başlığı her ne kadar pizza hut diye açsam da (orada çalışıyorum) aslında sadece pizza hut çalışanlarına değil fast food sektöründeki tüm çalışanlara yapılan muameledir (little ceasers, domino's,burger king, mc donald's, kfc vs vs)
bu sektörde çalışanlar bilirler firmalar işe alım sürecinde adaylara maaş dışında yemek ve eğer var ise yol gibi yan haklarını da söylerler. işte bu noktada yemek olayı çalışana tam da bir işkence ve zulüm haline dönüşür. firmalar çalışanlarına hem sağlık açısından hem de insanlık açısından en olmayacak şeyi dayatırlar. firma eğer pizzacıysa her gün pizza, hamburgerciyse her gün hamburger yemek zorunda kalır çalışan. başka bir alternatifi yoktur ya verileni yiyecektir ya cebinden alacaktır ya da aç kalacaktır. ama sorarlarsa firmalar çalışanlarına yemek veriyorlar. menüden istediğini seçme şansı bile yoktur çalışanın, kendisine verilen 3-4 seçenekten birini tercih etmek zorundadır. ayda yaklaşık 26 gün mesai yapan bir çalışanın 26 gün sadece pizza (firmasına göre hamburger, tavuk vb) ile beslenmesinin psikolojik tarafını geçtim sağlık açısından da sorunlu olduğu kesinken bu firmaların operasyon tarafındaki yöneticileri ceplerinde yemek kartları ile gezip çalışanların bu anlamdaki şikayetlerine kulak tıkıyorlar.
ve yemek dışında bir başka kötü muamele de mesai saatleri ile alakalıdır. sana 8 saat çalışacağını söylerler ama özellikle kapanış vardiyasında çalışanlar istemeselerde fazla çalışırlar. saat 00:00 bitmesi gereken mesain o saatte asla bitmez, çünkü işletme o saatte servise kapanır sonrasında bir bazen iki saat temizliğe kalınır ama fazla mesaiden sayılmaz. heleki yönetici iseniz durum daha da vahimdir. normal çalışanların yaptıkları fazla mesailer puantaja yazıldığı zaman ödenir ama yöneticilerin fazla mesaileri hiçbir şekilde ödenmez. ister bir hafta boyunca günde 12 saat çalışın, ister mecburiyet yüzünden izin kullanmadan çalışın (bu fazla mesailer kişinin kendi tercihi değildir, bölge yada operasyon müdürleri tarafından buna zorlanırlar) fark etmez firma size bu fazla mesaileri asla ödemez, izin olarak kullandırtmaz (benim 27 güne tekabül eden fazla mesaim var, farklı şubelerdeki arkadaşlarımın da benden farkı yok).
uzun lafın kısası kendi çalıştığım firma (pizza hut) da dahil olmak üzere sektör içerisindeki firmaların neredeyse tamamı insan çalıştırmaktan ziyade modern köle çalıştırıyor. ve malesef iş korkusu yüzünden kimse itiraz da edemiyor.
tanım: gıda (fast food) sektöründe köleliğin yaşatılması durumu.
bufi9 profili
-
pizza hut çalışanlarına insanlık dışı muamele
-
7 nisan 2021 futbolcuların aşılanma müjdesi
(bkz: futbol afyondur)
siz ne bekliyordunuz? öğretmenleri, turizmcileri, toplu taşıma şoförlerini, garsonları mı aşılayacaklardı? tabiki önce futbolcuları aşılayacaklar. başta salazar olmak üzere bir çok diktatör 3f, yani fado, fiesta, futbol ile yönetmedi mi ülkelerini? bizim onlardan neyimiz eksik?
öncelikle aşılanması gerekilen sektörler:
emniyet güçleri
öğretmenler
hizmet sektörü çalışanları (kasiyer, garson, turizm, kurye, kargo vb)
toplu ulaşım şoförleri
belediye temizlik işçileri
ne olursa olsun her şekilde çalışmaya devam edecek olan meslek grupları aşıda önceliği hak ediyor. aynı şekilde ikide bir kapatılarak devlet eliyle işsiz bırakılan kafe& restoran çalışanları. bunlar dururken futbolcu aşılamak abesle iştigaldir.
edit: manyak mısınız lan? kafayı yediniz iyice, öğretmenler de öncelikli aşılansınlar dediğim için küfür mü edilir? ayrıca aşılamayıp da ne yapacaklar, ölsün mü lan bu öğretmenler? ne yaptı lan bu öğretmenler size? hepimiz çocuklarımızı emanet ediyoruz olum onlara. ayıptır lan.
not: öğretmen değilim
daha önemli not: benzer mesaj atanları üzer, küfür dağarcıklarına yeni küfürler eklerim. -
ramazanda ibadethaneler de kapatılsın kampanyası
malumunuz, dün yapılan kabine toplantısı sonrası pandemi ile mücadele kapsamında yasaklar tekrar başladı. kimileri bu kararı yerinde kimileri de yanlış buluyor. bense haksız ve adaletsiz, yanlış ve eksik buluyorum. salgın yayılmasın diye haftasonları yasak olacak, kafeler, restoranlar kapatılacak ama ramazanda her akşam camiler teravih namazında tıklım tıklım olacak. ramazanın ilk cuması, son teravih, ilk teravih denilerek bazı günlerde bu kalabalık daha da artacak, ama oralarda kovid yayılmayacak öyle mi? bu nasıl bir pandemi ile mücadele anlayışı aklım almıyor.
kimsenin ibadetine bir şey dediğim yok, herkesin dünya görüşünce, dilediğince yaşaması ve buna devlet de dahil kimsenin müdahale etmemesi taraftarıyım ama, madem bu illetin yayılmasını durduramıyoruz o zaman önünü almak için herkes fedakarlık yapsın, tıka basa dolu camilerde kılınacak namazlar ile restoranlarda açılacak oruç arasında fark yok. bu yüzden ramazan ayında ibadethaneler de kapatılsın.
t: yeniden pik yapan kovide karşı mantıklı bir kampanya.
edit: aslında hiç editlemeyi düşünmüyordum ama bol miktarda "siz yazın bodrumda discolarda, kışın kayak merkezlerinde, barlarda, pavyonlarda, alemlerde, içki masalarında eller havaya, enseye tokat göte parmak yaparken iyiydi" mesajı üzerine şart oldu.
önce şu görsele bak;
görsel
bak o resimde gördüğün, benim bir yılı aşkın süredir soğuk, yağmur, kar demeden giydiğim, daha doğrusu yenisini alamadığım için giymek zorunda olduğum ayakkabım. yenisini alamadım çünkü kafe& restoran çalışanıyım, yenisini alamadım çünkü son bir senenin üçte birini işsiz (işten çıkartmalar yasaklanmadan çıkartıldım), üçte birini işim olduğu halde devlet tarafından çalıştığım yer kapatılarak yine işsiz (kçö şartlarına uymadığım gerekçesi ile devlet desteği yada bir ödenek almadan) geçirdim. yenisini alamadım çünkü çalıştığım dönemde kazandığım para ile temel ihtiyaçları karşılamak ve ailemi geçindirmek için mücadele ettim. tam sıkıntılar bitecek diye düşünmeye başlarken şimdi yeniden çalıştığım sektör kapatılıyor. ben hayatta kalabilmek için, ailemi geçindirmek için çalışamayacaksam sen de ibadet etmek için camiye, kiliseye, sinagoga, cem evine v.b. gitmeyecek ve ibadetini evinde yapacaksın ki ben de sizin samimiyetinize inanayım, bugünleri hep beraber aştık diyebileyim, rte'nin biraz fedakarlık yapacağız derken sadece beni değil herkesi kast ettiğini düşüneyim.
şu saatten sonra da bana halen "siz gezerken, tozarken, yerken, içerken, şıçarken biz cumaya gidemedik" diye mesaj atmaya devam edersen o görselde gördüğün ayakkabıyı içinde ayağım olduğu halde münasip bir yerine monte ederim (46 numara ve taraklı olduğunu da ayrıca belirteyim) bilmiş ol.
yağmur gibi gelen ayakkabı mesajları sonrası zorunlu ayakkabı editi: sevgili ekşi sözlük ailesi, güzel insanlar, bir çoğunuz yardım mesajı attı ama inanın o görseli böyle bir sebepten paylaşmadım. sadece mesaj kutumu abuk ve de sabuk mesajlar ile yeşillendiren, her şeye muktedir, her şeyi bilen ahkam kesicilere sinirlendim. yardım teklif eden tüm dostlara teşekkür ederim, bir süre daha idare ederim diye düşünüyorum. yaptığınız samimi ve içten yardım teklifleriniz günümü güzelleştirmeye, bu platformda güzel yürekli insanların olduğunu tekrar hatırlatmaya yetti. iyi ki varsınız. -
belediyeden her ay bir ihale alan iş insanı
kendisi (bkz: çağdaş argunşah) adlı genç girişimcidir.
kartalda yaşayan çağdaş, yıldızı parlayan bir yetenek. iş hayatı kadar siyasi hayatı da başarılıdır. kendisi chp kartal eski gençlik kolları başkanıdır. argunşah ailesinin siyasi başarıları sadece çağdaş argunşah ile de sınırlı değildir. amcası efendi argunşah chp kartal ilçe başkanıdır. ve siyasette ve ticarette bir yıldız gibi parlayan ailenin en büyük destekçileri ise kartal belediye başkanı gökhan yükseldir. işin siyasi başarı kısmını şimdilik bir tarafa bırakarak ticari başarılara bir göz atalım.
genç girişimci çağdaşın ticari başarıları 2019 yılının son aylarında başlar. ama bu çıkışdan önce çağdaşın evlendiğini ve bir aile kurarak hayatını bir düzene koyduğunu söyliyeyim. 5 ekim 2019'da evlenen çağdaşın nikahını belediye başkanı gökhan yükselin kıyması ise gereksiz bir detay.
artık bir aile kurmuş olan çağdaş ve eşi taş yiyemeceklerine göre çağdaşın çalışması ve para kazanması şarttı. bu durumda herkesin aklına gelmeyecek bir ticari deha ile neden belediye ihalelerine girmiyorum diye düşünmüş olacakki soluğu kartal belediyesi nde aldı. siz ister şans deyin ister tesadüf çağdaş ihaleleri peş peşe kazanmayı başardı. sırasıyla;
- 6 kasım 2019 da "basılı tanıtım materyalleri alımı" ihalesini pazarlık usulü ile 206 bin 950 tl karşılığında,
- 23 aralık 2019 da "sürekli satranç akademisi ve pilates eğitimi hizmet alım' ihalesini yine pazarlık usulü ile 399 bin 610 tl karşılığında,
- 20 ocak 2020 tarihinde "spor eğitimleri organizasyonu hizmet alım işi" ihalesi yine ve yine pazarlık usulüyle 236 bin 580 tl karşılığında,
- 28 ocak 2020'de "basılı tanıtım materyalleri hizmet alım işi" ihalesini 656 bin 445 tl karşılığında (her defasında söyletmeyin tabiki bu da pazarlık usulü),
- 11 mart 2020'de "işitme engelliler ile kadınlara müzik eğitimi" ihalesini 222 bin tl karşılığında,
almayı başarmıştır. kendisinin bu başarılarının arkasında amcasının chp ilçe başkanı efendi argunşah olmasının, belediye başkanı gökhan yüksel'in son yapılan ilçe kongresinde efendi argunşah'ı adaylaştırmasının ve kazanması için açıktan desteklemesinin, çağdaş argunşah'ın babası mazlum argunşah'ın da yaşadıkları mahallede chp mahalle birim başkanı olmasının hiç bir payı yoktur. bunları idda eden abesle iştigal etmektedir.
kaynak 1
kaynak 2
kaynak 3
çağdaş argunşah'ın şirketinin kuruluş sermayesinin de 100 tl olduğunu bir dip not olarak belirtelim.
edit 1: tambunoktada nickli yazar bilgilendirdi. çağdaş argunşah 07-04-2020 tarihinde de "kartal belediyesi 2020 yılı 9 aylık basılı tanıtım materyalleri alımı işi" ihalesini 1.313.045,00 tl bedel karşılığında kazanmış ve 6 ayda 6 ihale almayı başarmıştır.
görsel
edit: electoff adlı yazar entrysinde (#106187562) sormuş bana senin görüşün ne diye? ben bir chp seçmeniyim, ve sadece bir chp seçmeni değil aynı zamanda chp üyesiyim. akp'nin yaptığı yanlışları kıyasıya eleştirirken aynısını yapan benim yanımdaki olduğunda susacaksam ne kalır benim ondam farkım. en çok ben(biz) isyan etmeli, en çok ben(biz) bağırmalı, en çok ben(biz) karşı çıkmalıyız. aksi taktirde düzen değişse de düzülen hep biz olacağız. -
murat kazanasmaz
istifa etmesini dört gözle beklediğim ibb'nin akp'li militan çalışanı, ampul sevdalısı şahsiyet.
eğer burayı okuyorsa notu: siktir git ulan. başkanlığı almasın diye miting düzenleyip hakkında basın açıklaması yaptığın insanla(rla) çalışacak kadar yüzsüz ve omurgasız mısın yoksa? ver istifanı da orada çalışmayı hak eden karakter ve liyakatda birileri gelsin yerine. -
istanbul'da müşahit ihtiyacı olan ilçeler
chp'nin sandıkta adamı yok mu? 2 milyon üyesi olan chp sandıklara adam koyamıyor mu? merak etmeyin chp'nin sandık kurulu üyeleri her sandıkta görevde olacak. sandık kurulu üyeliği ile müşahitliği lütfen karıştırmayalım.
ayrıca seçimin tarafsız, sorunsuz ve adil olması için müşahitlere ihtiyaç var. ve bu sayı ne kadar çok olursa o kadar iyi. o yüzden sadece oy vermekle kalmayın ve sandığınıza ve oyunuzu sahip çıkın. bunu yapan ve başkalarını da teşvik etmeye çalışanlara bik bik ötmekten daha iyi bir iş yapmış olursunuz.
başlığı açan arkadaşı tanımıyorum, bir bağım yok ama yaklaşık 1 aydır benzer çağrıyı müşahit aranıyor başlığı altında sık sık bende yaptım. şu ana kadar geri dönüş 0 (sıfır). ekşi sözlük camiası bu derece ilgili yani.
şimdi yeri gelmişken bende tekrarlıyayım. sadece oy vermeyin, gönüllü olun. hangi partiden olduğunuzun yada oyunuzu renginin ne olduğunun önemi yok. amaç hilesiz ve sorunsuz adil bir oylama olması.
peki nasıl müşahit olunabilir. hali hazırda partilerin seçim irtibat büroları yada çadırları var. kendinizi hangi partiye yakın hissediyorsanız o partiye müracaat edebilirsiniz. benim vaktim yok oralara gidemem diyenler, pazar günü oy verecekleri okulda görev yapan, yine kendilerini yakın hissettikleri partilerin görevlilerine basvurabilirler. tüm okullarda partilerin ufak bir seçim üssü olacaktır. bahçede gruplar halinde ellerinde dosyalar, kağıtlar ile uğraşan birilerini gördüğünüzde bilinki parti temsilcileridir. siz gidip müşahit olmak istiyorum derseniz sizi geri çevirmezler.
partiyle falan uğraşamam ben bağımsız takılıcam derseniz bu malesef mümkün değil. ysk'nın izin verdiği partiler dışında hiç bir sivil yada parti temsilcisi sandık çevresinde bekleyemez.
eğer istanbul kartal'da müşahit olmak isterseniz size yardımcı olurum yesillendirmeniz yeterli. sözlük dışından iletişim içinse sadeceoyun1@gmail.com.
ve son olarak, hiçbirşey yapmayacaksanız bile burdan atıp tutarak insanların hevesini kırmayın. bişeyler yapmaya çalışana gölge etmeyin.
tanım: gündemden düşürülmemesi gerekilen başlık.
edit: tanım eklendi. -
düzce'de silahla hayır diyenleri bekleyenler
--- spoiler ---
düzcede s.a. adlı gencin, bir arkadaşıyla ellerinde tabancayla meydanda çektirdikleri fotoğrafı, "başkanlık sistemine ’hayır’ diyenleri tıpkı 15 temmuz gibi sokaklarda bekliyor olacağız" notuyla facebook hesabından paylaştı.
--- spoiler ---
kaynak
erdoğan'ın fanatiklerinin artık iyice kafayı yediğini gösteren haberdir. kafamda onlarca soru var. arkadaş hangi ara bu kadar kafayı sıyırdınız. insanlıktan ve vicdandan nasıl bu kadar uzaklastınız? kendi aklınızı ve mantığınızı ne zaman kullanacaksanız? fanatiklikten sonra ki adım olan militanlığa döndügünüzün farkına ne zaman varacaksınız?
kendi adıma akp'ye ve erdoğan'a oy verenlere kızmamaya çalışıyorum, kendince haklı gerekçeleri olduğuna inanmayı deniyorum ama bu bambaşka bir şey. insanların siyasi görüşleri ile alakası olmayan bir şey. ben bunun ne izahını ne de analizini yapamıyorum. bu cehalet bile değil. akp'nin yönetimde yaptığı bir çok hata ve yanlış var ama bu ülkeye yaptığı asıl kötülük, yarattığı bu insan müsvetteleri.
edit: ayrıca bu olay halkı kin ve düşmanlığa düşürmenin dik alasıdır. hayır propagandası yapanları tutuklayan, sera kadıgil'i göz altına alan emniyet ve savcılık bakalım bunu görecek mi?
edit: he ulan beklimek. burda ki asıl sorun da başlıkta yapılan yazım hatası zaten. helal olsun size hemen buldunuz. şimdi gidip kpss'ye girin kesin çok başarılı olursunuz. ama şimdiden kıç yalamaya başlayın yoksa atanmayı çok beklirsiniz. -
müşahit aranıyor
üst edit: ben bu çağrıyı yaptığımda daha kısıtlı bir yer, kendi seçim bölgem için yapmıştım. ama gelen tepkiler insanların bu işe ne kadar gönüllü olduğunu ve benim açtığım başlığın yanlış ve kısıtlı olduğunu gösterdi. bu sebepten moderasyondan ricam başlığı ' gönüllü müşahit oluyoruz kampanyası ' olarak degiştirmeleri.
başkanlık sistemi için yapılacak olan referandumda gönüllü olarak görev yapmak isteyenlere yapılan çağrı.
tanım faslını geçtikten sonra diyorum ki haydi bakalım ekşinin siyaseti sevenleri, burdan sürekli ahkam kesenleri, ota boka laf atanları harekete geçip bir şeyler yapma zamanı. eğer sizde hiç bir şey yapmasam/ yapamasam bile en azından seçimlerin adil bir şekilde yapılmasına katkı sağlıyayım diyorsanız işte size fırsat.
benim bu çağrım istanbul kartal için geçerlidir. eğer bu bölgede oturuyorsanız, yada oturmuyorum ama yinede gelirim diyorsanız lütfen yeşillendirin.
ve son olarak şunu söyliyeyim ben bu çağrıyı bir siyasi parti adına kendi insiyatifimle sorumlu olduğum okul için yapıyorum (ille parti ismi ver diyenlerde yeşillendirebilir). bana göre gönüllü olanların hangi partiden yada siyasi görüşten olduğunun bir önemi yok maksat adil, sorunsuz ve hilesiz bir seçim olsun ama gönüllü olmak isteyenlerin bilmek isteyeceğini düşünerek söylüyorum hayırcı cephedeniz.
edit: belirttiğim gibi benim çağrım istanbul kartal için geçerli. ama başka yerlerde yaşayıp müşahit/ gözlemci olmak isteyenler de var ise kendilerine yakın hissettikleri partilere başvursunlar seve seve kabul edilirler.çünkü gerçek anlamda hem oy verme sürecinde hem sayım sürecinde sizlere ihtiyaç var. eğer benim siyasi partiyle işim olmaz o zaman ne yapacağım diyorsanız size adres olarak oy ve ötesi'ni gösteririm. bu işe girmeye niyetlendiyseniz organizasyon ve eğitim faslını düşünerek fazla geç kalmamanızı öneririm.
edit 2: başka il ve ilçelerde gönüllü olmak isteyenler ne yapmalı?
öncelikle eğer müşahit değilde sandık kurulunda görev almak istiyorsanız acele edin. yapmanız gerekenlere gelince:
* eğer kendinizi yakın hissettiğiniz bir parti var ise oturduğunuz ilçede olan ilçe başkanlığı ile temasa geçip oturduğunuz mahallenin parti temsilcisinin ismini ve iletişim bilgilerini isteyin. sandık kurullarını ve müşahitleri belirleyip ilçeye iletecek olanlar mahalle temsilcileridir.
* siyasi partilerle uğraşmam bana daha sivil bir şeyler lazım diyorsanız adresiniz bence oy ve ötesi'dir. geçmiş seçimlerde bu işin altından iyi bir şekilde kalkabileceklerini kanıtladılar. belki de tek handikapları, müşahit olmak için bir siyasi partinin size müşahit kartı vermesi lazım. oy verme alanına (yani sınıfa) girebilmek için bu kart şart. oy ve ötesine ldp dışında pek destek veren siyasi parti olmadığı için bu kartlardan tedarik etmeleri biraz zor oluyor.
gönüllü olmak isteyenlere tekrar hatırlatmak isterim ki önümüzde daha zaman varmış gibi görünse de organizasyon ve eğitimler düşünüldüğünde şimdiden basvurmaniz gerekiyor.
edit 3 : çaylaklardan gönüllü olup ulaşmak isteyenler sadeceoyun1@gmail.com adresinden bana ulaşabilirler.
edit 4: sözüm sandığa gidip beklesem ne olur işi sonuçları bilgisayara girerken hallediyorlar diyen yazarlara. eğer sayımın düzgün bir şekilde yapılması sağlanır ve sonuç tutanağının ıslak imzalı bir nüshası adına görev aldığınız siyasi parti yada stk (oy ve ötesi) yetkililerine verilirse bu sorunu halletmiş olursunuz. ysk'da sonuçlar şehven yada isteyerek yanlış girilse bile bu tutanak sayesinde itiraz ve düzeltme hakkınız oluyor.
edit 5: moderasyondan ricam başlığın "müşahit oluyoruz kampanyası" olarak değiştirilmesi. bu şekliyle daha çok kısıtlı bir bölge için havası oluştu. gelen tepkilerden gördüğüm kadarıyla bu sadece istanbul'un bir ilçesi için değil daha geniş kapsamlı bir duyuru oldu. -
ahmet şık
(bkz: ula bu ahmet size ne etti)
fetö'nün pisliklerini açığa çıkartır hapise atılır, hükümeti kızdıracak twit atar göz altına alınır. bari içerde bi oda verin düzenini kursun öyle her gidiş gelişte yerleşmek düzen kurmak zor olur. duruma göre girer çıkar yerini bilir hiç değilse. sonuçta devamlı müşteri sayılır, devamlı müşteriye kolaylık, güzellik yapmak adettendir.