makunouchi ippo1
profili

  • unutulmayan üşüme anları

    yer: kyoto/japonya

    sıcaklık: -5 derece

    o zamanlar ingilizce öğretmenliği yaptığım okul evimden 17km. kendim de öğrenciyim ve benim okulumun son ders saatinin bitişiyle, öğretmenlik yaptığım okulun ilk ders saatinin başlangıcı arasında sadece 1 saat var ve eğer toplu taşımayı kullanırsam (2 vesait değiştirerek) işe yarım saat civarı geç kalıyorum. bisikletim ise yol bisikleti ve 17km'yi 1 saatte alabiliyorum. bu nedenle işe bisikletle gidip geliyorum.

    yine böyle günlerden birinde, soğuk bir aralık ayında işten çıkmışım, eve bisikletle döneceğim. dışarıda müthiş bir kuru soğuk var ve esen rüzgarla etkisi defalarca kez artıyor. o kadar soğuk ki, deli gibi pedala asılmama rağmen hala zangır zangır titriyorum. bisikletle giderken yüzüme vuran rüzgarın jilet gibi yüzümü kestiğini hissedebiliyorum. yanıma da eldiven almayı unutmuşum, ellerim artık bir süreden sonra soğuğu hissetmemeye başlıyor, sadece garip bir ağrı var. aslında bir saatten az süren, benim ise ömrümden ömür götüren o işkence gibi yolun sonuna doğru karnımın acıktığını fark edip evimin yakınlarındaki bir mcdonaldsa uğruyorum. siparişimi veriyorum, kasiyer ücreti söylüyor. cebimde bozukluklar var. elimi cebime atıyorum ama ellerim kürek gibi, parmaklarımı oynatamıyorum, uyuşmuşlar. elimi geri çekeyim derken madeni paraların bir kısmı yere düşüyor. eğilip yerden almaya çalışıyorum, fakat parmaklarımı her ne kadar uğraşsam da hareket ettiremiyorum. birkaç başarısız denemeden sonra pes edip, diğer elimi kağıt para olan diğer cebime sokup, forklift gibi bir hareketle kağıt parayı çıkartıp güç bela uzatıyorum. sipariş ettiklerimi alıyorum, madeni paraları yerde öylece bırakıp çıkıyorum.

    o gün kendimi eve nasıl attığımı hatırlamıyorum. öyle ki, anahtarı cebimden çıkarıp kapıyı açabilmem bile 5 dakika civarı sürüyor. kaskatı kesilen ellerim ve ayak parmaklarım sıcacık eve girince çözülüp müthiş bir şekilde zonklamaya başlıyorlar ve ayak parmak uçlarımdaki hissizlik yaklaşık 3 gün boyunca kaybolmuyor.

    işte öyle bir soğuktu yediğim.