merkez8
profili

  • muhalif seçmenin kk'yı bile indirememesi

    kara mizah tadında günün fıkrası. muhalif seçmen halbuki bu ülkenin aydınlık yüzü, demokratik değerleri benimsemiş, haklarını savunan, düşünen, sorgulayan bilinçli tc vatandaşı. gel gelelim ülkenin en büyük loser'ına dahi o iradesini sirayet ettirmeye muktedir değil bu kesim de. hele ki rte'yi falan indireceklerdi daha. hayaller bedava.

    bilinçli kesim. orda bir bilinç var uzakta, o bilinç bizim bilincimizdir.

    tırı vırıyı geçelim. hepimiz aynı toprakların mahsulüyüz. bir taraf biraz daha okumuşu, ama okuduğuyla kalmış. sağı ne ki solu ne olsun, solu ne ki sağı ne olsun.

    edit: bana aktroll ve hatta jahrein troll'ü falan diyen olmuş. 39 yaşındayım, oyun oynamayıp oynayanı izleyen nesle aşina değilim, simide gevrek, ay çekirdeğine çiğdem derim, hayatım boyunca tek bir partiye oy verdim. yine olsa yine vermem.

  • tl mevduatı teşvik sisteminin çalışmayacak olması

    bu sistem tamamen para basma sistemi üzerine kurulu bir sistem olarak gözüküyor. umarım yanılıyorumdur ama basit matematik bunu diyor.

    hükümetin son atımlık kurşunu bu oldu diyebiliriz, fakat sorun şu ki, eğer para basmaya dayanıyorsa, ortada bir kurşun da yok demektir, bu bir kuru sıkıdır. döviz kuru bir kuru sıkı atışıyla ürkütülüp püskürtülmüştür.

    dünyanın en güçlü para birimi olan dolar, kendisine sıkılan tabancanın kuru sıkı olduğunu anladığında ise olacakları düşünmek istemiyorum.

    edit: bana saçma sapan aktroll mesajları atmaya kalkışırsanız bilin ki doktora tezimi (ekonomi) bitirene kadar sırma saçlı kafam kel oldu, acısını sizden çıkarırım.

    edit 2: başlık gündem sekmesinde yükselmeye başlayacağı için konuyu açacağım.

    tl ile maaş alan ve alım gücü her geçen gün azalan her insan gibi, ben de stabil ve olabildiğince düşük bir döviz kuru istiyorum. almak istediklerimi alabilmek istiyorum. umarım, bu yeni sistem bunu sağlar. umut fakirin ekmeği. umut karın doyurmuyor.

    her ne kadar son dönemde faiz düşürüldükçe kurlar yükselmiş olsa da ve faiz şimdi örtülü olarak yükseltildi diye kurlar düşmüş olsa da, bir ülkenin para biriminin değer kaybetmesinin asıl sebebi düşük faiz değildir. paranın değer kazanmasını sağlayacak olan şey de yüksek faiz değildir. faiz bir sebep değildir. faiz bir araçtır. eğer bir ülkenin para biriminin değerli kılan şey yüksek faiz olsaydı, euro bölgesinde faizler şu anda çok yüksek olmalıydı. ama adamlar negatif faiz veriyorlar.

    para biriminin değerini belirleyen şey arz ve taleptir. en basit iktisat dinamikleri yani. dıj güşler falan yok. herkes çorbasına bakıyor. faiz, sadece talebi etkilemeye yarayan bir araçtır. şimdi, arzın kısa vadede sabit olduğunu varsayalım (para basmıyorsanız). talep ise hem kısa hem uzun vadede değişkendir. "insanlar bir şeyi talep ederse o şeyin fiyatı yükselir, talep etmezse fiyatı düşer" mantığından hareketle, türk lirasına olan talebi etkileyen faktörlerin başlıcası türk lirasına olan ihtiyaç ve türk lirasına olan güvendir. ihtiyacı olan kısa vadede mecbur talep edecek. türk lirasına olan güveni olumsuz yönde etkileyecek faktörler ise ülkenin kalkınmaya mı yoksa geri kalmışlığa mı yol almakta olduğuna dair yabancılara verdiğin izlenimdir. yani klasik şeyler: hukukun üstünlüğü var mı? eğitim sistemi gelişiyor mu, yoksa geriliyor mu? ülkende demokrasi hakim mi, yoksa buranın bir diktatörlüğe doğru evrildiği imajını mı çiziyorsun? ekonomik belirsizlik ortamı mı yaratıyorsun, yoksa oyunun kuralları hep belli, hep istikrarlı, hep sabit mi? yabancılar türk lirasına güvenecek mi? nasıl güvenecek? güvenmezlerse kaçarlar. sebep belli: sermaye çorbasına bakar. senin ezanını, bayrağını vs. umursamaz.

    hükumetimiz, bu faktörlerde gelişme sağlamadıkça (öyle bir niyetleri sizce var mı?) kur ateşini örtülü/örtüsüz faiz ile söndüremezsiniz. enflasyon sarmalı başlatırsınız maazallah. sonu alınamaz bir sarmala dönüşürse bu, hepimiz batarız. çünkü bu hayati faktörlerde düzelmeler olmadığı müddetçe yabancı yatırımcı buradan kaçmaya devam edecek. unutmayın, faiz sadece bir araç. asıl sebeplere bakacak yabancı yatırımcı, orta ve uzun vadede. ve tl'den kaçmak isteyebilecek. çünkü sen hazine olarak "kur artışı kadar örtülü faiz vereceğim herkese" diyorsan bunu sadece para basarak yapabilirsin mevcut durumda. ne olacak? tl'nin değeri pul olmasın diye daha çok para basmak gerekecek, daha çok para basmak demek tl'yi pul yapmak demektir, tl'nin değeri pul olmasın diye daha çok para basmak gerekecek, daha çok para basmak demek tl'yi pul yapmak demektir, tl'nin değeri pul olmasın diye daha çok para basmak gerekecek, daha çok para basmak demek tl'yi pul yapmak demektir... bu sonsuz bir sarmaldır ve bize bugünleri çok çok aratacak sonuçlar doğurabilir. çünkü, sen her ne kadar dövizin değer artışı kadar faiz vermeye devam etsen de ulusal para birimine, hiçkimse ama hiçkimse, bugün 20 birim paraya alabildiğin ürünü yarın 80 birime almak zorunda kalacağın bir parayı elinde ya da bankada tutmaz. kimse uğraşmaz bununla. açın paranın para olabilmesi için sağlaması gereken koşulları okuyun. örtülü faizi vererek tl'nin "değer saklama" aracı olma özelliğini görece koruyabilirsin, fakat hiperenflasyon ortamında tl'nin "hesap birimi" olma özelliğini koruyamazsın. o zaman da para olmaktan çıkar. kimse o verdiğin getiriyi istemez. uğraşmak istemez.

    umarım bu dediklerim olmaz. yanılmak istiyorum. umarım hükumetin bir bildiği vardır. çünkü yoksa, hepimiz çok, çok mutsuz olacağız. dua edin yanılayım :)

  • 28 aralık 2020 anonymous'un erdoğan tweet'i

    bir sonuç getirmeyecek tweet'tir. bu iddiaların hepsini ispatlasan, ispatlara dair video kayıtlarını 24 saat tüm ana akım medyada yayınlasan, reis çıkar dış mihraklar der, erken seçime gider, %52 oy alır. en kötü ihtimalle twitter kapanır.

    geçiniz.

    (bkz: kötü günleri atlattık sırada daha kötü günler var)

  • 5 ekim 2020 kanzuk ve alexandraarzat'a açık mektup

    paşalar,

    sizin bu kendinize yaptığınızı, sizden başka kimse size yapamazdı gerçekten.

    alexandraarzat'a yolun açık olsun paşam yazdıran tatminin ne kadar kısa süreceğini bir düşünün isterseniz:

    kocan vasıtasıyla türkiye'nin en büyük, en etkili, en güçlü sosyal mecrasında patronluk taslayıp tatmin olabilirsin, fakat o saatten sonra türkiye'nin en büyük, en etkili, en güçlü sosyal mecrasında ömrün boyunca senin hakkında yazılacak olanlara kocan dahil hiçbir güç engel olamaz.

    bu ironinin büyüklüğünü bir düşünün istedim.

    bu işin benle ya da bu başlıkla alakasız olarak iki doğal çözümü var:

    1- siz insan gibi çıkar özür dilersiniz, uçurulan yazarları geri getirirsiniz ve yazarlar da helal olsun büyüklük yaptılar derler ve bu olayı unuturlar. küçük bir tatsızlık olarak kalır, herkes hayatına normal devam eder.

    2- bunu yapmazsanız ve tavrınızda diretirseniz, memlekete ikinci meltem banko vakası hayırlı olur. olmasını ister miyim? istemem şahsen. gerek yok, kimsenin hayatı mahvolmasın. evlilik bu hem, hiçbir şeye benzemez. fakat diretirseniz siz de biliyorsunuz ki kimse buna engel olamaz.
    çünkü, network'ten gelsin: you have meddled with the primal forces of nature, mr. beale. o zaman da uzun bir yol sizi bekler. yolunuz açık olsun paşalarım demekten başka çare kalmaz.

    saygılar.

    edit: başlığı yanlış tarih formatıyla açmışım. mod'lardan ricam, 5 ekim 2020 olarak düzeltmeniz.

  • aktroll başlıklara entry girenlere mesaj atıyoruz

    ön edit: bu kampanya akp'li yazarlara karşı değildir. akp'yi savunan bir insan, istediği fikri istediği gibi yazmakta özgürdür. samimi insanların başlıklarının altına dilediğimizce yazalım çizelim, tartışalım. bunu söylemek zorunda kalmam dahi abes aslında ama guardianofnight2015 isimli yazarın haklı tavsiyesiyle yine de söylemem gerektiğini düşündüm. benimse bu yöntemi uyguladığım ve tarihin karanlık çöplerine gömülen ilk başlık "pontusçu rumcu fetöcü pkk'lı yalancı ibb adayı" gibi bir şeydi. bu, ifade özgürlüğü değildir. bu, parayla ya da başka türlü menfaatlerle bu işi yapan itibar suikastçisi kötü insanların eseridir. ve şu anda bu başlık yok. saygılar.

    bir kampanya.

    olay şu şekilde işliyor: sol frame'de misal iftira ve yalan odaklı bir bir aktroll başlığının filizlendiğini görüyoruz. ya da istediğiniz herhangi bir başka troll başlığı da olabilir. onun altına entry girme hatasına düşmüş muhalif yazarlara, girdikleri entry üzerinden şu mesajı atıyoruz:

    "entry'nizi silin lütfen. aktroll başlıklara entry girmeyin. entry girerek başlığın gündem olmasını sağlıyor ve aktroll'ün amacına hizmet ediyorsunuz.
    lütfen siz de aktroll başlıklara entry girenlere mesaj atıyoruz kampanyamıza katılarak, gördüğünüz aktroll başlıklarına entry girmiş arkadaşlara aynı mesajı atınız."

    ben denedim oldu:

    henüz 11-12 entry almış iğrenç bir aktroll başlığını (link vermeyeceğim) attığım 10 mesaj ile büyümeden yok ettik. delillerin bir ikisi aşağıdadır:

    1

    2

    3

    10 kişiye mesaj attım, 10'u da sağolsunlar entry'lerini sildiler. başlık yok oldu gitti.

    edit: başlığı "aktroll başlıklarına entry girenlere mesaj atıyoruz kampanyası" diye açacaktım ama malum karakter sınırı.

  • alvaro negredo sanchez

    resmen mobbing kurbanı oyuncu.

    cenk son bir haftadır üçüncü maçına çıkmış, 3-0 öndesin, dakika 65 olmuş, geçen hafta senin takımını ipten almış bu adamı hala oyuna almıyorsun.

    şu anda dakika 79, negredo hala kenarda oturuyor, necip ısınıyor. son beş dakika muhtemelen yine yüzüne edilen bir küfür misali oyuna alınacak.

    söyleyecek kelime bulamıyorum.

    edit: yine 2 dakika kala oyuna alınıyor. kariyerin boyunca bu kadar aşağılanmamışsındır, allah sabır versin alvaro kardeş.

  • sözlük üzerinden serenat yapmak

    öncelikle olayı bilmeyenler için bakınız:
    (bkz: yazarların hayallerini gerçekleştiriyoruz/@merkez)

    9 aylık hamile eşin gün içinde ekşisözlüğe girip öylesine dolanırken birden bire kendi eşini görüp dumur olmasını sağlamayı amaçlayan sürprizli evlilik yıldönümü kutlaması.

    ben şunu şuraya bırakayım, sahibi gün içinde gelir alır sanırım, inşallah görünce erken doğum yapmaz * :
    https://www.youtube.com/watch?v=qxtox1r-dps

    edit 1: saat 10:37, şu anda hanımla beraber evde kahvaltı yapıyoruz, hala olaydan haberi yok, ben de evlilik yıldönümünde hediye almamış odun erkek rolünde takılıyorum. çok eğlenceli la hehe.

    edit 2: saat 12:00'de videoyu izledi kendisi, hem gülmeli hem de bol ağlamalı geçen bu olay kamera ile kayıt altına alınmıştır *. eğer kendisi müsaade ederse akşam üzeri yükleyeceğim.

    edit 3: eşimin tepki videosunu da tutup buraya koymanın bu güzel sürprizi iyice sulandıracağına, piyasalaştıracağına kanaat getirdik. herkes görmese de olur, bu işin en duygusal kısmını biz sizin için de izleriz, siz ise çok sevinçli, kah gülen, kah sevinç gözyaşları akıtan heyecanlı mı heyecanlı bir eş modeli canlandırın gözünüzde, tam olarak o işte :p saygılar.

  • yabancı futbolcu sınırının beşe düşmesi

    türk futboluna kötülükten başka hiçbir şey yapmaya kapasitesi olmayan tüpçü ve tayfasının dikmek üzere olduğu son tüy.

    ulan ne kötü insanlarsınız siz be? batıda 100 km yakınına dahi yaklaştırılmayacağınız koltuklara bu ülkedeki kokuşmuş kurumlar sayesinde oturtulduğunuz yetmediği gibi, üstüne bir de bakışlarınızdan kötülük akıyor. allah akıl fikir, izan versin.