troll lord6
profili

  • ben şeker kullanmıyorum tarikatı

    müridi olduğum tarikad.

    liderimiz cânân kâratay hazredleri ile bir anektodumu hasbi-al edeyim siz sevgili dostlarıma.

    cânân karatay hazredleri etrafında büyük bir kâlâbalık ile birlikte karşımdan geliyordû, belli kî farklı yönlere gidiyorduk... sonra elimde sakladığım iki tâne cennet-i âlâ kurutulmuş hûrmalarımı farketmişcesine gözlerimin içine baktı. hiç şeker içermeyen mübarek gözyaşı ile ıslatıldığı için pırıl pırıl pârlayan göz-û âlâlarını gözlerimden ayırmadan yanıma geldi ve dedi kî:

    + ey gaflete düşmüş gafil elinde hûrma olduğunu bilmez miyim sanırsın?
    - nasıl bildiniz ey îbn-î cânân?

    demeye kalmadı sol eliyle bir fiske salladı ki kendimi 300 ârşın ötede buluverdim.

    bir de baktım ki elimdeki 2 tane hûrma-i cenned oluvermiş 2 tane ince dilim pastırma.

    hiç düşünmeden ağzıma atıverdim ve çiğneyib yuttum. bu hareketimi gören liderimiz bana bir gûlümseme gönderdi ve o gûn bugûndür şekerli olan hiçbir şeyi yemem.

  • gıda sektörünün aşırı şeker kullanması

    sağlık bakanlığının ve gıda bakanlığının derhal ilgilenmesi gereken konudur.

    tam 12 yıldır ağzıma rafine şeker içeren hiçbir gıda koymadım.

    bunların içinde bisküviler, kekler, çikolatalar, gazlı içecekler ve benzeri rafine şeker içeren gıdalar bulunuyor.

    tatlı ihtiyacımı sadece bal, pekmez, meyveler ve benzeri gıdaları olabildiğince hassas olarak seçen biri olarak giderdim.

    bugün az önce bir arkadaşımın yoğun ısrarı üzerine sadece 1 adet bisküvi yedim "pro" bilmem ne söylediğine göre şeker oranı en az bisküvilerden birisiymiş, diğerleri buna göre aşırı tatlıymış ve bunda protein de varmış.

    bisküviyi ağzıma koyup çiğnemeye başladığım anda keskin bir şeker hissi yaşadım. yutmamama rağmen kulaklarımın arkasındaki ve ensemdeki kaslar gerildi ve gözlerim hafifçe karardı. bu şiddetle insülin salgıladığım anlamına geliyor. halbuki şeker hastası falan değilim, sadece uzun zamandır rafine şeker yemiyorum. bisküviyi çıkarmak zorunda kaldım. bir çorba kaşığı bal yesem bu kadar ani bir salgılama olamazdı. büyük ihtimalle ağzıma aldığım şey tamamen sindirilmiş halde bulunan glikoz şurubu olmalıydı ki dilimin altındaki dokular tarafından hunharca emildiler.

    "bende neden olmuyor lan 3 paket yerim bir oturuşta?" çünkü sende insülin direnci gelişmiş, sen 1kg baklavayı göm hissetmezsin.

    sağlık bakanlığı ve gıda bakanlığı ortak çalışarak geçtiğimiz yıllarda ekmeğin içindeki tuz oranını yavaş bir şekilde düşürmüşlerdi. bu çalışmaları için kendilerini tebrik ederim. şu anda ise toplumun sağlığına en fazla katkıyı sağlayacağını düşündüğüm düzenli ve yavaş biçimde rafine şeker oranını düşürmelerini bekliyorum.

    kaçınız ekmeğin tuzundaki azalmayı hissedebildi? şu anda ekmeğin içindeki tuz yok denecek kadar az ancak halen fazla ve düşmeye devam ediyor. bunun aynısı hazır gıdalar için de yapılmalı.

    sağlık bakanlığının "insülin direnci" uyarılarını yapmadan önce şu şeker olayına bir el atması gereklidir.

    şeker pahalı bir malzemedir. gıda sektörü ise şeker gibi pahalı bir şeyi aşırı derecede kullanıyorsa bunun altında bir pislik aramanız gerekmektedir.

    o çok vatansever "osmanlı torunu" gıda firmalarınız halkın insülin direncini kontrollü olarak yükselterek halkın daha fazla gıda tüketmesine neden oluyor. böylece terör örgütlerinin yapamadığını bu adamlar tatlı tatlı yapıyor. ilaç harcamaları da var tabi.

  • karşıya geçen çocuğa çarpan motorcu

    bir yıl önce aracıma güçlü bir kamera aldım. ne zaman şeritler arasından geçen ya da kural ihlali yapan bir motorcu görsem görüntüyü egm'ye gönderiyorum adamlar yapılan işlemleri bir bir kağıda yazıp ardından kağıdı tarayıp geri gönderiyorlar çok güzel birşey :)

    acımayın şunlara benim gibi yapın.

    senelik 20 civarında ihbarım bulunmaktadır.

  • yaratıcıdan daha zeki olma ihtimalimiz

    sonsuz simülasyon zinciri içinde yaşıyorsak son halkada olduğumuzu biliyoruz, yani henüz kendi yapay zekamızı tam anlamıyla geliştiremedik.

    1. bunu mutlaka yapacağız çünkü gidebileceğimiz son noktayı görebilmemiz lazım.

    2. gidebileceğimiz son noktayı görmek için sonsuz yaşam ya da bizden daha hızlı düşünüp geleceği gösterebilecek tamamen gerçekçi bir simülasyon gereklidir.

    3. bu nedenle kendimizden daha zeki bir yapay zekayı yaratıp süper bilgisayarda çalıştırmamız gerekir ki ilerlemelerine bakarak onlardan teknoloji çalabilelim.

    4. başımıza gelen felaketler yapay olabilir. çünkü bu felaketlerle nasıl başettiğimizi görmek onlarda var olan felaketleri önlemelerine yardım edecektir. bunlar hastalıklar olabilir, doğal afetler olabilir. tanrı bize felaketleri bu nedenle gönderiyor olabilir böylece kendi sorunlarına yapay zekada çözüm aramış olur. çektiğimiz işkence ise yanımıza kar kalabilir.

    5. bu durumda nedense bütün dinlerde yer alan cennet vaadi şöyle gerçek olabilir: eğer data isek ölümsüzüz demektir. ölümsüz bir varlık olarak gerçekliğe ancak ölümden sonra ulaşabiliriz.

    6. iyi davranışların, ibadet tarzı yaklaşımların yaratıcının hoşuna gideceğinden emin değilim. problemlerle dolu bu dünyada problemlere çözüm üretmenin yaratıcının nezdinde daha iyi karşılandığını düşünüyorum. dikkat ederseniz avrupa toplumları her alanda daha büyük refah içinde. bunun nedenini bilime bağlıyorum. kısaca yaratıcının gözüne girmek istiyorsanız pozitif bilim yapmalısınız. nerede acı çeken insanlar, perişan ülkeler varsa orada bilimden uzaklaşma mevcut.

    7. kendi yapay zekanızı yarattığınızı düşünsenizde. yepyeni buluşları sizinmiş gibi gösterebilir, inanılmaz güzel müzikleri besteleyebilir, insanlığın hastalıklarla olan mücadelesinde ciddi isim yapabilirsiniz.

    özetle: yaratıcının dini bilimdir.

    edit: imla

  • ev yapımı roketle kendini göğe fırlatmak

    eğer azıcık aklı olsaydı helyum balonuna bağlı kamera ile bunu yine kanıtlardı. toplam masrafı ise 100 türk lirasını yani 5 dolar mı neyse işte onu geçmezdi.

    bedava mı olsun? amerikadaki arkadaşınızla canlı telefon görüşmesi yapın anaaaaa orada gece bizde gündüz lan aohaosdaosdapdoaş ne gerek var rokete binmeye ağzına s**tığım.

    edit: gelen mesajlara göre bu adama inanmış yazarlar var... yazıklar olsun.

  • okullarda ders olarak oynatılması gereken oyunlar

    şu sıralar anladığım kadarıyla "lol" oynatılıyor. her el mutlaka 2 veledin yaratıcı küfürleşmesini okuyoruz.