hayırdır kardeşim arkamdan konuşuyormuşunuz? bi derdiniz varsa yüzüme söyleyin
edit: arkadaşlar fotoğraf baya eski aylar öncesine ait. açıkcası artık orda olmadığını düşünüyordum neyse ki hala ordaymış bir ara fırsat bulabilirsem görmeye gidecem kendilerini. ayrıca bu kedi bugüne kadar gördüğüm en ürkek kedi nesinden rahatsız olunmuş anlamadım.
ferrarisi olmayan adam4 profili
-
milli kütüphanedeki kedi
-
menzil şeyhinin altın varaklı hastane odası
gördüğüm kadarıyla islam dini tarihindeki en büyük kuşatmayı yaşıyor. hem de kuşatmayı yapanlar; kemalistler, laikler, din düşmanları falan değil 20 yıl öncesine kadar devlete kafir diyen, oy kullanmak haramdır diyen ama yakınları ve kendileri devlet kademelerine yerleştirildikten sonra devletçilik oynayan dindar görünümlü riyakarlardır.
bazıları tarikat bazıları vakıf adı altında yuvalanmış bu yaratıklar; bu medeniyetteki din ve ahlak anlayışına, kafirlerin ve din düşmanlarının yüzlerce yıldır veremediği zararı yalnızca 20 yılda verdi. sonuçları ne mi oldu?
-barlarda, publarda vs. caiz olmayan ortamlarda başörtülü olanlar fink atar oldular,
-aynı mekkeli müşriklerin; tanrıya ulaşmak için tapındıklarını söyledikleri lat, uzza vs. putlar gibi toplumumuzda da şeyh, önder adı altında üçkağıtçı din düşmanlarına tapınılır oldu.
-bu medeniyetin en önemli kodlarından olan evlilik ve aile kurumu neredeyse yok olma aşamasına geldi; aldatmak normalleşti, boşanmak övülen birşey haline geldi, zina mı? o çoktan suç olmaktan çıkartılmıştı zaten. evlilik kadar kötülenen birşey de yoktur şuanda bu ülkede.
-yeni nesilleri neredeyse kaybediyoruz. ekseriyeti z kuşağı olan bu son nesil maneviyat değerlerinden tamamen yoksun bir şekilde yetiştiriyorlar kendilerini. sosyal medya ve çevreleri aracılığıyla gördükleri; din tüccarı münafık kimselerden dolayı inançlarını genel itibariyle kaybeden bu nesil de ne yazık ki gelecekte ülkemizin kanayan bir yarası haline gelecektir.
-intiharlar, cinayetler, iflaslar, kutuplaşma, düşmanlık hissiyatı, siyasallaşan kamu düzeni, torpil ve rüşvet ortamı, mafyalar.. ve daha burada sayamadığım nice felaketler.
sonuç olarak 1940 ve 1950’li yıllarda doğup, bir dönem islam davası mücadelesi veren ama para ve makam görünce dinlerini, ideallerini satıp peşkeş çekenlerin ellerinden artık bu islam davası söyleminin alınması gerekiyor. dinimiz çok zarar gördü bu süreçten. yüzlerce yıllık mücadele harap edilmeye başlandı. makam ve para için dini kullananların siyasetten ve devletten derhal arındırılması elzemdir.
bir de, “ya onlar çalmayacak mı sanki“ diyen onursuz bir tayfa peydahlandı ben de diyorum ki; onlar çalsın ağzından allah’ı ve peygamberi düşürmeyenler çalacağına. en azından diğerleri bunu yapınca dinime ve kutsalıma zarar vermiyor. -
beypazarı maden suyu
geçenlerde san pellegrino, perrier, gerolsteiner ve beypazarı başkanları bir kafede oturmuş sipariş veriyorlarmış:
-ben bir san pellegrino
-ben bi perrier
-ben bi gerolsteiner
sıra beypazarı müdürüne gelmiş :
-bana da bi su
yanındakiler sormuş , neden sen kendi maden suyundan istemedin diye
-“kimse maden suyu içmiyordu , ben de size uyayım istedim” demiş. -
cumartesi gecesi evde oturan ezik ve yalnız insan
sadece gecesi değil gündüzü de evde oturan yalnız ve işsiz insandır. buna sebep olan ise; uyku,plansızlık,üşengeçlik,öğle yemeği sonrası çöken ağırlık vb. gibi durumlardır. kişi yapmayı planladığı işleri, üzerinde tabakalaşan ölü toprak yüzünden gerçekleştiremez ve yediği yemeğin üzerine uyuyarak, cumartesi gününün öğlen ve akşam vakitleri arasını geçirir. kalktığında ise yediklerinin ağzında kalan buruk tadının atmosferinde uyuyacağı vakte kadar debelenip durur.