hayatımda 2 kere psikoloji testine girdim ve ikisinde de psikopat çıktım sözlük.
babam vefat edince beylik tabancası bana kaldı. biz de annemle konuştuk ne yapsak diye. dedim olmazsa ruhsat alayım dursun bir kenarda. onun için de test yapıyorlarmış devlet hastanesinde. neyse efendim psikiyatri polikliniğine gittim böyle 500 küsür soruluk bir test verdiler bana. adı da minnesota çok yönlü kişilik envanteri imiş. dediler git bunu yap gel. testte de garip garip sorular var. yok afrika'da aslan avlamak ister misiniz? yok akşamları karanlıkta yürürken sizi birisinin takip ettiği hissine kapılır mısınız? mesela ben bu iki soruda da hayırı işaretlemiştim. * işte şu gün gel sonuç için dediler ben de gittim.
günü gelince sonuç için gittim hastaneye. hoca sonuç zarfını bir açtı. hayvan kadar psikopatik eğilimli bişey bişey yazıyor. doktor bana bakıyor ben doktora. sonra ikimiz birden dönüp kağıda bakıyoruz. arada "cık cık cık" "allah allaaaah" "insan gerçekten hayret ediyor" tarzında şaşırıyoruz. hadi ben şaşırıyorum normal olarak da doktor neye bu kadar şaşırdı orasını hiç anlamadım. doktor dedi sana bu şekilde silah ruhsatı alabilir raporu veremem. seni en yakın ruh ve sinir hastalıkları hastanesine sevk edicem bir de orada test yapılacak. dedim ulan başımıza iş aldık durduk yere. dur pederin silah süs eşyası olmasın bari ruhsat alayım diye hastaneye gidip ayaküstü deli gömleğini giyecektim neredeyse. ama gurur yaptım dedim sevk et lan nolucaksa olsun.
gittim manisa ruh ve sinir hastalıkları hastanesine orada da bir teste soktular. dediler ki evladım sen silah alamazsın. ben de dedim ulan askerde 15 ay tüfeklerle halay çektirirken öyle demiyodunuz? sorum cevapsız kaldı tabi * * yalnız bu doktor sanırım bende bir ted bundy havası görmüş olacak ki "dur bir şeyler yaparız. ben bu testlerde bir sorun olduğunu düşünüyorum" dedi. ve ekledi " üstünü çıkartır mısın?" kendi kendime "yaa diyorum şimdi konunun bununla ne alakası var. acaba bunlarda mı sırt dinleyip öksür falan diyor. rica etsem de direkt gömleği mi getirseler. hem psikopatım madem belki hannibal gibi maske falan da takarlar namım yürür." o ara derinlerden "çıkar çıkar da bir bakayım" diye sesi geldi yine doktorun. bunu sen istedin diyerek çıkardım bende üstümü. kollarıma, sırtıma, boynuma falan baktı. dedi tamam giyinebilirsin. ben bu raporu onaylıyorum ruhsatını alabilirsin. hocam sizin birimde işlerin böyle yürüdüğünü bilsem buralara gelmeden edremit'te soyunurdum asghhfdhashk gibi gereksiz bir samimiyete girmeme rağmen adam onayladı raporumu.
tamam raporu aldım ama yol boyunca eve dönene kadar "benim içimde hakkatten bir cani mi var lan acaba" diye düşündüm durdum. eve geldim kapıdan girer girmez ilk lafım "anne biz bu silahı bağışlayalım yaa" oldu. kadın daha ne olduğunu anlamadan paldır küldür savcılığa gidip dilekçeyle emniyete bağışladık silahı. * *
demem o ki; anacım sen o gün benim o yersiz ısrarımı anlayamadın. ben de yüreğine inmesin diye sana bir türlü işin doğrusunu söyleyemedim. izmir'e arkadaşlarımı görmeye değil manisa'ya ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde doktora soyunarak piskopat olmadığımı kanıtlamak için gittim. ama gurur duy anne oğlun bunu yaparak belki de tıp literatüründe bir ilki gerçekleştirdi. üstsüz halimi gören doktor iki tane koskoca testi hiç yapılmamış gibi sayarak bana olumlu rapor verdi. **
ben bilmem nik ney mik ney2 profili
-
ekşi itiraf
-
doğa için çal 8
o kadar rizeliyi görünce ulan acaba sıradaki o mu? diye gerilmekten keyifle dinleyemediğim.