yetenekli bir teknik direktor.
neden mi? cevabi sizsiniz sayin fenerbahce taraftari arkadaslar. sizi, 17'de 16 yapabilecegine inandirmayi basarmistir vakt-i zamaninda. ikna etme konusunda hayli yeteneklidir yani, anlamayanlar olabilir arada.
hatta o kadar yeteneklidir ki bu konuda, kendisinin yonettigi iki takim (2011 ve 2017 fenerbahce takimlari) arasinda -alex de souza disarida birakildiginda- cok buyuk kalite farki olmamasina ragmen ve simdiki takimin halini feryat figan izliyorken, 6 sene once kendisinin teknik direktorlugunde hakkiyla sampiyon olduklarina hala inanmaktadir cogu fenerbahce taraftari. hatta soyle demekte bazilari: "2010-2011 sezonunda alex'in ustun performansi sayesinde sampiyon oldun ama simdi hebele hubele aykut efendi." baya da inanirlar buna, sizin de inanmanizi beklerler bir de.
kitleleri ikna etme ve gol atma disinda pek de bir ozelligi olmayan bu sahis hakkinda uzun zamandir bir seyler anlatmak, bir seyler yazmak istiyordum. bugune denk geldi. kendisini bir trabzonspor taraftari olarak hep efendi biri olarak bilirdim, o meshur 95-96 sezonu trabzon'daki mactan sonraki demeci nedeniyle. her ne kadar o donemki baskanlarinin binbir turlu gayreti, siyasi caba ve bir daha asla izlenemeyecek bir rustu rencber performansindan sonra bizi yenmis olsalar da kendisi oyun olarak trabzonspor'un hak ettigini itiraf ediyor, sanssizlik eseri bu sonucun olustugunu soyluyordu.
gel zaman git zaman kendisi fenerbahce teknik direktoru oldu 2010 yilinda. cok beklenti olmasina karsin sezonun ilk yarisi beklenen sonuclar ve futbol gelmeyince fenerbahce mac eksigi ile lider trabzonspor'un 12 puan gerisine dusmustu. ic sahada sivasspor maci vardi ve biz trabzonsporlular bir puan kaybi daha gelir mi diye beklemeye baslamistik. beklenen olmadi, son dakikalara dogru kadikoy buyusune kapilan hakem ceza sahasina yakin bir yerde olmayan bir faul caldi, alex koseye birakti ve fenerbahce zor bela 1-0 kazandi, puan farki da 9'da kaldi. bizde ise fenerbahce'nin hicbir pozitif yani olmayan bir futbol ile aldigi 3 puan nedeniyle buruk bir sevinc vardi. "bu sene bunlar bize yetisemez".
ama isin icinde baska isler vardi tabi. bu yetenekli sahis yukarda anlattigim mactan 3-4 hafta once trabzonspor'un kazandigi bir penaltidan sonra "trabzonspor'un penaltilari irdelenmeli" diye algi kasmis, fenerbahce taraftari da alkislamis, "haggaten yua" demislerdi. bizim saygi duydugumuz futbol adami gidiyor, yerine kendi takiminin rezil oyununa bakmadan once rakibine calinan penaltilara goz dikmis, algi yaratmaya calisan sinsi bir adam geliyordu. devre arasinda ise klasik fener medyasi goreve baslamis, trabzonspor penaltilari asagi, trabzonspor penaltilari yukari anlatip duruyorlardi. biz ise emindik. "bunlar bize yetisemez."
derken ankaragucu macinda bir penaltimiz es geciliyor, fenerbahce macinda basta jaja olmak uzere butun ofansif oyuncularimiz tabiri caizse tekme tokat dovuluyor ve yine bir penaltimizin es gecildigi antalyaspor maci ile fark bir anda 2'ye iniyordu. biz hala kendimizden emin "bunlar bize yetisemez, illa ki onlar da puan kaybedecek" diyorduk.
ama aga babalar oyle istemiyormus, bilmiyorduk. her seye ragmen bir hafta dahi puan olarak geri dusmedigi, ama sampiyonluk sevinci calinan sezon sonunda senol gunes'in basin toplantisi ile bogazimiz dugumleniyor, haksizliga bir sekilde bas kaldirmak istiyor ama yapamiyorduk.
3 temmuz olayi, tahkim kurulu karari, 58. madde, "bir kisinin hatasi, butun camiayi baglamaz" saklabanligi, "yaptiysam fenerbahce icin yaptim" piskinligi, uefa'nin karari, cas davalari meselelerini geciyorum. yerim dar. ne oldugunu akli basindaki herkes biliyor.
sonra bu yetenekli sahis bate borisov, viktoria plzen gibi takimlari eleyerek ciktigi yari final oncesinde, onlara guya haksizlik yapan birilerine "selam" gonderiyordu yari finalden, algi kasarak. yari finale cikmisti ya hani, onunu kesmek isteseniz bile kesemezdiniz hacilar. anladiniz onu dimi? o siralar da su an kendisine "git" diyenler "bravoo" diye bagiriyordu.
sonra o takimdan, bok bulasmis ligin degerini korumak icin uygulanan ve bir daha uygulanmayan (herkes de normal karsiliyor bunu bu arada) play-off sisteminin son macinda kendi sahasinda galatasaray'a sampiyonlugu kaybedince kotu oldu bu yetenekli sahis. simdilerde cogunuzun soyledigi gibi takim kotu oynuyor diye degil yani. o gun kazansaniz, kelebekler gibi ucacaktiniz ortalarda, kimi kandiriyorsunuz? sizin derdiniz futbol ile, oyun ile degil. hayatta kazanma, basarili olma gibi bir zevki tatmayan, bunu futbolda arayan insanlarsiniz, o kadar.
neyse, bugune geliyoruz. yine rezil oynayan takimi, galibiyet primi olarak telefon dagitan bir makedon takimina iki kez yenilerek basladigi sezonda lig yarisinda var olabilsin diye pisledigi "galatasaray'in puan farki suni" isimli algi calismasini yine fenerbahce taraftari alkisladi, yine "haggaten yua" dediler. takimin rezil futboluna ragmen skandal hakem hatalari ile kazandiklari besiktas macindan sonra "heehueeu" demekten bir beis duymadilar. "kocaman umutlarimiz" dediler. ve bugun, 3-1 one gecilen kayserispor macini kadikoy'de 7 defansif oyuncu ile 3-3 bitirerek fenerbahce taraftarinin bir bolumunu derin bir uykudan uyandirmayi sanirim basardi. cunku, hic kafa karisacak bir sey yok bu sefer. sampiyonluk olayi yok, derbi degil, hakem hatasi yok, ne bileyim kirmizi kart goren yok, sanssizlik falan yok. apacik. kadikoy'de 3-1 one gectiniz. yetenekli sahis, oyuncu degisiklikleri ve taktiksel degisiklikler yapti. mac sonu 7 defansif oyuncu ve sonuc 3-3. e bir suredir de kazanma hissinden uzakta kalinca kafalar calismaya basladi sanirim. bilemiyorum.
bir de ben soyleyeyim garanti olsun;
kendisi mantigin hicbir zorlamasi, olasi hicbir senaryo dahilinde herhangi bir futbol takimina -evet real madrid falan da dahil- pes pese oynanan 17 resmi macin 16'sini kazandiracak capta ve yetenekte bir teknik direktor degildir. bunun ustune, isi zora dustugunde kamuoyunu yonlendirmeye ve algi yaratmaya calisan sinsi bir insandir.
adini zikretmeyi bile zul gordugum bu sahis yonetimindeki fenerbahce futbol takimini keyifle izliyor, fenerbahce taraftarinin buyuk bir bolumunu olusturan bilinc yoksunu kesime ise "size mustehak" diyorum.
gelen mesajlar uzerine duzeltme: yetenekli sahis, play-off sezonu degil sonraki sezon kovulmus. normalde kaynaklara bakarak yazarim ama yaziyi adeta iki arada bir derede yazdim, hafizama guvendim. yanilmisim kusura bakmayin, duzeltme yapildi. ama yine de anafikri degistiren bir detay degildi. bir ikincisi, galatasaray'a maci degil sampiyonlugu kaybetmesini kastetmistim, kucuk bir duzeltme de orada yapildi. son olarak, destek ve takdir mesajlari icin toplu bir tesekkur olsun buradan. yalniz, sonradan ben bile okumaya usendim la, valla iyi sabirmis sizdeki de.
lev1 profili
-
aykut kocaman