burada belli bir yaşa kadar gelip evlenmemiş kadınlara bakış açısını hayretlerle okuduğum başlıktır. bir kadın 30 yaşına kadar evlenmemişse sanıyorlar ki üniversite yıllarında partiden partiye koşmuş fakültenin en kolpa tipleriyle takılmış, efendi erkekleri harcamış hor görmüş sonra efendilerin peşine düşmüşler ama bulamıyorlar.
bunun tam aksine bu anlattığım tarzda kızların hepsi üniversite biter bitmez birine kapağı attılar. evlendikleri de gayet kendi halinde tipler oldu. benim gibiler evlilik meselesi nasıl olsa olur dediler okulla işle uğraştılar. bu arada flört konusunda tecrübeli eski kaşarlar düzgün erkekleri ayarttılar şimdi koca parası yiyip instagrama çocuklarının resmini atarak masumiyet portresi çiziyorlar. sonuç olarak biz işi gücü oturttuğumuzda bir de baktık ki piyasa bitmiş. yani bunun üniversitede kucaktan kucağa gezmekle bir ilgisi yok. bu farklı bir zeka türünü gerektiriyor. olay birini gözüne kestirip ne kadar leş olsan da kendini pazarlamak, işte tüm mesele bu.
odunsu insan3 profili
-
düzgün erkeklerin hepsinin kapılmış olması
-
asla iyileşmeyecek çocukluk yaraları
ortaokul ikinci sınıfta ingilizce dersindeyiz. bizim durumumuz çok kötü değildi ama o zamanlar babam işsizdi. velhasılı zaten çok da süslü bir çocuk olmadığımdan çorabın lastiğinden bir toka yapmış annem ben de takmışım. hocamız tokamı gördü, kafandaki ne dedi toka dedim. neyden yaptın dedi çoraptan dedim. çıkarttırdı bana tokayı tüm sınıfın önünde tutup güldü. çok içime oturmuştu. sanırım şimdiki cicili bicili tokaları sevmem -yaşıma rağmen- buradan geliyor.
-
zevk alınan ufak sapıklıklar
uykum geldiği halde uyumamakta direnmektir. nasıl geberiyorum uykusuzluktan, gözlerim kapanıyor. işte o anlarda uyumuyorum ya, sanki hafiften çakırkeyif oluyorum. koltukta yuvarlanıyorum, şarkılar söylemeye başlıyorum, sebepsizce gülüyorum. ufak mıdır bilmem ama cidden hoşuma gidiyor.