apolitikliği övünülecek bir şey sanan mümtaz vatandaşları gösteren eylemdir. (bkz: #76510930)
tabi lan ne gerek var bunlarla uğraşmanıza? siyaset neymiş? mezun olun müyendis olun, şirketlere girin patronlarınıza milyonlar kazandırın, hatta siz de 3-5 sene sonra patron olup cukkadan pay alın, ihaleci olun, ya da gidin memur olun, sallayın başınız alın mayışınızı. siyaset neymiş ya? bırakın onu büyüklerimiz yapsın, siz güdülmeye devam edin sesiniz çıkmasın. oku, iş bul, askere git, evlen, çocuk yap, emekli ol, öl. aman sakın siyasete bulaşma ki güden gütmeye devam etsin, senin kafan rahat etsin. sen de ya yırtarak ya da sabit gelirle hayatını sürdürerek yaşamaya devam et. ama sakın düzeni değiştirmeye çalışma. aman diyim.
veto2 profili
-
odtü'de dikilen karl marx heykeli
-
9 eylül
yunanistan'da 1922'den 1981'e kadar süren siyasal kargaşanın başladığı gündür.
9 eylül günü noktalanan kurtuluş savaşı ile ilgili olarak hep türk tarafını inceler ve yunan tarafının politik gelişmelerini gözardı ederiz. halbuki yunan tarafı 1919-1922 arasında oldukça ilginç siyasal gelişmelerle karşılaşmıştır.
tarih kitaplarımız yunanistan'dan söz ederken hep basbakan venizelos'un adını geçirir. önemli bir siyasal kliğin başlatıcısı olarak eleftarios venizelos, balkan savaşları'ndan beri türk tarafına oldukça zarar vermiş bir politikacıdır. 1919 günü izmir'in işgali kararını alan ve 1920'de yunan kuvvetlerinin izmir ve çevresinden çıkarak ankara'da mustafa kemal öncülüğünde yeniden oluşturulmaya çalışılan türk siyasal varlığını yok etmek için harekete geçmesi emrini veren başbakan kendisidir. ancak 1920'de yunan toplumu artık savaşa ilgisini kaybetmişti. venizelos karşıtı güçler, halkta oluşan savaş bezginliğini kullanarak “savaşa son”, “küçük ama şerefli yunanistan” sloganıyla, seçimlerde venizelos’u devirdi ve iktidara geldi. ancak gunaris başkanlığında kurulan hükümet vaatlerinin tam aksi bir karar alarak yunan kuvvetlerinin anadolu'yu işgal planını büyük bir şiddetle sürdürme kararı aldı. kurtuluş savaşı sürecinde yapılan bütün çatışmalar megalo idea olarak bildiğimiz büyük yunanistan ülküsünü yaratan venizelos zamanında değil, savaş karşıtı söylemlerle iktidara gelen başbakan gunaris hükümeti emri ile yapılmıştır. gunaris'in iktidarının ikinci senesinde, 1922'de 26 ağustos günü başlayıp 9 eylül günü neticelenen türk taaruzu karşısında anavatanına geri çekilmek zorunda kalan yunan kuvvetleri ülkede büyük kargaşaya neden olmuştur. yunan toplumsal bilincinde bu kayip öylesine büyük yer kaplar ki yunanlılar bu olaydan mikra asiatiki katastrofi-küçükasya felaketi- olarak bahseder. savaşın yükünü daha fazla çekemeyen yunan halkının öfkesine ek olarak 1919'da ızmır'in işgal edildiği andan itibaren yunan ordusunun emperyalist hedeflerin aracı olmasına karşı çıkan yunan komünistlerinin haklı çıkmaları sonucu topladıkları büyük destekle ülkede komünist bir devrim ihtimalinin belirmesiyle izmir'in kurtuluşundan 5 gün sonra, 14 eylül 1922 günü atina'da bulunan kurmay subaylar darbe yaparak hükümeti devirmiştir. atina'da 100.000 kişilik kitlesel gösterileri bastırmak isteyen darbe yönetimi derhal bir ihtilal komisyonu kurarak savasta kusurlu olarak gördüğü başbakan gunaris'i, diğer 4 politikacıyı ve anadolu'daki yunan ordularının son başkomutanı olan hacıanesti'yi 15 kasım günü idama mahkum etti. mahkumlar aşâğılanmak amacıyla sırtları idam manasına ters duracak şekilde sandalyelere oturtularak sırtlarından vurularak idam edilmiştir. yunan kralı'nın general olan bir oğlu da idama mahkum olmasına karşın ingiliz hükümetinin ültimatomu sonucu cezası infaz edilmemiştir. idam kararları o derece hızlı ve hukuksuz alınmıştır ki, 26 ağustos 1922'deki büyük taaruz sonrası türk ordusu tarafından savaş esiri olarak yakalanmış olan yunan ordusu başkomutanı general trikopis'in yunanistan'da idam edilmesi tehlikesine karşılık mustafa kemal yunan generalin bir süre daha kayseri'de misafir edilmesini sağlamıştır.
1922 küçükasya felaketi'nin etkileri yunan toplumundan 1930'ların sonuna kadar silinememiştir. darbeden bir süre sonra tekrar başbakan secilen venizelos 1930'ların sonuna dogru istikrar sağlar gibi olsa da 1939 başlayan 2. dünya savaşı'ndaki italyan ve alman işgali ile yunan toplumu yeni bir kargasaya sürüklenmiştir. savaşın ardından 1980'lere kadar yeniden üstüste darbelerle sarsılan yunan toplumu 1922-1981 arasında sürekli krallık-cumhuriyet-darbe sarmalında yarım yüzyıl geçirmiştir. yunanistan ancak 1981'deki ab üyeliğinden sonra huzura erebilmiştir.
2010 yılında yunan yargıtayı aldığı bir kararla idamla sonuçlanan yargılamayı hukuk dışı saymış ve idam edilen 6 kişiye itibarlarını iade etmiştir.
kıssadan hisse: başkalarının savaşını yürütmenin pahası ağır olabilir.
edit: konu ile ilgili stelyo berberakis ve yorgo kırbaki'nin küçük asya felaketi ile alakalı köşe yazılarına bakılabilir.