termodinamik finalinden geçmem için yanlış hatırlamıyorsam 74 gibi bir puan almam gerekiyordu. sınava girdim ama termodinamiğin t'sinden haberim yok. derse devam zorunluluğu olmadığından bir kere bile derse de gitmemişim, arkadaşlar da dalga geçiyor mal mısın niye geldin vs. diye.
neyse... kitap, defter, hesap makinesi, kağıt, kalem her şey serbest sınav. fakat sorular çok kazık, hoca da boşuna kitaba bakmayın zaman kaybetmeyin diyerek moral bozuyor.
sorular geldi, toplamda 2 tane soru var, 50'şer puan. tabi ne oldukları konusunda hiçbir fikrim de yok. 2. öğretimler de bizden hemen sonra sınava girecekleri ve onlara da aynı sorular sorulacağı için sınavdan da çıkamıyorum. uyusam şimdi hoca kıl olacak...
neyse diyerek açtım kitabı. soruya az çok benzeyen bir soru buldum fakat rakamlar, olaylar ne oluyor anlam veremiyorum. siktir et diyerek sorunun cevabını rakamlara vs. zerre dokunmadan aynı şekilde geçirdim.
ikinci soruya da az çok benzer bir soru buldum ve yine rakamlara dokunmadan aynı şekilde onu da kağıda geçirdim.
sınav sonuçları açıklandığında 74 almıştım.
----------------------
aynı hoca ertesi yıl akışkanlar mekaniği dersine de giriyordu. giriş, gelişme ve sonuç tamamen aynı şekilde dersin sınavına girdim, tamamen sıfır beklentim var. bu kez vizem o kadar düşük ki 84 gibi bir puan almam gerekiyor.
hoca bu kez 10 test sorusu ve 2 klasik soru sordu. puan dağılımlarını ise açıklamadı. 10 test sorusunu sağlam kaynaktan gelen bir kopya ile yaptım, 2 klasik soruyu ise yine kitaptan az çok benzeyen soruların cevaplarını birebir kağıda geçirdim.
sonuç 84.
----------------------
artık 7. yılım olmuş, bitirme tezi alacağım ve hoca seçmem gerekiyor. o kadar tembelim ki geç kalmışım sanırım bana bu hoca kalmış. dönem boyunca bir kaç kere yanına uğradım şunu yapacağım bunu yapacağım diyerek... fakat hiçbir fikrimi beğenmedi, en sonunda kendi de sıkıldı ve ne yaparsan yap dedi.
ben de arduino ile bir proje yaparım diyerek bütün malzemeleri aldım fakat son güne kadar yine hiçbir şey yapmadım. en son okula gideceğim zaman kabloları, sensörleri vs. arduino'ya bağlayıp okula gittim ve hocaya sunum yapmam gerekiyor. plan da şu: hocam ya daha düne kadar çalışıyordu ne oldu da şimdi çalışmıyor, murphy kanunları vs. diyeceğim. allah büyük...
hocaya başka sunum yapacak öğrenciler de var, yaşça en büyük olduğum için hoca ilk önce beni çağırdı. ulan dedim alt sınıflara da rezil olacağız şimdi.
çıktım tabi hocanın karşısına, düzenek tam da planladığım gibi çalışmıyor! hoca düzelt şurada başkaları sunum yaparken vs. dedi. ben de tabi oturuyorum, bilgisayara bağlıyorum bir şeyler yapıyormuş gibi yapıyorum ama işlemcinin içinde program bile yok, hoca görse 10 yılda mezun olamam.
artık iyice terledim, son bir öğrenci kaldı. o da gitsin de hocaya biraz yalvarayım diye bekliyorum.
son gelen öğrenci daha önce muhabbetim olan alt sınıflardan bir çocuk. baya iyi bir insan fakat hafif bir konuşma bozukluğu var, kekemelik gibi. hoca hiç projeye vs. bakmadı başladı dertleşmeye. meğer kendi oğlunda da aynı problem varmış.
ben de girdim muhabbete, oturduk yarım saat muhabbet ettik. sona kalan arkadaş işte önceleri ne kadar kötü durumda olduğunu fakat eğitimle bu problemi büyük ölçüde yendiğini anlattı. hoca da muhabbetten baya mutlu oldu. döndü bu arkadaşa dedi ki, bak görüyorsun saceopharynx'in projesi çalışmıyor, ne yapayım ben bu çocuğa sen söyle...
arkadaş zaten aramın iyi olduğu biriydi. hocam o kadar emek var uğraşmış didinmiş, daha önce bana gösterdiğinde çalışıyordu şanssızlık işte bunun için insan bırakılır mı gibisinden bir şeyler söyledi ve hoca geçmem için sınır puanı verip beni geçirdi.
bu da böyle bir anımdır.
saceopharynx4 profili
-
sınavlarda alınmış komik notlar
-
pasaport polisleri ile girilen diyaloglar
acil bir iş için ispanya'ya gitmem gerekiyordu fakat zamanında vizeyi sadece hollanda vip başvurusunun vereceğini öğrenip hollanda üzerinden vize almıştım.
sabiha gökçen halaalaninda beklerken artık tam uçağa gireceğim sırada thy görevlileri beni çevirip:
- vizeniz tek girişlik turist vizesi ve hollanda üzerinden alınmış fakat siz ispanya uçağına binmek uzeresiniz buna müsade edemeyiz.
-lan beyfendi sizi neden ilgilendiriyor (amk) bu ispanya'nin problemi değil mi?
- öyle fakat gitmeniz bir işe yaramaz sizi malesef ispanya'ya kabul etmezler.
- beni şirket gönderiyor buradan geri dönemem. siz beni bindirin uçağa ispanya'dan geri cevirsinler.
-beyfendi biz sizin iyiliginiz için yardımcı olmaya çalışıyoruz o kadar yolu boşu boşuna gitmeyin diye.
- kardeşim size akıl danışan yok beni bırakın uçağa bineyim sonrasını ben hallederim.
benden teminat olarak davetiye mektubu alıp beni saldılar. sayelerinde uçağa son binen insan ben olmuştum. içime de kurt dusurdu götler. dedim kesin ispanya'dan beni geri çevirecekler mal gibi geri döneceğim. döndüğümde ise thy görevlileri hep birlikte bana gulecekler.
neyse pasaport kontrol sırasında en tonton amcayi seçip sırayı beklemeye başladım. sıra bana geldiğinde diyalog şu şekilde gerçekleşti:
ben: hola
tonton pasaport görevlisi: hola (damgayi basti)
(bkz: end of the story) -
cem yılmaz'ın maymuna tapanlarla dalga geçmesi
(bkz: günlük duyar kotası)
-
hoşlandığı kızın izle dediği filmi izleyen erkek
yüksek ihtimal yarak kürek filmlere maruz kalacak erkektir.
erkek gibi söyleyin amk hanginiz bugüne kadar düzgün bir tavsiye alabildi?