ığdır kayısısını malatya kayısısı diye satarlar.
birbenexiktim6 profili
-
ığdır kayısısı vs malatya kayısısı
-
neden sevgilin yok
çok aşık olasım var. ama evde tek başına aşık olunmuyor.
edit: asla evlenmez dediğim kız bile evleniyor. inanamıyorum. oğlum siz bizi mi kandırıyorsunuz burada? ekşiye bakıyorum herkes evlilik düşmanı, dışarıda hepsi cevval evlenmelik adamlar. noluyor ya? -
uzun süreli ilişkinin sırrı
bu kesinlikle çok değişkenli bir durum. ki insan da yıllar içinde değişiyor.
misal ben dünyanın en anlayışlı insanından en güvensiz insanına nasıl dönüştüm? ilk sevgilim sadece haber verirdi, işten çıkıp kızlı erkekli grupla eski yeniye gideceğini. orada gece 3-4 e kadar kalırdı. dönünce mesaj atardı. ya da atmaz mıydı hatırlamıyorum. çok güvenilir bir insan da değildi ama kıskanmazdım. aklım kalmazdı. ama yaşlandıkça insanlara güvenim kırıldığından sanırım ki bunda arkadaşlarımdan da çok kazık yemenin etksi var, kimseye güvenmemeye başladım. artık herkesten her şeyi bekliyorum. herkes aynı gözümde, değersiz ve her haltı yapabilecek tiynette. o yüzden ilişkilerin de ömrü kısalıyor. hatta yalnızlık daha cazip olmaya başlıyor. ilginç. -
starbucks'ta facia gibi kaza
izleyenlerin mallığına şaşkınım. adam kasten yapmıyor. iki kişi önüne atlıyor. yaya geçidi değil, trafik akıyor, sizin başınıza da gelebilir ayrıca. adam vurmamak için kırmış ama yanlış tarafa. frene basmak yerine gaza basıyor muhtemelen kitlendiği için. ve o hızla kafeye dalıyor. cinayet nerede? kasıt nerede? beş kere izledim en az. ne kadar kolay insan yaftalamak.
edit: adam orda 70 le gitse de onlar ölür. bisiklet değil bu. hızlı gittiğini nasıl tespit etmiş yazarlar oturdukları yerden onu da anlamadım da. herkes avukat, savcı, adli tıp uzmanı mkodumun ülkesinde. herkes uzman a.ınakoyayım.
edit 2: 0,25x te bir daha izledim. adam yayaları geç fark ediyor. evet bu yüzden ışıklar, yaya geçitleri, neon kıyafetler var, ya da benim gibi bekliyorsun hiç araba kalmayana kadar, amaaan frene bassın, koşarsak geçeriz mantığıyla geçilmez.
edit3: evet şoför de haksız. 70 değil göremeyecek kadar hızlı. ya da duramayacak kadar. ama yayalar zaten yolun ortasına kadar gelmiş. orda bekliyor.
bugün aynısını dayının teki bana yaptı. daha doğrusu önümdeki arabaya sonra bana yaptı. yavaşlayabileceğim bir yer değildi, halbuki az geride ya da az ileride geçse sorun yok. yolun ortasında dikilmiş, karşıdan da araba geliyor... lütfen herkes ailesini yaya olmak konusunda uyarsın. -
öğrenciye diz çöktürüp tokatlayan kadın öğretmen
ekşide bdsm yi öğrenip çocuk için duyar kasan şeref yoksunları... öğrenci dövmek yanlıştır, suçtur. bunda hemfikirim. ilkokulda2 tokat yedim, asla unutmam. ama asla saygısız olmadım.
ortaokuldaydık... fencimiz yaşlıydı, iyi niyetini suistimal eden öğrencilere hiç sesini çıkarmadı. hep iyi bir öğretmen oldu. pencereden kaçarlardı. hoca bir gün fark edip yok yazdı diye o gün anahtarla boydan boya çizdiler arabasını, lastiklerini indirdiler. tontiş hocamın mütevazi arabasının... kızmadı... çocuklardan biri lisede gasptan hapse girmiş, diğeri kız arkadaşına şiddetten okuldan atılmış.
lisedeyiz... allah için iyi bir anadolu lisesindeyim. ama düz liseyle birleşik. kızlarla yürüyoruz koridorda, arkamızdan biri bir laf attı, akıllara zarar... nöbetçi öğretmen duymazdan geldi. o öğrenci bir kız öğrenciyi sürekli rahatsız ettiği için atıldı, bi gün bıçakla kızın yolunu kesti, kendi arkadaşları müdahale edebildi...
lisede öğretmenim. ama buradaki dalyaprakların okuduğu gibi kolejde falan değil, torbacıların olduğu bir ilçenin meslek lisesinde. öğrencim 'hocam valla sadece sigara içiyordum' diyince seviniyorum. siz düşünün. baya at hırsızı gibi öğrencim var. beni kolunun altına alsa götürür. abimden büyük görünüyor. neyse. ben öğretmenlik okurken bana kimse 'sen gardiyanlık yapacaksın, bak hırsız, gaspçı, torbacı çocukları eğiteceksin. arkansastaki hapishane gibi' demedi. hiç öyle ölü ozanlar derneği falan değil baya banliyö 13 tadında hayatlar. okulu basmaya dayısı gelmiş çocuğun, içerden yeni çıkmış, gasp,adam yaralama...
daldan dala atlıyorum da sinirliyim size, okulun ilk çocuklara sordum ne olcaksınız diye, bana bunu öğrettiler, iletişim kur dediler. çocuk dedi ki hocam kulüp açıcam. baakk öyle gece kulübü zannetme yapraaam, bu kulüp ankarada yaşayan bilir, karanlık gecelerin döndüğü, alengirli kulüp, mevzuyu anladım, neden ahmet dedim, yakının mı var bu işle uğraşan? dayımın kulübü var hocam dedi. neyse, dersime söve söve giren de bu ahmettir. ha gelip benden özür diledi o ayrı ama benim eğitimini aldığım o yaklaşımlar, greene disiplini, öfke kontrolü, okuduğum psikolojik kitaplar, irvin d. yalomlar falan hiç bir bo-ka ya-ra-ma-dı!!!!
bakın dayak değil mevzu, şu anki nesil, öğretmenin eseri de değil. senin eserin. ekşide yar.ak kürek yazan ukala, kendini bilmez, saygısız, tahammülsüz... ailesinin eseri. her dara düşünce tablet veren, sevgi vermeyen, para veren, saygı vermeyen, içi boş güven veren senin ürünün. ailen arkanda durmadı diye çocuğunun her yaptığına eyvallah diyen sensin. ya hu çağımızda erken ergenlik var,2 yaşındaki çocuk istediği olmazsa çıldırıyor. en son öğretmen suçlu. bu bombok çocuğu adam etmeye çalışmak, sevilecek bir iş değil. katlanılacak bir iş. o paraya bence bu bile çok. 2700 tl maaş veriyorsun ve diyosunki 35 kişilik meslek lisesi sınıfından dahi çıkar. ya.raama çıkar. ç.k beyinliler. çocuğunuz meslek lisesine düşer inşallah. yolunuzu meslek liseli keser inşallah. öğretmen kadar başınıza taş düşer inşallah -
ölürken çalması istenen şarkılar
dokumacı kızlar. cenazemde de un helvası dağılsın. çok severim.