"bu yaşam enerjisini nereden buluyorsunuz?"
recep tayyip erdoğan, ülkenin hukuki ve ekonomik çöküşüne sebep olmasının yanı sıra toplumu kutuplaştırmasıyla da insanların mutsuz ve umutsuz olmasına yol açtı.
bu açıdan onun için "kötü bir yönetici" ve "kötü bir insan" tanımı rahatlıkla yapılabilir.
bunca kötülüğün insanın omuzlarında yük olması gerektiğini sanıyorum.
ben ki minicik hayatımda, ufacık çevremde, belki çok iyi bir insan olamasam da kötü bir insan da denemeyecek biri olmama rağmen zerre yaşama motivasyonu taşımıyorum.
bu adam nereden buluyor bu enerjiyi? bu hayata tutunma aşkını?
kaldı ki içinde yetiştiği dini formasyon icabı burada fani olduğunu, ölümlü dünya olduğunu en iyi kendisinin bilmesi beklenirken.
nasıl bir yaşama aşkı bu?
gerçekten merak ediyorum hayata tutunma motivasyonunu.
muhabirkedi3 profili
-
recep tayyip erdoğan'a sorulacak tek soru
-
kedi
kardeşim sokakta bulmuş bir tane yavru kedi.
bir gözü yok, tamamen boş göz çukuru.
diğer gözü de dışarıya taşmış, patlak göz görünümünde.
veterinere götürdük.
kedicik kör olmasının yanısıra bağırsaklarından da hastaymış. hastalığın adını söyledi veteriner de unuttum. aklımda kalan "insanlardaki aids hastalığı gibi düşünün, tedavisi yok." demesi. 3-4 ay kadar ömür biçti veteriner.
"sokakta yaşayabilir mi?" dedim. "bir arabanın altında falan kalır, görmüyor ki." dedi.
tamam, dedim ben bakarım.
sabahattin ile tanışın.
http://hizliresim.com/vplbmv
"gözünü dikebiliriz isterseniz." dedi.
ama gözünden canı yanmıyormuş. sadece dışarıdan bakanlar korkmasın diye. ben korkmuyorum.
veterinerden eve getirmek için durakta otobüs beklerken insanlar "ay ne sevimli"diye yanaştılar sepete ama sonra... kör olduğunu söyledim. "ayyy yazııııkk!" diye acıdılar haliyle. bir burukluk geldi bana o zaman.
veterinerdeyken böyle duygulanmamıştım.
veteriner kliniğinde veterinerin kendi kedisi vardı. nasıl hareketli. çiçekleri tarumar ediyor, insanlara tırmanıyor, atlıyor, zıplıyor. o kedinin bu deli deli hareketlerine gülerken veteriner benim sinmiş, hareket etmeye korkan kedim için "bu kedi de aslında böyle hareketli olurdu da görmüyor ki. sizin kediniz hiç böyle oyunlar, hareketler yapmayacak." dedi.
"isterseniz size benim bu manyak kediyi verebilirim, bakımlarını da hep bedava yaparım." dedi şakayla. " ama bu kedi kör diye ona eziyet eder, olmaz." diye ekledi sonra.
"evde yalnız kalmasında sıkıntı olmaz herhalde değil mi?" diye sordum.
"yok zaten pek kıpırdamaz. zamanla eve alışınca yavaş yavaş hareket etmeye başlar." dedi.
güzel bir 3-4 ay yaşayacağız seninle sabahattinciğim. -
sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar
kartal-kadıköy minibüsündeyim.
şoför radyoyu kurcaladı. laz müzikleri, arabesk... es geçti bu kanalları. klasik müzik açtı.
klasik müzik açtı.
bach dinliyoruz minibüste şu an.
şu an minibüste bach dinliyoruz.
minibüste dinliyoruz bach şu an.