az önce bir arkadaşımla dertleştim. dünya garip, ölüm zamansız. geride iyi şeyler bırakıp iyi anılabilmek güzel olan.
vakti zamanında bir arkadaşım ufak bir ilçede hakim olarak görev yaparken önüne gelen davada, bir adamın köpeği, bu adamın sabah namazına giden arkadaşının bacagını ısırıyor.
daha sonra arkadaşı şikayetçi oluyor sanırım, köpeğin sahibine dava açılıyor.
normalde ceza davalarıyla haşır neşir olanlar bilirler, ufak davalarda hakimler kararı hazırlayarak duruşmaya çıkar, tek celsede olay biter.
bu iki arkadaş da duruşma günü geliyorlar, hakim ceza vereceği adama köpeğin cinsini soruyor, esasen pek önemli bir detay olmasa da merak etmiş.
yargılanan adam da, köpek sokak köpeğidir, buranın kışı soğuktur, telef olmasın diye sahiplendim diyor. adamdaki hayvan sevgisi ve merhamet hakimin hoşuna gidiyor ve hakim ceza vermekten vazgeçiyor. hem arkadaşları barıştırıyor hem de beraat ettiriyor.
daha sonra bu olayda yargılanan adamın geçim kaynağı olan dört adet ineği çalınıyor. ineklerin ikisi hamile, adamın tüm gelir kaynağı gitmiş. kendisine daha önce dava açan savcı bu sefer adamın çalınan ineklerini hızlıca buluyor. az vakit kaybetse hayvanlar restoranın tekine satılmış dolayısıyla küpesi de olmayan hayvanlar kesilecek, geride delil de kalmayacak. hırsıza dava açılıyor. savcı hayvanları da sahibine iade ediyor.
daha önce yargılanan adam bu sefer mağdur olarak aynı mahkemeye geliyor. hakim hırsızın 20 adet büyükbaş hayvanı olmasına rağmen bu garibin 4 hayvanını çaldığı için ibretlik bir ceza veriyor.
aynı mahkemede hem yargılanan hem de mağdur olan bu vatandaş bir vakit sonra hem hakime hem de savcıya teşekküre geliyor, size diyor teşekkür etmeme fırsat tanıyın, bir gün köyüme gelin misafirim olun size bir yemek ikram edeyim.
hakim de kıramıyor, pekiyi madem diyor. ramazan ayı çıksın bayramdan sonra geliriz, temmuzda tayinimiz çıkmadan ziyaret ederiz seni diyor.
ramazan ayı çıkmadan o hakimi terfi ettirip oradan başka yere tayin ediyorlar. ilçeden ahali vedalaşmaya gelse de bu vatandaş ise karın ağrısı şikayetiyle o sırada istanbul’a tedavi olmaya gittiğinden, hakimle vedalaşamadığına üzülüyor.
geçen hafta ise o karın ağrısının kansere dönüştüğü, tedavi için gittiği istanbul’dan tabutuyla geliyor cenazesi vatandaşın.
hakimi ise eski personeli arıyor. iyi ki ceza vermediniz efendim, yoksa şimdi cezaevinde ölecekti, ona bilmeden de hayatının son demlerini dışarıda özgürce geçirme imkanı sundunuz diyor.
bu telefon görüşmesinden sonra hakim arkadaşım beni arıyor, zaten geçen hafta birini ebedi istirahate yolcu etmiş biri olarak derin düşüncelere dalıp olayı ölümsüzleştirebilmek entry haline getiriyorum.
bazen kanunu itip vicdanla karar vermek, bir vatandaşın hayatının son demlerini özgürce dışarıda yaşamasına vesile olabiliyormuş...
hepimiz uzun vadede oluyuz3 profili
-
ekşi itiraf
-
dick advocaat
adam enkazı topladı yetmedi vurdukça vuruyor. vay anasını ya. bi türk olarak gururlandırdı. zico döneminden beri izlediğim en verimli dönem sanırım. umarım devamını getirip uzun yıllar burada kalır.
bjk:not. -
url tabanlı erişim engelleme
şimdi öncelikle kanzuk beyin konuyla alakalı yazısında yazdığı şeylerin meltem banko meselesiyle alakası olmayıp tek derdi sözlükteki tansiyonu düşürmek.
mesela, meltem banko mevzusunda mahkeme kararı tebligatı yapılmadı mı?
ekşisözlüğe her karardan sonra tebligat yapıldı.
öncelikle meltem banko nun aldırmış olduğu ilk mahkeme kararları şurada:
https://i.imgur.com/6oexut9.jpg
https://i.imgur.com/b2cz6fh.jpg
bu kararların paylaşılmasından mütevellit her türlü cezai ve hukuki sorumluluk bana ait. bu kararları paylaşmaya bile cesaret edemediniz bunca vakit. o kadar insanın hakkına girildi, boş yere entrysi silindi. hiçbiri umrunuzda olmadı.
mesela, meltem banko mevzusunda siz bizleri adam yerine koyarak bilgilendirdiniz mi? kardeşim senin entry şu gerekçeyle silindi biz itiraz etmiyoruz ama haberiniz olsun bari dediniz mi?
elinize geçen mahkeme kararını bizle paylaştınız mı?
türkiye'de bilişim hukukunu en iyi bilen kişi sen misin? senden başka akıl yürütecek, çare arayacak hukukçu yok mu?
bir de sözlüğün 2 kafadar ortağına ilk dönem mesaj atmaya çalıştım, ikisi de özel mesaj kabul etmiyor. o kadar eleştirip kendi kurduğunuz sitedeki yazarlar size mesaj bile atamıyor. sonra çıkmış artist artist konuşma yapıyorsun. bu kurumun hukukçusu sensin, ben de entrysi silinen bir hukukçuyum. nasıl ulaşacağım sana?
ekşisözlükte yazar olup bu sitenin kurucusuna özel mesaj gönderememek, twitter kullanıcısı olup twitterin sahibine tweet atamamak kadar saçmadır!
mesela siz itiraz etseniz, itirazınız kabul edilmese, sonra bireysel başvuruyu deneseniz o da olmadı aihm i deneseniz olmaz mı? twitter bireysel başvurudan sonuç almadı mı? sizin neyiniz eksik. sizin eksiğiniz yok ego fazlalığınız var. burası hususi bir site, istediğiniz gibi at koşturuyorsunuz. hiçbir sorumluluğu layıkıyla yerine getirdiğinize inanmıyorum. sırf ankara'da itiraz etmek bize masraf olur salla gitsin inancıyla itiraz etmekten feragat ettiğinizi düşünmekteyim. samimiyetinize olan inancım sıfır.
ben sizin ne yaptığınızı bilemediğim için yargısal haklarımı etkin kullanamıyorum. ilk kararı arkadaşım aldı baktık. itiraz edeceğim ama sözlük itiraz etti mi etmedi mi belli değil. itiraz ettiyle müdahil olacağım yoksa itiraz eden. usul hatasına düşmemek için sözlüğe ulaşmayı denedim ama imkansız. sonra gelip burada şıra sat. hayırlı satışlar herkese.