daha 5 günlük minik kızım solunum cihazına bağlı, her yerinden kablolar fışkırırken ona birşey olursa bedenini nerede toprağa vereceğimi düşünüyordum sadece. o kadar umutsuz, o kadar çaresiz hissediyordum.
çok şükür rabbim bağışladı bana, ama ne içimdeki o korku geçti ne de sebebini bilmediğim o koca boşluk.
minik kuzumu her kucağıma alışımda, her dokunuşumda, her koklayışımda mutluluk değil hüzün hissediyor olmak perişan ediyor beni.
minicik bedeni, kalbi o büyük ameliyata dayandı, hayata tutundu, yaşamayı seçti o, ama ben ona sütümü bile veremiyorum. o, o kadar güçlüyken, benim bu kadar güçsüz, beceriksiz olmam kahrediyor beni.
deli deli fenci2 profili
-
ekşi itiraf
-
eşek gibi çalıştıktan sonra erkeğe yemek yapmak
kocamla mesleklerimiz aynı. onun benden daha fazla özel dersi var sadece. 2 yıllık evliyiz, evliliğimizin ilk dönemlerinde tüm temizliği o yapardı, yemekleri ben. süpürme, vileda, toz alma onundu, banyo tuvalet temizliği benim. çamaşırı makineye atma işi benim, serme- toplama onun. yemek yedikten sonra beraber toplar, birimiz temizler birimiz makineye dizerdik. bunların hiçbirini konuşmadık, kendiliğinden bu şekilde gelişti. eşit derecede yoruluyorduk ve o becerebildiği işleri kendiliğinden yapıyordu. ben hamile kalıp bişey yapamamaya başlayınca bi yardımcı bulduk, haftada bir gelip işleri hallediyor sağolsun. yemek işi hâlâ bende çünkü yumurta bile kıramaz eşim. çocukla yapamadığım çok oluyor, ya ne bulursak yiyoruz ya dışarda yiyoruz. bunları da hiç konuşmadık. o bana kıyamaz, ben ona. kavga ettiğimiz, birbirimizin kafasını kırmak istediğimiz zaman da böyle oldu bu, herkes elinden geleni yaptı. ikimiz de sürekli sen yorgunsun deriz birbirimize. ayrıca bugüne kadar her ne yemek yapayım diye sorduğumda verdiği cvp aynıdır, yorma kendini çok, basit bişey yap yeter...
bu biraz vicdan işi sanırım. baştan konuşun iş bölümü yapın falan diyenler olmuş, senet imzalatsan yapmayacak olan yapmaz bence.