tasdevrisevenlerdernegi3
profili

  • gıda sektörünün aşırı şeker kullanması

    net bir örneği nutella'da görülen mevzu. başlığa ikinci kez yazıyorum, çünkü bu konu hakkında hassasiyetim yüksek. birazdan aşağıda vereceğim örnek birçoğunuzu ufkunu açacaktır.

    hamburg tüketici merkezi, nuttela'nın içinde bulunan ürünlerin karıştırılmadan önceki miktarlarını gösteren görüntü analizini yayınladı. burada gördüğünüz nutella kavanozu içinde yukardan aşağıya süt tozu, fındık, şeker, kakao ve palm yağı bulunmaktadır. kavanozun yaklaşık 3'te 1'i sadece şeker. kavanozun içindekiler güzelce karıştırıldı mı herkesin bayılarak yediği bir ürün haline geliyor. ama karıştırılmamış halini gören kaç kişi bunu ballandıra ballandıra yer çok merak ediyorum. tamamen şeker bombası vücuda girdimi kilodan başka getirisi yok. burada gördüğümüz sadece bir ürün. diğer buna benzer ürünlerin hepsi böyle. hatta öyle markalar var ki fındık ve kakao oranı yok gibi birşey ama çikolata diye satılıyor koca koca marketlerde.

    -haberin kaynağı

  • hobilere servet yatırmak

    ıslak mendil koleksiyonumu oluştururken dolaylı olarak yaptığım eylem.

    şimdi hemen olmaz böyle saçma şey*toplasan çıkarsan ıslak mendil bu sonuçta demeyin. bundan yaklaşık on yıl önce küçük bir alışkanlık olarak başlayan serüven şu an binlerce ıslak mendilin bir arada durmasına kadar gitmiş halde.

    dediğim gibi ilk başlarda üniversite döneminde gittiğim yerlerde uğradığım mekanlardan aldığım ıslak mendilleri ufaktan biriktirmeye başladım. bir üç beş derken sayıları artmaya başlayınca mevzu hoşuma gitmeye başladı ve yavaş yavaş daha fazla ıslak mendil toplamak için hiç gitmediğim mekanlara gider oldum. ilk başlarda biriktirdiğim halde onlara bir anlam yüklemediğim için öylece yığılıp duruyorlardı. birkaç yıl geçtikten sonra işi farklı bir boyuta taşımaya karar verdim. topladığım tüm ıslak mendilleri şehir şehir ayırdım ve ayrı poşetlerin içinde kutulara koydum. çünkü öylece ortalıkta duran ıslak mendilin üstündeki yazılar zamanla bozulmaya başlıyordu bu durumu engellemek ve kalıcı hale gelmelerini sağlamak için bu şekilde tasnifledim. böylece hangi şehirde nereleri gezmişim, nerelerde yemek yemişim gibi hatıralarımı ileri ki yıllara taşıma fırsatına ulaştım. yani artık ıslak mendillere bir anlam yüklemiş oldum.

    üniversiteyi muğla'da okuduğum için gezilip görülecek mekan konusunda hiç sıkıntı çekmedim. okul döneminde ege ve akdeniz sahillerinin büyük bir kısmını gezdiğimi söyleyebilirim. sonrasında araştırma için pek çok farklı ilde bulunma fırsatım oldu. böylece günümüze kadar birlerce ıslak mendil biriktirebildim. şu anda hepsi benim için bir hazine kadar değerlidir. geçmişe dair birçok anımı onlar sayesinde geleceğe taşıyorum.

    servet harcama kısmına gelirsek zaman içinde koleksiyonu geliştirmek için belki de normalde olsa gidemeyeceğim yerlere koşulları zorlayıp gittim ve üstüne mekanlara uğrayıp oralara da az çok para harcadım bir ıslak mendil için. böyle olunca ufakta olsa bir servet harcadığımı söylesem abartı olmaz.

    son olarak bana göre bir mekanı gidilebilir kılan üç özellik lezzet, hijyen ve ıslak mendildir.

  • 58 sezonluk futbol liginde 60 şampiyon olması

    anlamak için okuma yazmanın yeterli olduğunu düşündüğüm olaydır.

    normalde böyle konularda yazı yazmam. ancak yazılanları okuyunca dedim tane tane bilale anlatır gibi anlatayım da herkes anlasın.

    -yıl 1955 uefa şampiyonlar ligi kurma kararı alıp turnuva oynatmaya başlıyor.

    -1956-1957 sezonu türkiye futbol federasyonu uefa'ya bizi de turnuvaya al diyor. uefa'da şampiyonunu belirle isim olarak gönder bana alacağım sizi diyor.

    -türkiye'de bu zaman aralığında izmir , istanbul ve ankara'da ayrı ayrı profesyonel ligler oynanıyor. her birinden ayrı şampiyon çıkıyor.

    -türkiye 1956-57 sezonu için uefa'ya istanbul lig şampiyonu galatasaray'ın ismini veriyor. o sene galatasaray şampiyonlar ligine katılmış oluyor.

    -federasyon sadece istanbul lig şampiyonunu gönderme kararı alınca izmir ve ankara lig şampiyonları buna haklı olarak itiraz ediyor.

    -bunun üzerine federasyon 57-58 sezonu için uefa'ya gidecek olan takımı belirlemek için istanbul(2)-ankara(2)-izmir(2) liglerinden gelen toplam 6 takımla federasyon kupası düzenliyor. burada şampiyon olan takım uefa'ya gidiyor. bu yıl içinde beşiktaş şampiyon olduğu için o şampiyonlar ligine katılmış oluyor.

    -diğer yıl 58-59 sezonu içinde aynı şekilde federasyon kupasında yine beşiktaş birinci olunca o yıl şampiyonlar ligine katılıyor.

    -59-60 sezonuna geldiğimizde ise türkiye futbol fedarasyonu istanbul-ankara-izmir liglerini birleştirip ulusal lig formatına geçiyor. artık burada şampiyonlar olanlar direk şampiyonlar ligine katılmaya başlıyor.

    -ülkemizde ki şampiyonluk sayısı normalde 59-60 sezonundan itibaren başlıyor.

    -ancak bundan önceki iki yılda üç ulusal ligin(istanbul-ankara-izmir) ortak şampiyonu(federasyon kupası) olduğunu söyleyerek kazandığı iki şampiyonluğu istiyor.

    -ilk başta türkiye futbol federasyonu bu durumu kabul etmese de uefa'nın kararı ile fikrini değiştirip haklı olarak beşiktaş'a şampiyonlukları veriliyor.

    -burada ki mantık o iki yılda ulusal ligler arasında oynanan turnuvada şampiyon takımın olmasıdır.

    -diğer yıllarda ise istanbul-ankara-izmir ulusal liglerinde herkes ayrı şampiyon olduğu için bir takıma şampiyonluk verilemez.

    -galatasaraylı olarak tane tane yazdım artık bu durumu net şekilde anladığınızı umuyorum.

    edit:

    3 arkadaş haricinde mesaj gönderen 8 arkadaş olayı hala anlamamak üzere çaba sarf ediyorlar. açıklayıcı olmuş diyen 3 arkadaşa teşekkür edip diğerleri için ek açıklamalar ekleyeyim ki mesajdan uğraşmayayım.

    - öncelikle şunu söylemek istiyorum. milletimiz hiç araştırma yapmadan sadece yazılanlara göre ahkam kesmeyi çok iyi beceriyor. arkadaşlar açın biraz araştırın neyin ne olduğunu görün ondan sonra gelin yazın. birkaçı benim okuma yazmamın zayıf olduğunu savunup araştır deyip duruyor. onları allaha havale ediyorum.

    -yukarıda her ne kadar açıklayıcı yazmaya çalıştıysam da bazı kişiler anlayamadı. seviyeyi biraz daha düşürüp bazı eklemeler yapacağım.

    -57 ve 58 sezonları için türkiye futbol federasyonu(futbolla ilgili karar veren kurum) uefa'nın(avrupa futbol federasyonları birliği) düzenlediği şampiyonlar ligine takım göndermek için ülke şampiyonu belirlemek istiyor.

    -onun içinde federasyon kupası adı altında bir turnuva düzenliyor. kuralları ise; istanbul-ankara-izmir liglerinde ki takımlar ilk önce kendi aralarında eleme maçı oynuyorlar. eleme maçları sonrası her ligden ikiye kalan takım federasyon final ligine kalmış oluyor. toplam 6 takımlı federasyon liginde oynanan maçlar sonrası 57 sezonunda beşiktaş şampiyon oluyor.

    -57 sezonunda federasyon finaline kalan 6 takım; istanbul'dan(beşiktaş-galatasaray) , ankara'dan(gençlerbirliği-adana milli mensucat), izmir'den(altay-kültürspor). 10 maç üzerinden oynanan maçlar sonucu beşiktaş 17 puanla lider olup şampiyonlar ligine gidiyor.

    -58 sezonunda ise, ilk önce üç ligde eleme maçları oynatıyor. sonucunda kazanan takımlar fedarayon kupası 2 kademesine yükselmiş oluyor. burada 16 takım birbirleriyle eleme maçı oynadıktan sonra 8 takım gruplara kalmış oluyor. bu sezonda 4 takımlı 2 grup oluşturulup maçlar oynatılıyor. bu gruplardan lider olan iki takım final maçı oynayıp şampiyon oluyor. (kırmızı grup-beşiktaş, beyaz grup-galatasaray). finalde oynanan iki maçı da beşiktaş 1-0 lık sonuçla kazanıp şampiyonlar ligine gitmiş oluyor. ancak türkiye futbol federasyonu beşiktaş'ın ismini uefa'ya geç bildirdiği için o yıl şampiyonlar ligine türkiye'den katılım olmuyor.

    -tekrar yazıyorum açıp biraz araştırın neyin ne olduğunu. mantık süper lig sezonunun başladığı 59 sezonundan önce ki iki sene aynı lig formatı gibi tüm takımları kapsayan maçlar oynandığından beşiktaş şampiyonluklarının sayılmasını istiyor. sonuç olarak uefa'da haklı bulunca şampiyonluk sayıları verilmiş oluyor. bundan önceki yıllarda tüm ulusu kaplayan turnuva oynanmadığı için diğer şampiyonluklar eklenmiyor. anlayın artık şunun mantığını boşa tartışma konusu açmayın.