanımı arayayım." dedi.
ertesi gün şov vakti yine rimeli akmış ruju suratına bulaşmış bir vaziyette saçlarını yolup çığlık atıyor. histerik histerik ağlıyor. aşağıya indirdiler ambulansı aramışlar onu bekliyor tayfası.
gorevli abla müdireyi aramış ve müdire de
"siktir et zilliyi defolsun gitsin." demiş olmalı ki* o baygın kızımız babasını karşısında görünce birden bilinci yerine geldi. "aaağ buba sen niye geldin?" diye bi kalkışı vardı. adam adeta isa mesih. ölüyü diriltti sanki.
ama babanın kulaklarından dumanlar çıkıyordu.
"sıçtırtma lan babana soytarı! bu ne kılık lan mımına koduğumun kızı." diyince kızın havarileri ortadan kayboldu. yurt görevlisi araya girdi sakinlestirdi. sonra adam kızını alıp memlekete götürdü.
o günden sonra bayılma vakaları bıçak gibi kesildi. bir iki deneme oldu tabii. onları da "ya ailesini arayalım. yazık" diyerek kendilerine getirdik.*
bu da böyle bir anımdır. başlığı görünce aklıma gelmesi ise tammamen tesadüf.* -
43. sokak dövüşünde kim avantajlıdır sorunsalı
kaçan...
(bkz: kaçanın anası ağlamaz) -
44. düğün yapmak yerine dünyayı gezelim diyen kız
-
45. unutulan bir şeyi hatırlatmak
recep tayyip erdoğan milletvekili olamıyordu. kişiye özel kanun çıkarttıran deniz baykal sayesinde milletvekili oldu.
deniz baykal hukukçudur ama kişiye özel kanun absürdlüğü filan aşar kendisini.
özet: rte başımıza deniz baykal sayesinde böyle sağlam çöreklendi. -
46. 9.8 tl'lik covid-19 kitini 32 tl'ye alan bakanlık
üst edit: konuyla ilgili murat emir’in tweet'i
--- spoiler ---
test kiti için "9.8 tl'nin üzerinde bir kuruş ödemedik" diyen sağlık bakanı, ushaş'ın bu kiti devlete 32 tl'ye sattığını itiraf etti bize yakalanınca da fiyat farkı faturasıyla durumu kurtarmaya çalışmışlar bu işin peşine düşmeseydik devleti 40 milyon tl zarara uğratacaklardı.
--- spoiler ---
vatanı bölmeye çalışan cehape’nin yine iktidarın işine karışması olayı.
--- spoiler ---
sağlık bakanı fahrettin koca, test kitlerine verdikleri fiyatı açıklamak zorunda kaldı. koca'nın açıklamasına göre, 9.8 tl'lik test kiti, ushaş tarafından sağlık bakanlığı'na 32 tl'ye satılmış.
chp'li murat emir’in, bakanlığın zarara uğratıldığı iddiaları üzerine temmuz ayında "9.8 tl'nin üzerinde hiçbir kit alınmamıştır" diyen koca, tbmm plan ve bütçe komisyonu'nda soruları yanıtlarken, 9.8 tl'lik test kitinin ushaş tarafından sağlık bakanlığına 32 tl'ye satıldığını itiraf etti. emir, “bu işin peşine düşmesek, usulsüzlüğün üstüne yatacaklardı” dedi.
aylardır yürüttükleri ısrarlı takibin ardından bakan koca'nın gerçekleri açıklamak zorunda kaldığını belirten emir ise bakan'ın itirafına yönelik şunları söyledi:
"ilk soru önergemizi 20 mart günü vermiş ve neden ısrarla sadece bir firma ile anlaşma yapıldığını sormuştuk. bakanlığın zarara uğratıldığına yönelik süreci 4 farklı soru önergesi ve 2 basın toplantısıyla gündeme getirdim. ilk gündeme getirdiğimiz zaman konuşmadınız, üstüne yattınız. tüm bunlar olurken utandığınız için sustunuz. takibimiz sonrasında siz de yolsuzluğu gördünüz. ushaş yönetim kurulu başkanı cevat şengül, türkiye sağlık enstitüleri (tüseb) başkanı adil mardinoğlu istifa ettirildi. türkiye ilaç ve tıbbi cihaz kurumu başkanı (titck) başkanı hakkı gürsöz’ü görevden aldınız. halk sağlığı genel müdürlüğünde görevden almalar, istifalar yaşandı. bugün bu genel müdürleri niye görevden uzaklaştırdığınızı anlamış oluyoruz. bize sürekli temmuz ayında dmo'nun yaptığı ihale fiyatını söylediniz. oysa, mart ayında ushaş, aynı test kitini bakanlığa 9.8 tl yerine çok daha pahalıya satmıştı. olayın üstünü kapatmaya çalışarak siyasi sorumluluktan kaçtınız, halen kaçıyorsunuz.”
emir'in iddialarına yanıt veren koca, şu ifadeleri kullandı: "bu kiti yerlileştirmek istedik, bir firma yerlileştirdi. bu firmadan bizim aldığımız rakam 32 lira. bu firmaların sayısı 12’ye çıktı ve bizim 32 liraya aldığımız kiti, hepsini ihaleye soktuk fiyatı 9.8 tl’ye indirdik. 1.7 milyon kiti geriye dönük fatura keserek aldım. kamu mantığında yeri yok, ben onu anlıyorum ama bunu yaptım diyorum.”
--- spoiler ---
link
edit: uyaranlar oldu. yanlış anlamışım. 3 kağıdı yapan yine cehape değilmiş. -
47. hukuku hakim görünümlü militanlara yedirmeyeceğiz
(bkz: ümitcan uygun)
(bkz: aleyna çakır)
(bkz: gülay uygun)
ilk bakınızdaki, 22 yaşında bir pezeveng. kadın pazarlıyormuş ankara'da. ikinci bakınızda ismi geçen kızı öldürdüğü gün yüzüne çıktı, intihar süsü vermiş. serbest geziyor ve herkesi "aha gördünüz mü bak" diye tehdit ediyor.
ikinci bakınızdaki kız, 22 yaşında. üstteki ismin yani ümitcan uygun'un üst düzeyde çalışan erkeklere sattığı söylenen, pezevengliğini yaptığı, anasının ve babasının ağlaya ağlaya katilini aradığı genç maktül. üst bakınızdaki herifin saatlerce işkence yaparken instagrama attığı story'de baygın yatan ve birkaç gün sonra ölü bulunan, adli tıp raporuna rağmen pezevengi ve savcı tarafından "intihar ettiği" savunulan çocuk.
üçüncü bakınızdaki kadın, oğlu içişleri bakanı süleyman soylu'ya video kaydında seslendikten bir kaç gün sonra tak diye öldü bir gün ortası. kafasına sık(ıl)mış. ankara'da. oğlu ümitcan'ın karanlık işleri çıkıvermesin ortalığa diye belki, tam da hakkında "çocuk esirgeme kurumu'ndaki çocukları fuhuşa yönlendiren yapının başı" suçlaması yapıldığının ertesi, müfettişlere ifade vereceğinin evvelki günü....
hukuku militanlara yedirmeyeceklermiş. he!
vallahi hatırlatmak gibi olmasın ama gerçekler bu.
buyur, buna konuş abdülhmit efendi.
ek: bu çocuğun anne babası günlerce ağlaya ağlaya "katili bulunsun" dedi bir tv proğramında*
bu çocuğa ait adli tıp raporu dedi ki "maktül intihar etmemiş, öldürülmüş"
bu çocuğun tırnaklarının arasında izler var ve eşleştirilmeyi bekliyor ama tek şüpheli adamdan* bile alınmıyor bir basit örnek ne hikmetse (!)
herkes olayın halka medyadan yansıtıldığı ve sunucunun da en son ağzının açık kaldığı ve "artık ne yapabilirim ki, herşeyi sunduk, olay artık adalet bakanlığında" dediği bir tv proğramından adalet beklemekte.
sahiden yazık ülkeme, yazık insanlara. -
48. ikinci el otomobil piyasası
ekonomi ve hatta doğanın ilk kuralı şunu diyor:
bir yatırımdan herkes kâr ediyorsa o patlar. hemen kaçacaksın.
şimdi başlıkta da durum aynı. 20bin koydular, 50bin arttılar havada uçuşuyor.
bu kural hiç yanılmaz. ne zaman, nasıl kimse bilemez tabi ama sonuç hiç değişmez.
otomobil piyasasında bu sonuca nasıl gelinir derseniz alım gücü derim.
hepsi birbirine bağlıdır. reel enflasyonu ve işsizliği hesaba katınca bir fiat egea'ya 200bini verebilecek insan sayısı her saniye azalıyor.
ev, araba vb malların sorunu budur. satabildiğin sürece bir değeri vardır. satamazsan betondur, metaldir.
sürekli artacak diyenlerin savındaki sorun şu. diyelim ki sürekli arttı. boş paket fiat egea oldu 300bin. türkiye'de bir arabaya 300bin verebilecek kaç kişi var? esas sorulması gereken soru bu. kredi işi de patladı artık faizler de artıyor.
ev satar arsa satar yine alır. ee peki evi arsayı alabilecek mi insanlar, kime satacaksın?
yani sürekli artacak diyenlere şunu sormak lazım. arttıkça kaç kişi alabilecek? bir süre sonra alabilecek kişi sayısı çok azalınca kime satacaksınız? bu insanların maaşları artmıyor, ellerindeki son mermileri de şu an atıyorlar araba almak için. peki seneye? peki ondan sonraki sene?
krizde zenginleşen kısmı doğru ama araba için yanlış. araba ev gibi değil. gelir getirmez. ya satabilirsin ya da satamazsan vergisini öder kenarda çürütürsün. zengin adam 7 tane araba alıp her gün birine binse bile 8.yi kime satacak?
yine en baştaki cümlenin gerçekleşeceği nokta, patlama noktası burası.
hala 3-5bin azaldı vay 30bin arttı diyorsunuz da bir kaç seneye koca sektör patlayacak farkında mısınız? gelirler düşerken fiyatlar artıyor.
fiyatlar düşer düşmez bu dediğim ondan bağımsız. satılamayan eşyanın değeri 0dır bunu unutmayın. satabildiğin sürece bir değeri var. alıcı biterse elindeki ya beton ya da metal. başka bir şey değil.
şimdi asıl soru şu: fiyatlar arttıkça satışlar düşerse bunun sonucunda ne olur?
edit: daha basit anlatayım hatta bakın. mesela evinizdeki tencereyi düşünün. bu tencere şu an git markete 100 lira. şu an benim önümdeki tencereye bakıp 100 liram var diyebilmem gerekiyor. ama o iş öyle değil. neden? çünkü 2. el tencereyi satsam kim alacak? satamam ki. çok çok az bir ihtimal. şimdi benim artık 100 liram yok. tencerem var. yemek yapıyorum. talep yok. mali değeri sıfır.
2. el pazarı ve sıfır araçlar bu şekilde artmaya devam ederse olacağı da bu. insanlar alamıyor ki napsın fiziken alamıyor adam, yok.
bu işin sonu budur haberiniz olsun. ekonomik kriz diye buna diyoruz zaten. sizin mantıkla dünyada ekonomik kriz diye bir şey olmazdı zaten.
altımızdaki arabalar değer kazanıyor sanıyoruz ama tam tersi 0 a gidiyor kardeşlerim. satamadıktan sonra ne anlamı var sayıların? -
49. evlendikten sonra hayat var mı
ölmeyi üç defa, evliliği bir defa denemiş ama ikisinde de başarılı olamamış 76 doğumlu bir abiniz olarak diyebilirim ki, öldükten sonra hayat olmadığından emin olmama rağmen onu bile üç kez denedim, evliliği bir daha denemeyi göze alamadım.
tavsiyem, evlenmeyin. -
50. selin ciğerci'nin ev basıp kadın dövmesi
selin ciğerci kim amk kısmını önce buraya bırakalım. sonra da eleştirimizi yapalım. ne demek kocama yaklaşma? sadece o mu yaklaşmış. sapık mı saplantılı mı bu kadun? senin kocam diye sahiplendiğin adam yaklaşmamış mı? sen kocandan hesap sorsana.