ulan şu hayal aleminde yaşayan futbol romantiklerinden gına geldi artık. beyimiz futbolu paradan çok sevdiği için liverpool'un arap şeyhlerine tıpalamasını istiyormuş. amk sanki liverpool liman işçilerinin verdiği aidatlarla geçiniyor. herifler daha 3 ay önce stopere 85 milyon euro gömdüler anasını satayım! 85 milyon euro!
birinin sahibi amerikan, diğerinin arap. paranın rengi değişiyor mu; yok. e neyin tatavası lan bu hala? ne hıyar adamlarsınız arkadaş ya!
hulyodelivaldez5 profili
-
4 nisan 2018 liverpool manchester city maçı
-
ypg'lilerin türkiye'ye saldırısının görüntüleri
tsk görüntü kalitesini düşürüp yayınlamış. bulabildiğim en uzun video oydu: https://www.youtube.com/watch?v=xvbk0dygkyq
bu da anadolu ajansı'nın verdiği video: https://www.youtube.com/watch?v=8ojqua3y1r8
olayın gelişimi şu: ihamız sivil kıyafet giymiş bir grup götoğlanı teröristin kaşındığını tespit ediyor. bunları takibe alıyor. saklandıkları yere kadar takibi sürdürüyor. hedefi işaretliyor. koordinatlar iletiliyor. patlatma işlemi uçağımız tarafından gerçekleştiriliyor.
başlık altında yazılanlardan da anlaşılacağı üzere sosyal medya teröristleri şu an yataklarının altında sessizce ağlıyorlar.
1-2 çatlak ses çıkmış sadece. insanların kafası bulanmasın diye bir şeyleri netleştirelim.
videodaki atlamalardan dem vurmuş çok bilmiş bazıları. beylerimizin keyfi için muhtemelen birkaç saat süren takip-tespit-gözlem-imha sürecinin tamamını yayınlamayarak büyük ayıp etmişler hakikaten. kendilerine katılıyorum. * bunlar için "extended" versiyonunun çıkmasını talep ediyorum.
yok efendim, neden videodaki zaman, koordinat vs. göstergeleri bulanıkmış. bak bu da çok mantıklı bir hezeyan. elbette türk silahlı kuvvetleri her boku kabak gibi göstermeliydi. sonuçta oyun oynuyoruz burada değil mi? terörle mücadele etmiyoruz nasılsa.
bak bu tam dayaklık: pkklıların bizim topraklarımızı hedef aldıkları belli değilmiş. tabii canım, o zaten hevallerin etek giyme töreni için kutlama amacıyla atılan mermiler... biz boşuna üstümüze alınıyoruz. arkadaşlar çok haklı.
herkes her şeye yorum yapmak zorunda değil. bilmiyorsan sor. anlamıyorsan araştır. şu interneti ne için kullanıyorsunuz, hakikaten merak ediyorum ya. lan eskiden millet bir bilgi kırıntısına ulaşmak için şehrin bir ucundan diğer ucundaki kıçı kırık kütüphaneye gider, hasbelkader aradığı şeyi bulabilirse, oracıkta kağıda-deftere işler, gerisin geri evine dönerdi. edindiği bilgi de çoğunlukla güncel olmazdı. şimdi elinizin altında bilgi deryası var; kullanacağınıza buraya gelip dingillik yapıyorsunuz.
neyse ben bir daha izleyeyim şu sanat eserini... yüzden fazla izlenebilirliği olan film gibi mübarek... iha, siha, teknoloji... bu topraklarda, bu toprakların fertleri neler yapabiliyorlar, görüyorsunuz işte... yeter ki önleri tıkanmasın. insan gururlanıyor. allah daha iyileri yapmayı nasip etsin. allah ordumuzu muhafaza etsin, ordumuza zeval vermesin. -
türkiye deaş'ı bırakıp pkk'nın peşine düştü
burada dikkat çekilmesi gereken nokta; sözcünün sdf, ypg ya da pyd demeyip doğrudan pkk demiş olmasıdır. artık o ara süzgeç kapalı olduğu için ağzından mı kaçırdı, yoksa o da bu harf kalabalığından bunalıp "yeter da! pkk işte olm!" mu dedi, bilemeyiz.
tabii bu, abd'nin dünyanın gözünün içine baka baka terör listesinde yer alan pkk'yla alenen işbirliği yaptığını itiraf ettiği gerçeğini değiştirmez. bizimse hem devlet yetkililerinden hem silahlı kuvvetlerimizden gelen açıklamalarda deaş vurgusunun es geçilmemesi onların kaypaklıkları karşısında gayet dişe dokunur bir koz.
https://twitter.com/…oylu/status/956637354852315139 -
beşiktaş
https://twitter.com/…idag/status/883059269838491648
barcelona'dan adam alıp tinere alıştıran, lorke'de coşturan takım. seneye allah yine şampiyonluk nasip ederse pepe ne yapar, kim bilir. -
igor tudor
bana kalırsa tudor'un 3'lü defans ısrarı tamamen italya ligiyle alâkalı. tıpkı bizde ingiltere'ye gitmek istediği için ingiliz takımlarına karşı bir obradoviç kesilen biliç gibi tudor da italya'ya gitmenin yolunu yapıyor. bunun için de 3'lü defans pratiğini çözmeye çalışıyor. henüz çözemedi. karabük'te de çözememişti. orada yakaladığı çıkış istikrar bulmamıştı. bir beşiktaş maçı yüzünden şu an galatasaray'da. kim inkâr ederse etsin.
tudor bu 3'lü defans işini galatasaray'da çözerse soluğu italya'da alır. ama öyle ama böyle. bunun skora veya lig tablosuna yansıması da önemli değil. yeter ki kendi kafasında oturtsun. bunu söylememin sebebi, galatasaray defans ve kanatlarının bu sisteme uymadığını tudor'un da adı gibi bildiğini düşünmem. diğer ihtimal zekâ seviyesiyle ilgili olduğu için ilki akla daha yatkın.
asıl meseleye gelelim: türkiye'de bir takım 3'lü defans oynayabilir mi? oynarsa nasıl oynar? ne derece başarılı olur?
somut örnekten gidelim:
türkiye'de en son 3'lü defans oynayıp başarılı olan takım: beşiktaş.
sezon: 2002-2003.
o beşiktaş'ın teknik direktörü: lucescu. italyan futbolunu en az italyan taktisyenler kadar iyi bilen lucescu.
o beşiktaş'ın defans hattı: zago - ronaldo - ahmet yıldırım
o beşiktaş'ın kanatları: kaan dobra - ibrahim üzülmez
normalde 3-5-2 ve varyasyonlarını veya 3-4-3'ü oynayan italyan takımlarında zanetti, zambrotta, grosso ayarında veya onlara yakın kanat adamları vardır. ülkede neredeyse her takımın ezbere bildiği bir sistem olduğu için gerekli mevkilere uygun oyuncu yetişir. futbolcular 3'lü defans kurgusunda nasıl oynayacaklarını bilirler. bu nedenle de 3'lü defans oynamak işlerine gelir. bunların arasından çıkıntılık yapıp 4-4-2 veya 4-5-1 varyasyonlarını uygulayan takımlar da vardır elbette. bunlar genelde koşullar nedeniyle, bazen de teknik direktörün tercihi doğrultusunda bu sistemle oynarlar.
beşiktaş'a dönersek; biz 100. yılımızı yaşadığımız sezona aslında 4'lü defansla başlamıştık. lucescu takımın bocaladığını görünce, sanırım 4. haftadan sonra (8 de olabilir) 3'lü defansa dönmüş ve sezon sonunda puan rekoruyla şampiyon olmuştuk. bu tamamen eldeki futbolcuların 3-5-2'ye daha yatkın olması nedeniyle yapılmış bir tercihti. teşhis ve tedavi yerindeydi.
tudor ise elindeki topçulara, özelliklerine, mental seviyelerine hiç bakmadan doğrudan bu sisteme geçti. çünkü acelesi var. bak, sezon sonunda atıyorum, udinese teklif gönderse, yarım dakka durmaz, gider. adam oraya kapağı atmak istiyor çünkü. hedefi italya ligi. sonu eski takımı juventus'a çıkacak bir yolculuğun hayalini kuruyor adam. bütün mesaisini buna harcıyor. karabük'te de aynısını yapıyordu. galatasaray'da da devam ediyor. tudor, taktik repertuarını genişletmeye çalışıyor. bunun için de yarıştan erken kopmuş bir galatasaray'dan daha ideal bir deneme tahtası bulamazdı.
eğer kalırsa gelecek sene de devam edecek buna. beraber futbol da oynadıkları conte abisi gibi olmaya çalışacak. bi sürü adam gönderip, yerlerine maddi sebeplerle 3., 4. hattâ 5. tercihi olan adamları alacak. galatasaray'ı bir yerlere getiremeyecek belki ama hedefleri için kendini geliştirmiş olacak. mesele bundan ibaret. karabük'le beşiktaş'ı yendi diye adamı teknik direktörlüğe getiren galatasaray da ceremesini çekecek artık. nereye kadar, göreceğiz.