shataquli2
profili

  • 3 saniye geç kalanı yok yazan ezik akademisyen

    bazi akademisyenler, eskilerin kanaat notu dedikleri seyi ogrencinin cabasi, sorumluluk bilinci ve derse devamiyla verirler. bu noktada ogrencinin derse gelip gelmemesi onem kazanabilir. gecme notunu 60 olarak belirlediyse, bir ogrenciye o iki puani bu noktalari degerlendirerek verebilir. adil midir, tartisilir... fakat genel olarak bu akademisyen tipi devamsizliktan ogrenci birakmaz.
    ote yandan hem devamsizlik takintisi olan, yani ogrenciyi devamsizliktan birakan, hem de biraz gec kalani aninda devamsiz yazan akademisyen de en nefretlik duygularin insanidir ki bence sayilari azdir. zaten cogu da bu devamsizlik isleriyle ugrasmak istemez fakat pek cok universitenin bu tur kurallari da vardir.
    sadece sunu goz onunde bulundurmanizi istiyorum.
    ozellikle uygulamali ya da odevi olan derslerde, akademisyen devamsizlik gozetmiyor olsun, ogrenci de hicbir derse gelmemis olsun. bu ogrenci o derse ayrilan sure icinde gereken emegi harcamis akademisyeni dersin saatinde dinlememeyi tercih etmesine ragmen, odev teslimi oncesinde akademisyene gelip ne yapacagini sorabilir mi? akademisyen bu ogrenciye dersin disinda vakit ayirmak ( derse devam edip soru soran ogrencilere ayrilan vakti disarida tutmak sartiyla dusunun) zorunda midir?
    yani akademisyen sinavinda butun donem anlattigi seylerin tumunu soramayacagi ya da sorsa da pek cok ogrenci kalacagi icin, ogrencinin devam etmesini istemek hakkidir. istemeyen yonetimle bu konuyu tartismalidir. ote yandan bir universite hocasinin gec kalan ogrenciyi derse almama tavri nahos olsa da, eger bu isi sıkı tutmazsa ogrencinin dersi istedigi saatte girerek dingonun ahirina cevirecegi de nettir.

  • öğrencilerden toner parası istenmesi rezaleti

    eskiden öğretmenler, ihtiyacı olan, durumu olmayan öğrencilerine ceplerinden bir şeyler alır ya da durumu görece iyi olan velilerden çocukların ne ihtiyacı varsa onu isterlerdi.
    gelen ya da alınan şeyler, müdür odasında çocuğun velisine verilirdi çocuk rencide olmasın diye.
    bizim zamanımızda ünite dergileri olurdu ve eğer dergi alamayacak durumda çocuk varsa, öğretmen yine cebinden alır ya da öğretmenlerden toplanan aylık çay-şeker parasından ödenirdi.
    okula gelen kitapçılardan 50 kitap alınıyorsa, kitapçıdan +3 ya da 5 neyse, ücretsiz istenirdi.
    2 sene önce bir bekleme salonunda beklerken, 2 sınıf öğretmeninin tebeşir konulu iğrenç muhabbetine maruz kaldım.
    biri, veliler tebeşir almadığı için (durumumuz yok diyormuş her biri) artık dersi tahtada işlemediğinden bahsediyordu. diğeri de veli toplantısında topladığı paralardan aldığını, dönem sonunda para kalırsa da öbür döneme aktarmadığını anlatıyordu.
    evet öğretmenler çok fazla maaş almıyor; ama bunun parayla değil, merhametle ilgisi var. çocukları rencide ederek toner parası isteyeceklerine, sosyal medyada bir iki satır bir şeyler karalasalar bile toplanır o para. kimsede para yoksa, öğretmende de yoksa, destek de bulunamıyorsa, otur elinde yaz ne yazacaksan... o öğrencilerin de tıpkı annemin minikleri gibi 30 yıl sonra da öğretmenler gününde "öğretmenim seni çok seviyorum" diye çiçek göndersin evine.