biz börekçiye giderdik:)) ne kadar masum allahım inanamıyorum, bir kere de bir park vardı, arkadaşlarla oraya gitmek için korsan taksiye binmiştik, yunus polisler çevirmişti indirmişti bizi. sonra bir şekilde gittiğimiz parkta oturup şarkı söyleyip fotoğraf çekinmiştik, eskinin liselileri çok masumdu ya.
edit: benim bu başlığa ikinci yazışım. alzheimer?????!?!?
birbilendenazkullanilmisfikir3 profili
-
lisedeyken okuldan kaçınca yapılanlar
-
sağlıklı bir ilişki için olması gereken şeyler
dürüst bir iletişim
iletişime açık olmak
ilişkinin iki taraf için de değerli olması
ilişkide güvenli bağlanabilmeye istekli olunması
iki tarafın da beklentilerini karşılayabilmesi
sorunların kırmadan dökmeden çözülebilmesi için anlayışlı ve konuşmayı bilen insanlar olunması -
17 ağustos 2017 nakliyat şirketi rezaleti
edit: siz ne güzel insanlarsınız, mesaj kutuma mesajlar yağdı, herkes geçmiş olsun demiş, çok çok teşekkür ediyorum, çoğu kişinin yaşadığı bir problem olduğunu üzülerek gördüm. siz paylaşıp ben okudukça yalnız olmadığımı hissettim. bir-iki kişi bana gülmüşler, saygıyla karşılıyorum belki çok daha büyük sıkıntılarla uğraşan insanlardır, yaşadığım olay onlara hafif gelmiştir, olabilir, biliyorum çok büyük sıkıntılar var hayatta, onlarla kıyaslandığında çok hafif kalabiliyor ama benim insan olarak yaşayabilmem için gereksinimlerim var. okudukça çoğunuza hak verdim, dikkatli olmalıydık, anlatmaya çalıştığım gibi bizim de gereksiz bir güvenimiz söz konusuydu. insanlar hata yapabiliyorlar, bazen ders çıkardım artık beni kimse kandıramaz diyorsun ama olaylar o şekilde ilerlemeyebiliyor. tekrar herkese teşekkür ederim, mesajların hepsine geri dönemedim mutlaka yanıt yazacağım, birisi kuzeninin evi varken neden taşa oturdun demiş, nakliyeciler ha geldi ha gelecek derken evden ayrılamadığımız için.
şu an evimin boş bir odasında hüngür hüngür ağlıyorum, sinirlerim öyle yıprandı ki 3 gündür. ne yapacağımı bilmiyorum, elimdeki makbuzla tüketici haklarına başvuracağım, aklıma başka bir yol gelmiyor.
tayinim çıktı ve istanbul'a geldim, eşyalarımı baba evine göndermiştim, ailem balıkesir'de yaşıyor. eşyalarım, istanbul'daki evime taşınıncaya kadar baba evinde kaldı. bir nakliyat şirketi aramaya başladık balıkesir merkezinde. dolaşıyoruz. gözümüze x nakliyat şirketi takıldı. (firmanın eline bana karşı kullanabileceği bir koz vermemek için adını vermiyorum, isteyenler özelden yazıp öğrenebilirler)
dükkanın kapısından içeriye girdik, bize küçük bir araç yeterli dedik, şu kadar parça eşyamız var, istanbul'a gidecek falan, detayları verdik. her şeye tamam, olur dediler, gün olarak ayın 14'ü olur, 15'i olur hangi gün aracınız müsait olursa biz müsaitiz dedik, ailem emekli, okullar da tatil, evdeyim nasılsa. 1200 tl'ye anlaştık. hatalıyız çünkü o an yazılı hiçbir belge yani ne zaman alınacağı, ne zaman teslim edileceği ile ilgili hiçbir belge talep etmedik. siz aynısını sakın yapmayın, kendiniz hazırlayın mümkünse sözleşmenizi.
anlaşınca, adresi verip iyi günler dileyip oradan ayrıldık, keşke o an hislerime güvenseydim, bazen sebebini bilmediğiniz bir güvensizlik hissi oluşur ya hani, içimden bir güvensizlik hissi geliyordu ama sonra ezik büyüdüğümüzden midir, iyi niyetimizden, insanlara güvenmek istediğimizden midir bilmiyorum. kendimi telkin ettim içimden, bir şey olmaz, balıkesir kalabalık ama kendince de tanıdık bir yer, esnaflık ilişkileri hala var, insanları iyi olurlar" gibi bir çok saf düşünceyle bu güvensizlik duygumu göz ardı ettim.
pazartesi günü yani ayın 14ünde geleceklerdi bir araçla. biz o gün eşyalardan önce eve gidelim diye kız kardeşimle beraber yola çıkacak, otobüsle istanbul'a gidecektik. 14'ünün sabahı saat 09.00 civarı geleceğiz dediler. ben kardeşimle yola çıktım ve annemle babam evde kaldılar nakliyeciler gelince eşyaları teslim edelim diye.
saat 09.00da aradık 12'ye doğru geleceklerini söylediler. neyse herhalde bir aksilik oldu dedik. kardeşimle ben yola çıktık balıkesir'den. annem babam evde.
balıkesir'deki evimize öğleden sonra 2 civarı gelmişler ama küçük bir araçla değil, büyük bir tırla başkalarının da eşyaları var üstelik içinde. babam sorduğunda bir aksilik olduğunu, x şirketinin aracının bozulduğunu, y şirketinin aracını yolladıklarını böyle taşıyabileceklerini söylemişler. babam da önceden otobüs biletini almıştı, her şey hazırdı, e biz de yola çıkmıştık, sonuçta razı olmuş. keşke olmasaydı.
saat 15.00 civarı eşyalarımızla ayrılmışlar, akşam geç saatlere doğru teslim edeceklerini söylemişler. akşam 21.00 civarı. tamam demiş babam, sonra da peşimizden babam da otobüsle yola çıktı, biz istanbul'a vardık, kuzenime gittik kardeşimle, bekliyoruz eşyalar gelecek diye, gelmedi, aradığımızda yanlış anladınız yarın sabah 9 demiştik dediler. belki gerçekten yanlış anlamışızdır diye peki dedik. o gece kuzenimde kaldık, sabah olduğunda erkenden kalkıp eve gittik gelecekler diye, telefon ettik ama başka birinin eşyalarını bırakıyoruz diye akşama doğru geleceklerini söylediler. üzüldük ve haklı olarak sinirlendik çünkü ona göre plan yapmıştık, geç olsun ama eşyalarımızı getirsin diye sabrettik. o gün akşama kadar bekledik sağolsun komşumuz bizi evinde ağırladı ama onları rahatsız etmek zorunda kaldığımız için çok üzüldük...
ertesi gün oldu yani ayın 16'sı... bekliyoruz gelecek diye, telefonda insan gibi soruyorum neden böyle oldu, niçin bizi böyle mağdur ediyorsunuz dedim, derdimi anlatmaya çalıştım. adam bana bir müşterinin eşyalarını gebzede bırakacaklarını, adamın eşyaları taşıtmaktan vazgeçtiğini, eşyaların arabada kaldığını ve bir çaresi bulunana kadar gebzede bekleyeceklerini söyledi. sinirlerim harap oldu, anlatamıyorum adama bir türlü, beni ilgilendirmiyor diyorum, siz benim eşyalarımı teslim etmelisiniz diyorum, mağdur oluyorum diyorum, adam bana köprü geçiş paramı verirseniz gelirim diyor. telefonda tartışıyoruz, beni tanıyanlar ne kadar nazik konuştuğumu bilirler, adama bu durumun sorumlusunun kendileri olduğunu ve zararlarını benim karşılamamın ticari olarak mümkün olmadığını, çok mantıksız olduğunu anlatamıyorum adama. özür dileyip kapattı, ben dışarıda abonelik işleriyle uğraşıyordum, üstüm başım, saçım başım perişan olmuşum, babamı aramış babamla konuşmuş ve para istemiş, babam da gel, konuşuruz gelince demiş, babam bir kaç kuruş fazla verelim de getirsinler artık, lanet olsun dedi herhalde, babamda da hata var neden kabul ediyorsun?!
akşama kadar o boş evimizde taş gibi yerde oturarak bekledik, koltuk yok sandalye yok, komşumuz bize bir kilim verdi sağolsun, onun üzerinde oturuyoruz, kıyafet yok, iç çamaşırı yok, duş alamıyorum. elektrik yok, doğalgaz yok. istesek yardım isteriz evet ama insanları rahatsız etmek istemedik. o kadar sinirleniyordum ki ailemizin saflığına, temiz kalpliliğine, niye uyanık insanlar değiliz? niye kendimizi zor duruma sokuyoruz? çaresiz adamları bekliyoruz evde..
akşam geleceklerini söylediler, ben dedim baba bu boş evde böylece oturmayalım, kalk kuzenime gidelim, bu adamlar gelmez dedim. ikna ettim kuzenime gittik. akşam defalarca aradık telefonumuza yanıt vermediler, artık sabah olduğunda savcılığa gidip suç duyurusunda bulunacaktım. resmen psikolojik olarak bizi yıpratıp, mağdur ettiler. gece sinirimden uyuyamadım, kendimi sakinleştirmeye çalıştım, can sağlığı daha önemli üzülme dedim kendime.
nihayet bu sabah telefon geldi, sabah 06.30 da, evin konumunu istediler, geliyoruz dediler, kalktık taksiyle eve geldik, eşyaları teslim aldık, kitaplığım kırılmıştı, çok üzüldüm, onun dışında bir zarar yoktu.
anlaşmamıza göre 1200 tl ödeyecektik, 600 tl sini başta vermiştim, kalanını sonra ödeyecektim, 550 tl ödeyeceğimi çünkü dolabımı kırdıklarını söyledim. hayır bize 800 tl ödeyeceğinizi söylediler dedi, arayın dedim ama sinirimden artık titriyorum, beyefendi dedim bakın size bizi bu şekilde mağdur ettiğiniz için hiç ödeme yapmamam gerekiyor ama ödeme yapıyorum, hatta siz hanımefendi sizi mağdur ettik şu kadar ücretinizi almıyoruz demelisiniz ama üzerine para istiyorsunuz dedim, yok ben araba değiştirdim, masraf yaptım, zarar ettim paramı ver dedi, ben izah etmeye, haklı olduğumu anlatmaya çalıştıkça paramı ver diyordu, beni duymuyordu. neticede ben sinir krizi geçirip hakkımı helal etmiyorum diyerek ağlamaya başladım paranızı veriyorum ama lanet olsun dedim.
şu an ne yapabilirim bilmiyorum. umarım yardımcı olabilecekleriniz vardır.
elimde ödeme yaptığım makbuz var, taşıma yapan aracın plakası, nakliyecilerin numarası var sadece, dükkanlarını biliyoruz. başka bir şeyim de yok.
x ve y şirketinin adını merak eden olursa özelden söyleyebilirim.
başka insanların da bizim yaşadığımızı yaşamaması için yazdım tüm bunları. para kolay kazanılmıyor, insanların bu kadar çıkarcı, fırsatçı olmalarını anlayamıyorum, hem eşyamı kırıp, köprüden geçiş ücretini ödememek için üç gün bekletip hem de üzerine fazla paramı aldılar. ben elimdeki makbuzla hakkımı aramaya çalışacağım. sonuna kadar.