büyük ikramiyeyi kazanmak için çankaya ya da yenimahalle'de ikamet eden bir fetöcü olmak gerekliliğinden haberi olmayan insanların oluşturduğu kuyruktur.
yani bir zamanlar öyleydi. şimdi kimlere çıkıyor bilemem. siz yine çankaya taraflarında kalın.
pembe votka6 profili
-
nimet abla gişesi önündeki kuyruk
-
inşaat sektöründe seri iflaslar olma riski artıyor
çok klişe ama su veren itfaiyenin hortumunu sikeyim tepkisi verdirtecek gelişme.
hakim ideolojinin (%50 dedikleri) nefret ettiği kesim olarak zaten boku yemişiz. dolar artışı da benzin zammı da enflasyon da ilk bizim götümüze girmiş, işsizlik almış başını yürümüş. on tane üniversiteden diploma almış donanımlı birisi bile olsak kart hamili bir yakın değilsek iş bulmamız (en azından hakettiğimizi kazanabileceğimiz bir iş bulmamız) imkansız. hayallerimizle girdiğimiz okul nefret ettiğimiz bir yer haline gelmiş, umudumuz kalmamış, ülkenin haline ağlar hale gelmişiz.
bir de tüm bunlar yetmezmiş gibi millete derdimizi anlatmaya çalışıp hülocular tarafından gerizekalı ithamlara maruz kalmak da cabası.
adamların yandaş medyası ekmek zammını israfa çözüm müjdesi diye veriyor, kimse sesini çıkarmıyor. biz de kendi aramızda sinir krizlerine giriyoruz.
şu noktadan sonra artık ok yaydan çıkmıştır. ben kalkıp da kalın kafalı cahillere siyaset ve ekonomi dersi verecek değilim bundan sonra. zaten işe de yaramaz. alacağım tek cevap "ama kılışdar" olacak çünkü. bundan sonra olacak tek şey ekonomi kazığının ülkedeki herkesi köklemesidir. postu kalın birileri de 'yandım' diyecek ki ancak o zaman çıkacak bu kazık götümüzden. -
v. murat av köşkü hamamı restorasyonu
"arap sen restore etme, bokunu çıkarıyorsun" lafının tam karşılığı olmuş.
memleketin genel zevksizliği ve beceriksizliği üniversitelere kadar sıçramış. artık yavaşça ölebiliriz. -
kamyoncu dayıyı çıldırtan motorcu
kamyon şoförünün hatalı olmadığı video. trafik kuralı bilmeyenler gelip burda lagaluga yapmasın bir zahmet. inanamıyorum yahu kavşakta dönüşün kuralını bilmeyen adamlarla aynı trafiğe çıkıyoruz...
ilgili kanunda diyor ki;
sürücüler sola dönüşlerde dönüşe başlamadan sağdan gelen taşıtlara ilk geçiş hakkını vermeye; dönüş sırasında karşıdan gelen emniyetle duramayacak kadar kavşağa yaklaşmış araçları beklemeye mecburdur.
tabi ki burda bahsi geçen kural yasal hız sınırları içerisinde geçerlidir. şehir içinde sol şeritten 170 ile yaklaşan bir cismin önce hızını tahmin edip sonra kavşağa ne zaman geleceğini tespit etmek için hıza duyarlı sensörlere sahip bir göte sahip olmanız gerekir.
ben kavşaktan yola katılıyorsam bana doğru gelen aracın hızını o yolun üst hız limiti olarak kabul eder hesaplamamı ona göre yaparım.
motorcu burda 170 ile giderek zaten bokun büyüğünü yiyor. hayır ben de fazlasıyla seri bir şekilde araç kullanırım, otoyollarda ortalama hızım 150 falandır ama hiçbir kavşağa gelişine girdiğimi hatırlamıyorum. ilerisini görmediğim yolda hele ayağım frenin üzerinde giderim. mesele yolun durumuna göre aracı idare edebilecek kabiliyete ve şuura sahip olmak. motorcu dallamasında ise bu şuur yok. olsa kavşağa o hızla girmez zaten. yola atlayan bir köpek, çocuk, ot, taş, kaya da olabilirdi. trafikte öngörü önemlidir. dikkatli olacaksın sayın amına koyduğum... ön gö re cek sin kazayı, yolu tahlil edeceksin ve sikik motorunu ona göre kullanacaksın. -
istersem çıplak gezerim senin bakmaya hakkın yok
son derece saçma bir argümandır. bir insan neden açık giyinir? serinlemek için mi? hiç sanmıyorum. şayet öyle olsa idi elin bedevileri yekpare entari ile püfür püfür gezmek yerine kıçına başına iki parça kumaş bağlar öyle gezerdi. biliyoruz ki kendilerinin genlerine aşırılık ve radikallik işlemiş. neyse konu bu değil.
zaten sıcaktan etkilenmeme mevzusu işin paravanı. ankara soğuğunda mini etekle gezen insanlar görüyoruz neticede.
birisi bana açıklasın açık giyinmenin amacı nedir? bir insan neden göğüs çatalını, kalçasını falan açar da gezer? elbette ki dikkat çekici olmak için. en temel içgüdünün üreme olduğunu lütfen hatırlayalım. kimse kimseyi kandırmasın. eğer bir kişi (erkek de olsa kadın da olsa farketmez) açık giyiniyorsa amacı dikkat çekmektir.
fitness salonunda tişörtsüz gezip adonislerini göstere göstere gezen erkekler mesela... amaçları güzel olduğunu düşündükleri vücutlarını sergilemek.
göğüsleri büyük olan kadının dekolte giyinmesi... amacı elbette ki dikkat çekmek.
bir ferrari sahibisin ama kimse bunu bilmiyor. ne anlamı kalır o arabanın?
burdan konuyu sosyal ağlarda hayatını gösterişe adayan insanlara bile bağlayabilirim.
açık giyinen insana zaten bakarlar. çıplak gezip ondan sonra "bono bokomozson" demek fazlasıyla şov.
burda kişinin rahatsız olduğu şey zaten kendisine bakılması değil, kendisine beğenmediği tipler tarafından bakılması. di caprio baksa hiçbirinizin sesi çıkmaz, elinizi vicdanınıza koyun.
kendisine bakılmasını istemeyen kişi vücudunu sergilemez. bu kadar.
not: burdan "açık giyinene tecavüz meşrudur" tarzı anlamlar çıkaracak aşırı naif tatlı su marjinallerine de peşinen söyleyim; eğer öyle bir düşünce kafanızdan geçerse yazıyı baştan okuyun. ana fikri anlayana kadar baştan okuyun. beni çileden çıkartmayın.
itiraf: sırf hoşlandığım kişi "köprücük kemikleri güzel olan insanlara zaafım var" dedi diye ekvator genişliğinde yakası olan tişörtle atletsiz gezdim şubat ayında. hoşlandığım kişi dışında başkalarının da dikkatini çekti ve bu beni içten içe rahatsız etti ama gidip de hiçbirisine "bana bakma ya ayıp" falan demedim. çünkü biliyordum ki amacım zaten dikkat çekmekti. hadi siz de kendinize itiraf edin rahatlayın. -
cebeci'den kızılay'a yürümek
(bkz: ankara üniversitesi cebeci kampüsü)
nasıl bir şey olduğunu burda okuyanlar en iyi bilir.