bugün dolmuştan inip evime doğru yol alırken, dolmuşta yanımda oturan çocuk birden arkamdan yaklaşıp omzuma dokundu. ardından hiç beklemediğim bi şey söyledi,
"pardon bakar mısın? dolmuşta ben parmaklarımı çıtlattım, sonra da sen çıtlattın. acaba bu bana bi işaret miydi, bilerek yaptın değil mi?"
gerçekten bu ülke beni her geçen gün daha fazla şaşırtıyor.
kuzimato5 profili
-
ekşi itiraf
-
bir tane ahı var bırak
valinin kıyafeti nedeniyle azarladığı ve bu azardan sonra kalbine yenik düşen, tübitak ödüllü öğretmen halil serkan öz'ün ahı var.
-
ekşi itiraf
3 sene sonunda huzuruma kavuştum.
*tekrardan piyanoya başladım, bu mutluluk bana 10 sene yeter.
*bitince çok mutsuz olacağımı düşündüğüm ilişkiler sona erince "oh be dünya varmış!" ruh haline büründüm, kafam rahat. geceleri "acaba ilişkimiz nereye gidiyor? beni seviyor mu?" diye diye uyuyamadığım günler sonra erdi.
belki dünyanın en mutlu insanı değilim ama en huzurlularından biriyim.*
maşallah diyelim lütfen. -
ekşi itiraf
geçen hafta roma'da euro değerli diye aşk çeşmesine 1 tl attım.
bugün de ilişkim bitti.
keşke pintilik etmeyip 2 euro atsaydım, belki ayrılmazdık. -
dünya kadınlar günü
özgür ve çağdaş bir yaşam şeklinde elimden geldiğince modern ve feminist bir kadın olmaya çalıştığım, iyi bir üniversitede eğitim aldığım ve bilinçli olduğum halde 19 yaşımdayken, aşık olduğum kişiden hem fiziksel hem psikolojik şiddet gördüm. ama kimsenin bundan haberi yok. her gün gülüp eğlendiğiniz o kız arkadaşınız sevgilisinden şiddet görüyo da olabilir, dayak yiyiyor da olabilir, bunları kimse bilmez, kimse farketmez. o kadınlar bunları kimseye anlatamaz çünkü.
türkiye'de bunlardan hatta daha beterlerinden kaçar tane var haberiniz yok. her gün sebepsiz yere dövülen ama zamanında okumasına, okusa da yıllarca çalışmasına izin verilmediği için parasızlıktan, çaresizlikten boşanamayan kadınlardan, kıskançlık krizine giren erkeklerin el kaldırdığı, tehdit ettiği kızlardan haberiniz var mı? kaldı ki bunlar en basitleri, 2017'den itibaren türkiye'de erkek arkadaşı/eşi tarafından 70'e yakın kadın öldürüldü. inanın ki haberlerde gördükleriniz sadece yüzde 10'udur.
türk kızı şöyle böyle diyip duruyorsunuz ya hani, o türk kadınları türkiye'nin en doğusundan en batısına kadar, en cahilinden en kültürlüsüne kadar neler çekiyor haberiniz var mı? bilmediğiniz çok şey oluyor, farkında değilsiniz hiçbiriniz.
"kadın dediğin kibar olur, kadın dediğin şöyle yapar böyle yapar, kadın dediğin yerine göre giyinir hanfendi olur, sesli gülmez, kadın hesap ödemez, erkek varken kadın garsonla konuşmaz, kadın yemek yapmasını bilir, kadın çocuk doğurmazsa yarımdır."
sanane!
bir diğer konu da kadını analık üstünden kutsallaştırmak. bakın arkadaşlar, asıl mesele doğurmak değil. onu kedi köpek de yapıyor, doğadaki her dişinin özelliği doğurganlık. tek gecelik ilişki yaşadığın için "orospu" diye nitelendirdiğin kadın da sen prezervatif kullanmayı sevmediğin için 5 dakikada o "kutsal analık" mertebesine erişebiliyor yani. konu annelikse, o da vajinandan bebe çıktığında değil kendi kanından olsa da olmasa da o çocuğu sevgiyle, şefkatle yetiştirmekle olur.
anne olmak zorunda değiliz, ev kadını olmak zorunda değiliz, evli ya da bakire olmak zorunda da değiliz. biz annelikle, bekaretle, evlilikle var olmadık. cinselliğimizle, tutkularımızla, isteklerimizle, başarılarımızla, başarısızlıklarımızla, sevgimizle, ruhumuzla var olduk. biz sadece insanız.
sperminiz yumurtamızı dölledi diye bize saygı duymayın. bize biz olduğumuz için saygı duyun. bizim karakterimize saygı duyun.
mesela taşımalarda bizi rahatsız etmeyin, dibimize girmeyin, bacaklarınızı toplayın. belki niyetiniz kötü değil ama türkiye'de biz kadınlar tedirgin olarak büyürüz hep, tek başımızayken arkamıza bakıp kontrol ederek yürümeye alışığızdır. sokakta yanımızdan geçerken dönüp bize andaval gibi bakmayın, ıslık çalmayın. bizi insan olarak görün. ihtiyaçlarınızı karşılamakla yükümlü bir obje olarak değil.
kadınların da kendi hayatlarını tek başına kurabileceklerini bilin mesela. hayattaki tek amacımız evlenip çocuk yapmak değil. insanız ya hani, dik başlı olmayı da biliriz, başımızı dik tutmayı da.
erkeğin, bir kadına kötü davranmasının sebebinin aslında ona değer vermemesi olduğunu fark edin.
mesela kadınların güçlü olduğu masallar anlatın kızlarınıza, prensini bekleyen mahvolmuş prensesi duymasınlar, kendi masallarının da kahramanı olabileceklerini fark etsinler.
kadınların, ana bacı gibi kavramlarla kutsallaştırılmaya gerek duyulmadığı, şiddet görmediği, zorla evlendirilmediği, özveriyle yarattığı tüm değerlerin yok sayılmadığı, ezilmediği, hor görülmediği bir toplumda saygı ve eşitliği elde edinceye dek tüm olumsuzluklara karşı direnen, umudunu yitirmeyen, yitirse de pes etmeyen tüm kadınların günü kutlu olsun.
güçlüyüz, varız, hep de var olacağız...
unutmayın, her karanlık gecenin ardından güneş mutlaka doğacaktır yeryüzünde.