diyarbakırda çalışıyorum, eğitim senliyim ve 29 aralık grevinde bir gün iş bıraktım. alt tarafı sendikal grev olarak bakmıyorum olaya. bir mantığı vardı gittiğim grevin, düşündüklerim vardı ve ben de bu uğurda yasanın bana verdiği hakkı kullandım. olayın pkk ya bağlanacağını bana o dönemde söyleselerdi güler geçerdim böyle mantıksızlık mı olur diye. ama oldu. önce pkklı oldum, sonra teröre destek veren vatan haini. tabii bunlar olurken açığa alındım, haber sitelerinde gıyabımda beni tanımayan etmeyen, iş arkadaşlarımı tanımayan etmeyen kişilerin bizlere hakaretlerini ve çok az bir kısımda geçen suçsuz olanlar iade olsun beyanlarını okudum.
kendimi savunmuyorum. gerek görmüyorum çünkü karşımda benim konuştuğumu anlayacak bir kitle ne yazık ki yok. akıllarını başkalarına emanet etmiş, henüz mevzuatlar değişmeden yeni mevzuatlar çerçevesinde adım atan, uygulamada eşlik ilkesini çiğneyenlere anlatacak bir şeyim yok.
hakkımda tabii ki terör örgütü ile bağlantı bulamadılar ve şu anda ihraç edilenlerden biri değilim. hala beklemedeyim yani açıkta. muğladaki arkadaşlarımı anlıyorum, endişelerini, uğradıkları haksızlığı. bir öğretmenin yerini değiştirmek gibi ciddi bir adımın ne tür şartlar altında alınmasını gerektiğini biliyorum ve şimdi olan durum ile karşılaştırıyorum. sendikal eylem yer değişikliği için yeter sebep mi diye soruyorum. o öğretmen gittiği yerde başka greve gitmeyecek mi yani?
neyse. mesele ceza almak değil. normalde pek çok ilde 29 aralık grevine gidenlere ya uyarı ya kınama ya da uygulanmamak üzere aylıktan kesme cezası verildi. çoğu ceza mahkemece ve milli eğitimlerce sendikal eylemin suç olmadığı gerekçesi ile uygulanmadı. onlara uygulanmayan ve ya en hafifinden uygulanan ceza neden başkasına en ağırı ile uygulanıyor? hem de dönem ortasında? hem de grev haricinde hiçbir şey gerekçe gösterilmeden?
sürgün edilmek koymaz bana. zaten diyarbakırda yerlisi haricinde kimsenin isteği ile gelmediği bir yerde çalışıyorum. gideceğim hiçbir yer şu anki yerimden daha az konforlu olamaz herhalde. ama şu var, giden öğretmenler ve eğer gidersem ben de teröre destek veren, düzeni bozan, hain olarak gitmiş olacaz. milli eğitimden çıkıp birileri pkk ya destek verdiği şüphelenilen der ama halk onu pkk lı okur. peki giden öğretmen böyle bir etiketle ne yapar, ne kadar verimli olur? bakın işin taşınmasına vs girmiyorum insan ilişkisi boyutu ile bakıyorum.öğretmen en fazla insan ile ilişki kuran meslek erbaplarından biri. şayet iletişimi, sosyalliği tehlikeye atacak derecede soru varsa meb sürsün herkesi ama dönemin ortasında, grevden neredeyse bir yıl sonra verilen bu ceza nedir allahaşkına.
muğladaki öğretmen arkadaşlarım umarım karar bozulur da kendi okulunuzda kalırsınız. benim akıbetim henüz belli değilken size verilen ceza ile yanan içim bir kat daha alev aldı. umarım durdurulur kararlar.
ddd modu1 profili
-
muğla'da 260 öğretmene sürgün cezası